Konya ovası su kaynaklarının yeterli olmadığı bir ovadır. Ovada sulanabilecek tarım arazisi mevcut iken sulanamamakta ve ova özellikle sulama döneminde susuzluk çekmektedir. Konya ovasına su getirilme projeleri yapılan bölgelerde ise son günlerde haberlerde duyduğumuz ve seyrettiğimiz gibi çoğu zaman ekili arazilerin, meyve bahçelerinin ve yerleşim yerlerinin su altında kaldığı görülmektedir.  Örnek; 8.1.2019 tarihli Adana mahalle gazetelerinde Valilik tarafından şu uyarı yapılmıştır.

"Valilikçe yapılan açıklama şöyle: “Son günlerde yağan aşırı yağışlar, Seyhan Nehri üzerinde bulunan barajlarımızda, doluluk oranlarını hızla yükseltmektedir. Aşırı yağışlar nedeni ile Seyhan Barajı rezervuarında bulunan fazla su, 26 Aralık 2018 tarihinden bugüne kadar sürekli ve kontrollü olarak nehir yatağına bırakılarak tahliye edilmektedir. Ancak bölgemize, önümüzdeki günlerde uzun süreli kuvvetli yağış ihbarı meteorolojik olarak yapılmaktadır.

Seyhan Barajı´ndan, Seyhan Nehri´ne bırakılan su miktarında artma olacağından, Seyhan Nehri seddeleri arasına, vatandaşlarımızın can ve mal güvenliği açısından girmemesi, nehre kıyısı olan yerleşim yerlerinde yaşayan vatandaşlarımızın önlem alması, halkımızın tedbirli ve dikkatli olması gerekmektedir. Kamuoyuna saygı ile duyurulur. " denilmektedir. Bu haberler ve su zararı görsel basında da verilmiştir.

 İlgili kurumlar tarafından yapılan su muhafaza, taşkın ve sulama projeleri ve raporları boşuna hazırlanmamaktadır.  Bunlar raflarda kalmamalı mutlaka hayata geçirilmelidir. Bu güne kadar birçok proje yapılmış olup KOP ve DSİ'nin yayınları arasında bunları görmek mümkündür. Bunlardan sadece birisini vereceğim. Bu rapor; T.C. Kalkınma Bakanlığı Kop Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı Kop Bölgesi'ne Havza Dışından Su Temini Önerileri Raporu (Ocak 2013- Konya).

Rapor geniş katılımla değişik kurumların görüşleri alınarak detaylı olarak hazırlanmış, bölgenin arazi ve su varlığı, endüstri, içme ve arazi sulama suyu ihtiyacı dikkate alınarak rapor edilmiştir. KOP bölgesi yeni illerin de katılımıyla bu gün daha genişlemiş arazi varlığı yanında su ihtiyaçları da artmıştır.

Sektörlerin su talepleri ekonomik katkı, önemleri ve nüfusuna göre belirlenmektedir. Tarımsal sulamada ki su ihtiyacı bu nedenle de  sanayi sektörü ve yöredeki  içme suyu ihtiyacının karşılanmasından sonra gelmektedir. Bu nedenle tarımda kullanılan su kaynaklarının doğru kullanılması ve münavebede yer alacak ürün deseninin de iyi belirlenerek ekonomik değeri artıracak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Bölgede stratejik ürün politikalarının oluşturulması ve desteklenmesi de tarımsal ürünlerin ekonomik değerinin artırılmasında önemli rol oynayacaktır.

Bölge içerisinde mevcut sulanabilir alanların korunması ve yeraltı ve yerüstü su kaynaklarının sürekli kullanılabilmesi için havzaya bölge dışından su getirilmesi projeleri yapılmakta, çeşitli toplantılarda dile getirilmektedir. Göksu'dan su getirilmesi gibi bazı adımlar atılmış olmasına rağmen bunlar yeterli değildir. O halde 2013 yılında ve DSİ tarafından daha önceleri, 2017 ve sonrasında hazırlanan raporlarda projelendirilen hususlar hayata geçirilmelidir. 

Yeraltı kuyularından sulama suyunun fazlaca karşılanması bölgede istenilmeyen farklı sonuçlar  doğurmaktadır. Bölge'de her yıl yeraltı su seviyesinin bir önceki yıla göre daha derine düşmesi ve bu yeraltı sularındaki düşüşlerin devam etmesi, belli bir derinlikten sonra su çekimi ekonomik olmaktan ve mevcut sulanan alanların büyük bir kısmının, ileride sulanamama riskini ortaya çıkaracaktır. Karapınar ve çevresindeki obrukların oluşumu da bilim adamlarınca yer altı suyunun düşmesine bağlanılmaktadır.

