Suruç'ta patlayan bomba ile 31 can kullanıldıklarını anlamaya vakit bulamadan uçup gitti. 100'ün üzerinde yaralı var.

Bu insanlar İstanbul'dan kalkıp Urfa'ya gelinceye kadar devlet nerede idi, güvenlik güçleri hangi işle meşgul oluyordu? İstihbarat kimleri veya Sarayın isteği ile kimleri dinlemek ile oyalanıyor idi?

İstihbarat ve güvenlik güçleri işlerini yapmak istedi de Suriye'ye girme hayali kuran birileri tarafından mı engellendi? 

AK Parti Mersin Milletvekili Muhsin Kızılkaya hangi bilgilerin ışığında “Allah korusun büyük ihtimalle DAEŞ parmağı olduğu kesin gibi bir hadiseyle karşı karşıyayız. Bu çıkarsa ortaya bu olayın Suruç'la bitmeyeceğini bilmemiz gerekiyor”  cümlelerini sarf etti.

Olayın neresinden bakılırsa bakılsın çok iyi planlanmış ve organize edilmiş bir provokasyonla karşı karşıya bırakıldı Türkiye. Bu provokasyonun çözümünü hükümetten beklemek abesle iştigalden başka bir şey olmaz. Güvenlik Kuvvetleri ve İstihbarat üzerlerinde bulunan bütün baskıya rağmen bu olayın detaylarını ve arkasında bulunan gücü kamuoyuna açıklayıp kendilerini aklamalıdırlar.

Olaya neresinden bakarsak bakalım iki ucu pisli bir değnek!

Bir tarafta iç savaşın devam ettiği komşu bir ülkenin topraklarına burada özerk bir devlet kurmak için uğraşan PYD denilen terör örgütüne yardım için giden yüzlerce genç. Yani bir nevi komşu ülkeye terörist geçişine göz yumma! Ayrıca kendi vatandaşlarını korumakla yükümlü bir devlet kendi vatandaşı olan gençlerin bir örgüte yardım için başka bir devletin sınırlarına girme teşebbüsüne göz yumuyor. Bu gençlerin bir şekilde sınıra gelmesine müdahale etmiyor. Sınırda toplanan bu gençleri birer birer toplayıp ailelerinin yanına göndermiyor.

Diğer taraftan böylesine kritik bir eylem gerçekleştirmek için yola çıkmış olan gençlerin her türlü provokasyona açık olacağını düşünmek zorunda olan devlet kurumları burada gerekli önlemleri almayarak böyle bir facianın yaşanmasına adeta çanak tutuyorlar.

Bu işin bir provokasyon olduğunu yazıp çizenlere şunu sormak istiyorum. Sizler olayları ancak sopayı yedikten sonramı idrak edebiliyorsunuz. Olayın bir provokasyon olduğu bu gençlerin Ayn el Arap Bölgesine geçmek için yola çıktıkları andan itibaren belli değil mi idi?

Haydi ülkeyi idare eden hükümet dediğimiz yapının son 12 yıldaki durumunu bildiğim için onların her iş olup bittikten sonra uyanmalarına alıştık. Paralel yapıyı kabul edebilmeleri için 11 yıl geçti, Askere yapılan komployu çözebilmeleri için onlarca asker hayatını kaybetti, onlarcası intihar etti. Askerin gücü yok mesabesine geldikten sonra kandırıldıklarını anladılar ve kandırıldık diyebildiler. KPSS'de yolsuzluk yapıldığını anlayabilmeleri için yılların geçmesi gerekti.

Çözüm sürecinin çözülme süreci olduğunu halen anlayamadılar ama bu süreç zarfında kandırıldıklarını kendilerine söylendiği gibi terör örgütünün sınır dışına çıkmadığını nihayet anlayabildiler.

Olay olup bittikten sonra Başbakan, dört partinin ortak bir basın toplantısı ile olayı kınamalarını istedi. Olayı kınaması gerekenlerin aslında AK Parti ve HDP olduğunu bütün kamuoyu biliyor. MHP çözüm süreci altında yürütülen çözülme sürecine karşı olduğunu yıllarca söyleyerek zaten konumunu belli etmiş vaziyette. Bu konuyu koalisyon şartı olarak da ileriye sürmüş vaziyette.

Kısacası Suruç patlaması, çözüm sürecinin hükümetin elinde patlaması ile eş anlamlıdır. HDP bu olaydan sonra daha farklı boyutta yapacağı eylemler ile Türkiye'yi bölme planlarına hız kazandıracaktır. Bizim merak ettiğimiz çözüm süreci adı altında bu bölünmeye hizmet ettiğini fark edemeyen! Hükümetin bu işi devam ettirip ettirmeyeceği!

Bölgede kurulmaya çalışılan Birleşik Kürdistan, binlerce yılın hayali olan Büyük İsrail'in kurulması için ilk adım olacaktır. Zaten kendilerini Kenani (İbrani) bir kökene bağlamaya çalışan PKK terör örgütü liderlerinin amacı da budur.

Büyük Ortadoğu Projesinin nihai hedefi de bölgede tehdit altında bulunan İsrail'in güvenliğini sağlamaktır. Bunun için Irak, Libya ve Suriye feda edilmiştir. Ve biz BOP Eş Başkanlığı ile ödüllendirilerek bu projenin içinde yer almayı kabul eden bir ülkenin vatandaşlarıyız.

***

Uyanmak yok, uyumaya devam!

***

Güneydoğuda PKK teröristleri tarafından şehid edilen askerlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına ve milletimize baş sağlığı diliyorum.

Kanları yerde kalmayacak gürültüsü çıkaranlara da susun hiç olmazsa bir ağırlığınız olsun diyorum.