Haliyle bu organizasyonlarda yapılan açıklamalar sonucunda üzerinde tartışılacak, fikir beyan edilecek birçok konu ortaya çıkıyor. Benim genellikle bu hususlarda ilgimi daha çok çeken kısım derginin önceki sayılarında yazılarımın yoğun olarak odaklandığı alan olan akademi, altyapı ve eğitim oluyor. Konyaspor Kulübü Başkanı Ahmet Şan başta olmak üzere yöneticilerin yaptığı açıklamalarda altyapıya yönelik planlamalar genelde satır aralarında ufak bilgilendirmeler görünümde oluyor. Bu satır aralarında kalan açıklamaları biraz gün yüzüne çıkartarak fikirlerimi bana ayrılan bu alanda beyan etmek istedim. 

Altyapı; Konyaspor'un belli dönemlerde birçok mecradan olumlu dönüşler aldığı ama sıkça da eleştirilerle işleyişine devam ettiği bir mutfak. Öncelikle Konyasporlular olarak altyapının önemini bizzat yaşadığımız tecrübe dolayısıyla daha iyi kavrayabilmesi gerekli, daha çok sahip çıkmamız hatta her şeyden daha fazla özen göstermemiz gerekli. Peki, neydi o bizi altyapıya fazlasıyla sahip çıkmaya iten tecrübe? Tekrar hatırlamakta fayda var. 1. Lig'de transfer yasağımızın olduğu büyük sıkıntılarla sezona başladığımız dönemde birçok aynı sıkıntıyı yaşayan kulübün geçirdiği üçüncü seviyeye düşme tecrübesinin aksine biz o sezon tecrübeli ve karakterli oyunculardan oluşan kadromuzu yapılan taramalarla Konyaspor bünyesine dahil edilmiş genç ve yetenekli oyuncularla harmanlanmış kadroyla Süper Lig'e yükselmenin kıyısından dönmüş bir takımdık. Zannederim ki ertesi sene aynı oyuncu grubuna yapılan takviyelerle oluşturulan kadro sonucunda kazanılmış lig terfiden bahsetmeme gerek yoktur.  

Altyapı – Akademi - Eğitim. Birbiri ile bağlantılı bu üç önemli konu başlığında artık Konyaspor'un bir atılım yapmasının zamanı geldi. Yönetimde bunun farkında olsa gerek daha birkaç sene öncesine kadar hiçbir şekilde ismi geçmeyen Konyaspor Lisesi söylemini kamuoyunda dile getirmeye başladı. Konyaspor'un özellikle geçtiğimiz yıl yaşadığı başarılı dönemin devamı açısından oldukça önemli olan bu hususta çalışmalar hızlandırılmalı ve en erken dönemde hayata geçirilmelidir. Futbol artık global dünyanın kesinlikle reddedemeyeceği bir sektör oldu. Futbolun dünya üzerindeki etkisinden bahsederek yazıyı daha da karmaşık bir hale getirmek amacında değilim. Başarılı olan her şekilde adından söz ettiriyor ve dünyaya hem şehrinden, hem camiasından söz ettiriyor. Geçen seneki çıkışımızı taçlandırmanın artık zamanı geldi. Buna da altyapıyı daha başarılı hale getirecek projeleri gerçekleştirerek başlayabiliriz.

Türk futbolunun uzunca bir süre en büyük sıkıntılarından birisi ''YA OKUL, YA FUTBOL'' söylemiydi. Ailesinden habersiz, ailesinin desteği olmadan futbol kariyerine başlayan oyuncular eğitimini bir kenara atıyor ya da okulu tercih edip belki de başarılı olacağı bir kariyeri elinin tersiyle itmek zorunda kalıyordu. Futbola devam edip kendisini geliştiren nadir örnekler olsa da başarılı ya da başarısız futbolcuların çoğunun eğitimsiz kaldığı gerçeğini değişmiyor. Halen hayatlarını etkilemesi muhtemel sınavları yaklaşınca futbolu bırakan ya da ara veren genç oyuncular mevcut. Bu satıra sanki futbol - eğitim ikileminin sanki sadece eski dönemde olduğunu artık olmadığını açıklamak için başlamıştım. Ama gördüğünüz üzere bu sıkıntı dönemi genç ve çocuk yaştaki arkadaşlarım halen daha yaşıyorlar. Özellikle Gelişim Ligi'nde mücadele eden oyuncuların yaşadığı bu geçiş süreci sıkıntılarından dolayı ülkenin futbol havuzu oluşturabilme konusunda yaşadığı sıkıntıların mevcut olduğu reddedilemeyecek bir realite durumunda. Bu yaşanan sıkıntıları düşününce Konyaspor Lisesi projesinin gerekliliği bir kez daha ortaya çıkıyor. 

