Tarihinin hiçbir döneminde alt yapısına gereken değeri vermeyen ülkemizde doğal olarak transfer merkezli bir başarı algısı vardır. Peki transferde hangi felsefe benimseyeceksiniz? Türk futbolu son dönemdeki transfer helmeleri ile giderek Avrupa’nın çöplüğü haline gelirken bir kulüp modern futbol anlayışının gerekliliklerini yerine getiriyor. Yeşil Beyazlı temsilcimiz Konyaspor kendine has transfer modeli ile Türk futboluna örnek olma yolunda ilerliyor. Ne diğer takımların benimsediği ‘sönmüş yıldızlar’ peşinde koşuyor Anadolu Kartalı ne de maliyetli genç transferi ile mali disiplininden ödün veriyor. Hem ucuz hem de gelecek vadeden oyunculara yatırım yaparak belki de en zor ve riskli olanı seçiyor. Ancak şu ana kadar başarılı. Transfermerkez.com Yazı İşleri Müdürü Hüseyin Karabacak, Konyaspor’un başarılı transfer modelini yazdı…

Aykut Kocaman ile birlikte yakaladığı grafikle Avrupa Ligi gören Konyaspor, aynı süreçte Türkiye Kupası’nı müzesine götürmeyi başardı. Taraftarıyla, mütevazi kadrosuyla, sistem oyunuyla sporseverlerin sempatisini kazanan Konyaspor bildiği yoldan şaşmayarak her an yukarıya çıkmak zorunda. Geçmişte sütten ağzı yandığı için, şimdi yoğurdu üfleyerek yemek zorunda kalan, büyük eksiklikler olsa da vizyon geliştiren yönetimiyle yeni başarılara yelken açmak isteyen büyük camia, teknik direktör Kocaman’a inanarak ve güvenerek yaptığı ucuz-genç transferlerle hem takımın yaş ortalamasını düşürdü hem de Konyaspor’a gelecek senelerini kurtarmasına vesile oldu.  

Transfer yasaklı sezonu bilinçsiz de olsa avantaja çeviren Konyaspor, Türk futboluna birçok isim verdi. Bugün bu isimlerin çoğu profesyonel liglerde oynarken, aslında Konyaspor’un o gün bazı dersleri çıkartması gerekiyordu. Play off’ta Kasımpaşa mağlubiyeti, bir sonraki sezon birkaç isim takviyesiyle gelen şampiyonluk. Konyaspor her camiaya nasip olmayacak bir şekilde bir şans daha buldu. Peki, ilk aşamada bu şansı ne kadar değerlendirdi? Belki lazımdı ama ilk sezonda Gekas’a Hleb’e ödenen yüklü paralar daha borç eritmeye çalışan bir camia için fazlaydı. O transferler doğruydu yanlıştı tartışmasına girmiyorum, belki o sezon takımı ligde bu oyuncular tuttu eyvallah, ama kulüp yönetiminin ders almadığı aşikardı. Kayserispor’un, o zamanki adıyla İstanbul Büyükşehir Belediyespor’un bile lig düştüğü bu atmosferde bu tarz transferler ne kadar akıl karı bilinmez. 

İkinci sezona teknik direktör kriziyle başlayan Konyaspor yönetimi Marica, Torje gibi özellikle FM sevdalılarının yakından tanıdığı isimleri kadrosuna katarak yeni stadında taraftarlara görsel resital sunmak istiyordu. 1.5 sezonda 9 defa Konyaspor formasını sırtına geçiren Ciprian Marica’nın aldığı paralar Konyasporluların içini yaktı, kül etti. Aykut Kocaman geldi, kadroyla devam etti, yavaş yavaş sisteme uymayacak, yüksek kontrata sahip, gelecekte Konyaspor’a fayda sağlayamayacak oyuncularla yavaş yavaş yol ayrımına gitti. Ve bunların meyvesini yavaş yavaş toparladı. Sahada ne oynadığını bilen, artık İstanbul takımlarına kafa tutabilen, genç oyuncularıyla, taraftarıyla parmak ısırtan bir camia oldu Konyaspor. 

