Son haftaların başarılı iki takımı, yelkenlerini rüzgarla doldurmuş ilerliyor. Sezon başındaki kötü oyun ve skor baskısından uzaklaşmış herkese meydan okuyan bir görüntüleri var.  Başakşehir takımı bize göre zor maçları ilk 8 haftada oynamış bundan sonra daha yumuşak maçlara çıkacak. Torku Konyaspor ise  kolay maçları oynamış daha zor maçlara çıkacak bir fikstüre sahipti 9. Hafta öncesi.

Kora kor bir maç bekliyoruz.Neden mi ? Maç başına 1 atmış 1 yemiş iki takım karşı karşıya geliyor. Oyun düzenleri birbirinin  aynı.  Alan daraltan rakibe boş alan bırakmayan, hücum için sabırla pas yapan,  rakibin topla oynamasını engellemeye çalışan iki takım. Aralarındaki fark kadro kalitesi, Başakşehir topu savunmadan ve kalecisinden daha iyi oyuna sokuyor. Orta sahada,  direkt kaleye giden yani dripling boşluklarını iyi kullanan  oyunculara  sahipler, bu maçta çok iştahlı gördüğüm Visca ile Mehmet Battal var. Son haftalarda Torku Konyaspor da görmediğim kadar pas hataları ile dolu bir oyun mevcut. Orta saha oyuncularımıza top geldiğinde yapılan 2'li ve 3'lü sıkıştırmalar geriye oynamaya mecbur eden baskı ve neredeyse ataklarda kalecimizin içine kadar giren savunma hattımız. Kalemize yakın yaptığımız savunma hataları mağlubiyetin sebepleridir.

***

Geçen hafta  yediğimiz golün aynısını bu sefer ters direkte Ömer Ali'nin üstünden yiyoruz.  Yine duran top uzak direğe atılan topa sıçrayan hiçbir oyuncumuz yok. Duran toplar korner çizgisine yakın olursa veya kornerse alan savunması yapıyoruz. Ceza alanı çizgisine yakın yada  kaleye 40-50 uzaklıkta ise adam adama savunma yapıyoruz.  Oyuncularımız alan savunmasındaki anlayışları çok kötü  herkes çevresindeki 1-2 metre karelik alanda savunma yapıyor. Oysa birbirinin alanını kollayan, iç içe geçmiş bir savunma olması beklenir. Yani top tehlikeli bölgeye atılmışsa en az 3-4 oyuncu sıçrar  topa vurur veya rakibi bozarak vuruşu engeller. Torku Konyaspor da ceza alanına atılan bütün yüksek  toplar Vukoviç'e bırakılmış, diğerleri figüran. Bu stoper kardeşimizin zamanlaması ve yer tutuşu iyi ama sıçrama kabiliyeti çok iyi değil.  Yani Vukoviç'in uzağına atılan toplar (uzak direk atışları) bizim için sıkıntı oluyor. Gaziantepspor maçında yenilen gol, bu maçta yediğimiz birinci ve üçüncü gol sanki birbirinin kopyası.

İzlanda Milli maçı öncesi Abdullah hoca bir Tv programına konuk olmuş ve kendi analiz ekibinin İzlanda takımı ile ilgili yorumlarını izliyorum. Maç oynanırken gözümün önüne hep Abdullah AVCI'nın konuştukları geliyor. İyi bir çalışma yapılmış ve rakip milli takım  en küçük detayına kadar incelenmiş, belli ki ligdeki rakipler için de böyle çalışmalar yapılıyor. Uzak direkteki kademe anlayışımızın zayıflığı bu maçta başımıza çorap örüyor, aynı golden iki tane yiyince aklımıza bu zaafımızın çalışıldığı geliyor. Başakşehir maçıyla ilgili  hatırlarda kalan,  yenilen ilk üç goldeki bireysel savunma hataları ile yediğimiz dördüncü goldeki  takım yerleşimi (kaymada ki ağırlık) skoru belirledi.  Maçın tamamına isyan eden, maçı kazanmaya çalışan bir oyuncumuz yok gibiydi. Geçen  hafta da söylemiştim oyunun son bölümlerine mağlup girecek Torku Konyaspor'u ipten alacak bir yedek kadromuz yok.  Şimdi birde hava şartları ile saha şartları  ağırlaşacak, kupa maçları başlıyor bu dar kadro  daha ne kadar götürür bilinmez. Takımın yaşlı olduğunu da düşünürsek, sakatlıkların iyileşmesi form tutma zamanları da işin içine katılınca sıkıntılar kapıda diyebiliriz.  Yönetimimizin en kısa sürede belki 11, belki de sonradan oyuna girerek oyunu forse edecek isimler üzerinde durması gerekiyor.  Teknik ekibin bu konuda çalışmalar içinde olduğunu duyuyoruz, umarım Yöneticiler  “Biz  de bu işi biliyoruz, para harcamaya gerek yok,  bu takım ligde ilk 8 içinde yer alır”  düşüncesinden sıyrılır ve hamle yapar. Torku Konyaspor'a gönül verenlerde daha rahat maçlar seyreder.

***

Aykut Kocaman maç sonunda “bilek güreşi gibi bir müsabaka bekliyordum aslında” diyor. Evet bilek güreşi gibi oldu ama biri 90 kg diğeri 60 kg ağırlığında iki sporcunun müsabakası gibi. Başakşehir elimizi tuttu ve bileğimizi masaya  yapıştırdı, çok kısa ve net bir müsabaka oldu. 4-0'lık Başakşehir mağlubiyetini  bir kaza olarak kabul ediyoruz. Son haftalarda alınan puanlar ve iyi oyunun kredisini kullandık, umarım benim daha önce de dillendirdiğim gibi  birinci devre yaşanması olası düşüşün başlangıcı değildir bu hafta. Dilerim  bu sadece basit bir nezle veya soğuk algınlığıdır. Eğer sıtmaya yakalanmışsak  vah halimize dostlar.