Peki, Konyaspor Lisesi'nde eğitim nasıl olmalı, neler yapılmalı, müfredat nasıl olmalı gibi oldukça sağlam uzmanlık gerektiren konularda bilgim yok. Çıkıp ukalalık yaparak söyle olmalı böyle olmalı gibi içi boş nasihatlerde bulunmayı kendime yakıştırmıyorum. Ama hayal ettiğim şeyler var onlardan söz etmek istiyorum. Özel bir okul açmak kolay. Sadece adı Konyaspor Lisesi diye sıradan bir okul açmak Konyaspor yönetimini hiç ama hiç zorlamaz bundan eminim. Ama bunu yapmak Konyaspor marka değerine hiçbir şey sağlamayacağı gibi aksine leke getirir. Ben Konyaspor yönetiminin biraz zorlanmasını istemiyorum. Peki nasıl olacak bu? Konyaspor Lisesi neden uluslararası eğitim veren, insanlarca girişi hayal edilen bir kurum olmasın. Uluslararası dedim diye korkmayın hemen. Uluslararası eğitimden kastettiğim düşünceyi biraz daha daraltalım. Neden Türki cumhuriyetlerden gelecek sportif olarak istikbal vadeden çocuklar bu kurumda hem sportif hem kişisel eğitim almasın. Alt kademelerde yabancı sınırı diye bir olgu yok. Bu verdiğim örnek sayesinde Türki cumhuriyetlerden getirilecek yetenekli çocukları Türkiye futboluna ve Konyaspor camiasına kazandırmak, Konyaspor marka değerini müthiş bir ivmeyle dünya geneline yaymak var. İlk aşamada uygulaması zor bir husus olduğunu kabul ediyorum ama gerçekleştirilemeyecek kadar imkansız da görmüyorum. Avrupa kupalarına gittiğimiz sezonda bile ligdeki diğer 17 takım kadar masraf etmeyen Konyaspor'u bu benim hayal ettiğim düşüncelerin çok hırpalayacağını hiç düşünmüyorum. Ayrıca büyük düşünmek, hayal etmek başarı sağlamak için gerekli değil midir? Sırf genç futbolcu kardeşlerimiz okuldan mahrum kalmasın amacıyla sıradan açılacak bir kurum o çocuklara yarar değil zarar getirir. Gerçekten şimdi gözümde canlandırdım bu düşüncemi ve heyecana kapıldım yine.

Yazımı sonlandırmadan önce bir kaç eleştiri de yapmadan edemeyeceğim. Ben şu anda okumakta olduğunuz yazıyı yaklaşık 20 gün kafamda kurguladıktan sonra kağıda dökebildim. Bu süreçte bir tane de U-21 maçına gidip genç arkadaşlarımız ne şekilde Konyaspor A takımında forma hayali kuruyor görmek istedim. Gördüğüm olumlu pek bir şey olmadı. Hatta aksine görmekten korktuğum şeylerle karşılaştım. Mesela birkaç aile harici maçı izleyen yönetici görmedim, sadece kamera ile kayıt yapan 2 kulüp çalışanı vardı. Bu biraz beni sakinleştirmedi diyemem ama sadece o kadar. Çocuklar takip edildiklerini bilseler bu performanslarına yansır mı yansımaz mı? Maçın oynandığı sahanın kenarındaki o karların temizliği ile hangi kurum ya da kişiler ilgileniyor bilmiyorum ama o çocukların o karlardan oluşmuş kar birikintilerinin üstüne çıkıp kaçan topları alıp oyuna devam ettiği görüntüyü görünce işte Konyaspor Lisesi projesinin ciddiyetinden şüphe duymuyor değilim. Bu çocuklar bizim geleceğimizse, Konyaspor'da forma giymelerini ümit ediyorsak daha iyisini hak ediyorlar. Hayal kurmalarını sağlamakla kalmayalım hayal kurmalarını kolaylaştıralım. Altyapı ile alakalı her konuda yazılacak o kadar çok şey var ki kendimi kısıtlamama rağmen çok uzun yazılarla karşınıza çıkıyorum. Size burada La Masia'dan, Manchester City Akademisinden örnekler verebilir, bir bu kadar daha yazabilirdim ama çok bayıcı bir yazı olmasını hem siz hem ben istemem. Bu yazımda projelere, olaylara biraz daha gerçekçi bakma yolunu seçtim. Değerli vaktinizi ayırıp okuduğunuz için çok teşekkürler.

SPOR SERVİSİ

Editör: TE Bilişim