Her transfer tutacak diye bir kaide yok. İbrahim Sissoko, Dossa Junior gibi transferler yapıldı, oyuncular başarılı olamadı. Pek istemesek de Ioan Hora bu tarz bir transfer gibi görünüyor, inşallah bizleri yanıltır yeni sezonda.  Konyaspor’un çok bir kaybı oldu mu? Yok. Bir defa çok yüksek bonservis bedelleri ödemedi, transferlerinin geneli kontratı biten oyunculardan ve Avrupa’nın küçük liglerindeki potansiyeller oldu. Bajic, Amir, Milosevic, Jonsson, Barry, Fofana. Çok yüksek bonservis ücreti ödenmeden potansiyelli genç oyuncuları kadrosuna kattı Konyaspor. 19-27 arası yaşlarda olan, uzun yıllar hizmet edebilecek oyuncular sistem takımına da uyum sağlayınca Konyaspor’un izleyeni de arttı, aratacaktır da muhtemelen. 

Riad Bajic ve Amir Hadziahmetovic en yüksek bonservis ödenen oyuncular diye biliyoruz. İkisi de Bosna spor kamuoyunun güvendiği ve inandığı isimler. Bajic 23, Amir 20 yaşında. Bajic, ilk geldiği sezonda ligde 5 kupada 4 gol atmak üzere 9 gole imza attı. Önemli kısmı ise Bajic, Konyaspor’un geçen sezon oynadığı maçların neredeyse tamamına yakınında sahadaydı. Konyaspor’da geçen sezon 43 maça çıkan Bajic, eski takımında da 8 maça çıkmıştı ve geçen sezon 22 yaşındaki oyuncu 51 maçı görmüştü. Bu oyuncunun fizik gücü ve dayanıklılığı ile ilgili fikir verir aslında bizlere. Bu sezon UEFA’ya giden, ligde orta sıralarda yer alan ve Türkiye Kupası’nı kazanan Konyaspor forvet takviyesi yapmadı ve Bajic’e güvendi. Bajic, yarı finalde oynanan iki Kasımpaşa maçında 3 gol birden attı. Bu sezon muhteşem tabela yapan Bajic, gol krallığını zorladı. Avrupa Kupası, Türkiye Kupası ve ligde forma giyen Bajic, geçen sezon oynadığı maç sayısını belki bulamayacak ama gol sayısıyla takımların ilgisini çekecek. 500.000 Euro gibi bir bonservis bedeli ödenen Bajic sezon sonu yüksek bonservis bedelleri ile talip buluyor. Devre arası Yunan ekiplerinden PAOK ile anılan Bajic’in attığı gol sayısına kulüplerin sessiz kalacağını beklemiyorum. Konyaspor’a hem sahada hem maddi anlamda büyük kazanç kattı Bajic. Amir’e gelirsek 20 yaşında, gelecek vadeden geçen sezon devre arası takıma katılan çok fazla maça çıkmayan, bu sezon Aykut Kocaman’ın onu yavaş yavaş adapte etmesiyle sezon sonuna kadar 40 maçı geçen bir oyuncu. Konyaspor’da Aykut Kocaman ayrıldı, Mustafa Reşit Akçay ne kadar dilinden anlayacak bu çocuğun bilmiyorum. Amir’i yavaş yavaş işlemişti Aykut Kocaman. Ben Amir konusunda umutsuz değilim, aksine günden güne umutluyum. Yönetimin valizlerini tesisin kapısının önüne koyduğu, hocanın gelip kazanmaya çalıştığı sezonda 4-5 gol atan ama mücadelesiyle Konyaspor taraftarının kalbinde taht kuran 34 yaşındaki Dimitar Rangelov’un futboluna inandığımız kadar inanalım Amir’e. Bu sezon 40 maçta ortalama 65-70 dakika top oynayan 20 yaşındaki Amir, gelecek sezon ayakları yere daha sağlam basan, takıma büyük katkılar sağlayan bir oyuncu olabilir. Tıpkı geçen sezona göre gol sayısını arttıran Riad Bajic gibi. Bosnalı çetesinde Deni Milosevic’e de değinmezsek olmaz. İlk sezonu için bulduğu şansları iyi değerlendirdiğini söyleyebiliriz. Konya’da oynamaktan mutlu. Sonuçta takım arkadaşlarında Bosnalılar var, yardımcı hoca Bosnalıydı ve çok yardımcı oldu. Baktığımızda bu üç tane Bosnalıya toplam 1 Milyon Euro civarı bonservis ödenmiş. Bu oyuncular eğer iyi değerlendirilirse toplam 10 Milyon Euro’yu kasaya koymak hayal olmaz. 