KOP Bölgesi'nde tarım en önemli geçim kaynağıdır. Bölgede hızla azalan yeraltı suyunun ekonomik olarak çekilemez hale gelmesi tarımdan ve kırsaldan kaçışı daha da hızlandıracaktır. Herkes şikayetçi olmasına rağmen  kızı olan aileler asgari ücretle şehirde çalışana kızlarını vermeyi uygun görürler iken, kırsalda tarımla uğraşan ve durumu şehirdeki asgari ücretliye göre kat kat üstün olan delikanlıya kız vermemektedirler. Bu husus da kırsaldan kaçışı su gibi hızlandırmaktadır. Zaten göç veren bir bölge durumunda olan KOP Bölgesi'nin bu azalmayı kaldırabilmesi ilerde tarımla uğraşacak kimseyi bulamama gibi bir sonuçla karşılamamıza doğru gitmektedir. O nedenle acil tedbirler alınmalı, Türkiye'nin tahıl ambarı olan Konya gibi diğer KOP illerinde de kırsaldan kaçış durdurulmalıdır.

Bölgeye kamu yatırımlarının artırılması yanında bölgeye yapılmış ve yapılacak projelerle acil uygulamalarla  dış havzalardan su getirilmelidir. Getirilecek su Adana'da görülen su baskınını önleyeceği gibi ovayı da, yani her tarafı da sevindirecektir. 

Hazırlanmış olan raporlara göre; "Konya’ya Havza dışından getirilebilecek alternatif kaynaklar ise şunlardır: 

- Seyhan Nehri, 

- Kızılırmak Nehri, 

- Ermenek Göksu Çayı, 

- Manavgat Çayı, 

- Karasu Nehri, 

- Porsuk Çayı, 

- Sakarya Nehri. " ve diğer kaynaklar.

Su kaynaklarının projelendirilmesi konu uzmanlarının işidir. Ancak bir ziraatçı olarak üzüldüğümüz husus; bazı bölgelerimizde özellikle son günlerde yağış fazlalığı nedeniyle Seyhan nehri gibi etrafına zarar verirken, diğer taraf da  su noksanlığı problem olmaya devam etmesidir. Yukarıda belirtilen uyarıda olduğu gibi Seyhan nehrinde ki fazla su  projelendirildiği gibi ovamıza getirilmiş olsaydı her iki taraf da zarar değil fayda görmüş olacaktı, Adana Valiliğince yapılan bu uyarıya da gerek kalmayacaktı. Yoğunluğu daha fazla olan ham petrolün Ceyhan'dan Ham Petrol Boru Hattıyla Kırıkkale'ye taşınabildiğine göre daha az yoğunlukta olan su da ovaya taşınmalıdır. Seyhan Nehri üzerinde KOP Bölgesi'ne Havza Dışından Su Temini Önerileri bulunan Çatalın Barajından Karapınar Bölgesi’ne kuş uçuşu 160 kilometre mesafededir. Karapınar, Eşmekaya ve Tuz Gölünü çevrelerine yakınlığı bir avantaj olarak değerlendirilmelidir.

Kuru tarım alanlarının sulamaya açılmasıyla birlikte bu alanlardan daha fazla su çekilmesi ve bu alanları besleyen küçük sulak alanların kurutularak tarım arazisine dönüştürülmesi, ekolojik dengenin bozulması nedeniyle yerel bitkiler, genetik kaynaklar, kuşlar, yabani hayat ve çiftçiler, dolayısıyla bölge ekonomisi de olumsuz etkilemeye başlamıştır. Bu etkilenme ekonomik sıkıntıların yanında kırsalda evlilik zorluğu (kız bulma) gibi sosyal problemleri de artırmaktadır. Bir yanda su zararı  diğer yanda susuzluğun verdiği üretim kayıpları ülkemin kaderi olmamalıdır.  O halde yetkili kurumlarca hazırlanmış ve hazırlanacak olan rapor ve projelerin bir an önce hayata geçirilerek KOP bölgesine dış havzalardan su getirilmelidir. Ovaya dış havzalardan su getirilmesi projelerinin uygulamaya konulması sadece kurumların değil hepimiz takipçisi olmalıyız. Arzularımızın gerçekleşmesi, ülkemizde Zirai öğrenimin başlangıcının 173. yılı ve 10 Ocak Gazeteciler gününü kutlar, nice yıllara dileklerimle hoşça kalınız.