Ankara'da bomba patladı.

İlk belirlemelere göre 30 vatandaşımız hayatını kaybetti, 150'ye yakın yaralı var. 

Bildiğimiz kadarı ile yapılacak olan miting için önceden izin alınmış ve nerede yapılacağı belli idi. Böylesine her şeyin önceden belli olduğu bir mitingde bomba patlaması insanın aklına güvenlik zafiyetini getirir ve güvenliği sağlamakla yükümlü kurumların nerede olduğunu sorgulamamıza vesile olur.

Mitingden mitinge koşan, 81 ili gezmek istediğini ancak bunun için izin çıkmadığını söyleyen Başbakan, kendi yapacağı miting alanlarında gösterdiği güvenlik hassasiyetini Ankara'da yapılacak olan mitingde de gösterdi mi?

İçişleri Bakanı daha önce izin alınan mitingin yapılacağı alandaki güvenlik önlemleri için daha önce İstanbul'da yapılan mitinge gösterdiği ihtimamı gösterdi mi?

Emniyet Genel Müdürlüğü, HDP ve Sol Örgütler tarafından yapılacağı önceden belli olan bu mitingin Suruç'ta meydana gelen olay gibi tahrike açık olduğunu ön görüp gerekli tedbirleri aldı mı?   

MİT, PKK'nın seçimler öncesi bu tür eylemler gerçekleştirebileceğini tahmin ettiği halde mitingin yapılacağı alan ile miting öncesinde hangi ön çalışmaları yaptı?

Bütün bunlar yapıldı ve bu tedbirlere rağmen bu bombalama eylemi gerçekleşti ise uluslararası bir komplo ile karşı karşıyayız demektir. 

Ancak hiçbir mazeret, vatandaşın can güvenliğinden sorumlu olan hükümetin “bu işte bir dahli yoktur” diyemez. En azından gerekli olan bütün tedbirleri almamakla veya böylesine bir komployu ön görüp son anda miting alanını değiştirmemekle bu sorumluluğa ortak olmuştur.

***

Mafya Babası pozlarında gezen Sedat Peker, Rize'de yaptığı konuşmada Tayyip Erdoğan'a sahip çıkmış "Türkiye Cumhuriyetinin kaderi ile Recep Tayyip Erdoğan kaderi birlikte devam etmektedir. Recep Tayyip Erdoğan'a diz çöktürürlerse, bu devlete diz çöktürecekler. Bunu göremiyor musunuz?” diye vatandaşa seslenmiş!  

Peker, hızını alamamış ve sözlerini şöyle sürdürmüş bu konuşmasında.  "Büyük hata yapıyorlar. Hatalarını fark ettikleri zaman her şey için çok geç olacak. Adeta dünyanın şah damarları kesilmişçesine oluk oluk kanları akacak. Nehirler dolusu kanları aktıkları zaman anlayacaklar. O zaman içimizden çıkacak iyi niyetliler, bize 'merhametli' olun diyecekler. Biz de onlara 'bu intikam, 3 yaşındaki çocuklarının yanında şehit edilen babalarının, hamile karılarının yanında şehit edilen kocalarının intikamıdır, merhamet etmeyeceğiz' diyeceğiz. Merhamet etmeyene merhamet edilmez."

Peker'in bu sözlerine karşı yetkili merciler ne yaptılar? Harekete geçip Sedat Peker'e bu sözleri ile ne kastettiğini soran oldu mu? 

Hepsini bir yana bırakalım Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaşkanı'nı savunacak başka kimse kalmadı da sırf Ülkücü oylar uğruna bir organize suç örgütünün lideri bu işe soyundu?

***

PKK, ateş kes ilan edecekmiş! Zaten bilinen ve beklenen bir açıklama. Ancak biraz erken oldu gibi geldi! Çünkü seçimlere daha 20 gün var ve bu 20 gün ülkemin halkı için çok uzun bir süre. Biz anlık yaşıyoruz. Bu ateşkes seçimden hemen bir gün önce ilan edilse, yardım edilmek istenen siyasi parti bundan daha fazla nemalanırdı. Şimdi bunun unutulma ihtimali çok fazla.

***

Suriye olaylarına nasip olursa Salı günü değiniriz. “Bizden habersiz koş uçamaz” denilen Ortadoğu semalarında bizim uçaklarımızın niçin olmadığını, semaların, ABD, Suriye, İran ve Rus uçakları tarafından nasıl cirit alanı olarak kullanıldığını anlatırız inşa Allah.

Uyanmak yok, uyumaya devam!

(Not: Son olarak ölü sayısı 86 olarak açıklandı.)