Jens Jonsson, Barry Douglas ve Nejc Skubic. Yaş ortalaması 24-25 olan bu üçlü, Süper Lig ayarında bir kulüp için çerez parasına alınan oyuncular diyebiliriz. Özellikle 100.000 Euro civarı bonservis ücreti ödenen Nejc Skubic’in geldiği günden beri neredeyse maç kaçırmaması, istikrarlı oyunu ve kendini göstermesi şimdilerle İspanyol basınında Valencia ve Fiorentina ile anılmasına vesile oluyor. 2.5-3 Milyon Euro’dan daha fazla bir miktara Skubic’in de talip bulacağı kanaatindeyim. Lech Poznan’dan gelen sol bek Barry Douglas için devre arası Wolves’in teklifi kafaları karıştırırken oyuncu için sezon sonu yoklayanlar oldu ve gideceği kesin gibi. Gelecek sezon başında sözleşmesi bitecek olan oyuncu için Konyaspor satmayı düşünebilir. 200 Bin Euro dolaylarında bonservis ödenen oyuncu daha yüksek bedellere satılıp Konyaspor’a para kazanacaktır. Devre arası konuşulan para 1 Milyon Sterlin’di diye hatırlıyorum. Jonsson temiz ve gösterişsiz oynamasına rağmen nereye koyarsan orada gösterdiği performansla bence bu sezonun en kalite kokan transferi oldu. Onu izlerken futbol sever olarak hayranlık duyuyorum. Jens Jonsson’un Volkan Fındıklı’yla muazzam bir partner olacağına ve uzun süre birlikte iyi iş çıkarabileceklerini tahmin ediyorum. Belki bu sezon değil ama gelecek sezon Konyaspor’da Jonsson’un muhteşem işler yapacağına, en az 3-4 Milyon Euro civarı para kazandıracağına inanıyorum. 24 yaşındaki oyuncuya 300 B Euro civarı bonservis ödendi. 

Konyaspor’un yabancı transferlerini incelediğimizde birçoğu değerine değer kattı. Konyaspor kendisine ait pazarlama stratejisi geliştirirse bu oyunculardan yüksek meblağlar kazanabilir. Kendi özdeğerinden çıkan 25 yaşındaki Ömer Ali Şahiner’i de es geçmeyelim. Uzun yıllardır İstanbul takımlarıyla adlandırılan Ömer Ali, devre arası Trabzon’un kapısından dönmüştü. Yeni sezonda ne olur bilinmez ama ben Ömer Ali’yi direkt Avrupa’ya taşıyacak bir transfer çalışması yürütülmesi taraftarıyım. Bizim ülkemizdeki mevcut futbol düzeniyle Ömer Ali, gittiği yerde fazlaca yıpranır gibi. Yüksek mücadele gücü ve süratiyle Ömer Ali’nin de taliplisi oldukça fazla. Konyaspor’un bonservisinden en çok para kazandığı oyunculara baktığımızda şimdilerle futbolu bırakıp hocalık yolunda olan Zafer Biryol’u, Sertan Eser’i filan görüyoruz. En son bu sezon Balıkesir’e İshak’ı satan Konyaspor, bu transferden yaklaşık 400.000 TL para kazandı. Yanlış anımsamıyorsam Kenan Özer- Tolga Ünlü takasında bir miktar para kazandı Konyaspor ve ondan da önce Hakan Aslantaş’ı Bursaspor’a satmıştı. Yani artık Konyaspor yönetimine de oyuncu satma konusunda iş düşüyor. 

Devre arası transferlerinde Samsunspor’dan Halil İbrahim Pekşen ve Ankara Adliyespor’dan Eyüp Ertürk kadroya dahil edilmiş. Bonservisleri alınmış, yine kiraya gönderilmiş. Oyunculardan birisinin yaşı 24, diğerininki 26. Bu transferlerin neden yapıldığını da aklım almadı yalnız. Kendi takımlarında bile forma şansı bulamayan bu oyuncular acaba neden transfer oldu. Eyüp’ü izlemedim ama kendi kanaatimce Halil İbrahim Konyaspor ayarında bir futbolcu değil. Haa Anadolu Selçukspor için düşünüldüyse bilemiyorum. Aykut hocanın bu transferlere neden onay verdiğini de algılayamadım. 

Özellikle yabancı transferlerin gelişimini görmek, gözlemlemek zor değil. 29 yaşına basacak Jagos Vukovic’in Konyaspor performansı onu Sırbistan milli takımına taşıyorsa daha güzel haberler alacağız bu oyunculardan demektir. İnşallah bu oyuncular gibi nicelerini izleriz Konyaspor’da.

HÜSEYİN KARABACAK

Editör: TE Bilişim