Metin Şahin. Konya ve Türkiye’nin yetiştirdiği en önemli sporculardan biri olmakla yetinmedi, kendisini geliştirerek tekvando alanında Türkiye ve Dünya’nın en önemli isimlerinden biri olmayı başardı. Konya’dan başlayan yolculuğun sonunda şimdi Dünya ve Türk tekvandosunu yönetiyor. Türkiye Tekvando Federasyonu Başkanı Metin Şahin Yeşil Beyaz Konya’nın konuğu… 

KENDİ SIKLETİNDE DÜNYANIN EN İYİSİ

Konya Beyşehir - Hüyük Pınarbaşı Köyü’nde doğdum. Daha sonra Konya’ya taşındık ve ilkokulu Konya’da tamamladım. Ardından da Sarayönü İmam Hatip Lisesi’nden mezun oldum. Yüksek öğrenimimi Ankara Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü’nde tamamladım. Bilahare 1988 yılında Selçuk Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bülümü’ne öğretim görevlisi olarak atandım. Daha sonra doktoramı tamamlayarak doçent doktor unvanını aldım. 

Spor hayatım da 1972 yılında Jimnastik ile başladı. Daha sonra diğer uzak doğu dövüş sporları ile devam etti. 1982 yılına kadar hem tekvando hem de boks alanında faaliyet gösterdim. Boksta da çeşitli şampiyonlarına katıldım ancak 1983 yılında tekvandoda Türkiye Şampiyonu oldum. İlk dünya şampiyonasına bu sayede katıldım. Danimarka’da yapılmıştı ve ilk Dünya şampiyonasıydı. Akabinde 1984 Avrupa Şampiyonası. Stutgart’ta düzenlenmişti. Bu turnuvada Avrupa ikincisi oldum. 1985 yılına gelindiğinde de, dünya şampiyonası Güney Kore’nin Seul kentinde düzenlendi. 1988 olimpiyatları öncesi çok büyük bir provaydı. O şampiyonada 76 kiloda finale çıktım ve Dünya ikincisi oldum. En büyük derecem de buydu zaten. 1986 yılında yeniden Avrupa Şampiyonu oldum. 1987’de bir sakatlık dönemim var. 1988 yılında yeniden döndüm. 88 Avrupa Şampiyonası’nda gümüş madalya kazandım ve Seul’deki olimpiyatlara katıldım. Bronz madalya kazandım. Bu tekvandoda ilk madalya olarak tarihe geçti. 1990 yılında yine bir Avrupa şampiyonluğum var. 91 Dünya Şampiyonası Bronz madalya. 1995 yılında da spor hayatımı noktaladım. 30’a yakın uluslararası organizasyonda şampiyonluğum var ayrıca. Kendi sıkletimde dünyanın en iyi sporcusu seçildim birkaç kez. 1986 - 96 arası dünyanın pek çok yerinde seminerler verdim tekvando ile ilgili. 

15 YILDIR FEDERASYON BAŞKANI

Şuanda Selçuk Üniversitesi’nde öğretim görevlisi unvanım devam ediyor.   2003 yılından beri de Tekvando Federasyonu Başkanlığı görevini yürütüyorum. 2003, 2004, 2006, 2008, 2012 ve son olarak 2016 genel kurullarından seçilerek başkan oldum ve 15 yıldır bu görevi yürütüyorum. Aynı zamanda 2004 yılında Dünya Tekvando Federasyonu yönetimine de seçildim. O günden beri Dünya Federasyonunda görevim devam ediyor. Aynı zamanda Avrupa Tekvando Federasyonu Asbaşkanlığı görevim de var. 

DÜNYA TEKVANDOSUNDA TÜRKİYE AĞIRLIĞI

Sportif geçmişin üzerine idari yaşantımız da olunca tekvando alanında dünyada çok iyi bir konumdayız. Hem Avrupa hem Dünya Federasyonlarında reformist hamlelerde bulunduk. Tekvando’nun olimpik bir spor olarak kalması için önemli mücadeleler verdik. Hem Avrupa’da hem Dünya’da bize verilen görevleri layığı ile yerine getirdik.  Ben göreve geldikten sonra 4 olimpiyat gerçekleşti. Her organizasyonda tekvando sevilen ve ilgi gören bir branş oldu. 206 ülkeden binlerce kişi ile dünya tekvandosu bir aile. Ancak Türkiye bu ailenin önemli bir parçası. Orda bir takım olarak ülkemizi iyi temsil ettiğimizi düşünüyorum. Ali Sağırkaya, Ali Şahin, Oktay Yılmaz gibi önemli isimlerle beraber bir takım halindeyiz. Arkadaşlarımız hem Dünya Federasyon hem Avrupa Federasyonu’nda görev alıyor. Yurt dışında Türkiye, yaptığı tüm organizasyonları başarılı bir şekilde yapan bir ülke olarak tanınıyor. Avrupa Şampiyonaları, Dünya Şampiyonaları bunlardan çok başarılı bir şekilde çıktık. Hem WTF hem Avrupa Tekvando Federasyonu bizden bu konuda hep övgüyle bahsetti. Bu da bizim bir gururumuz. Bu ciddi bir takım çalışmasının eseridir. 

400 BİN LİSANSLI SPORCU

Türkiye’de Tekvando 1968’li yıllarda geldi. Kore savaşında Türk askerlerimizin gösterdiği kahramanlıklarla Türk – Güney Kore dostluğu o yıllarda çok sıkı bir şekildeydi. Ve o dönemde Güney Kore’nin Türkiye’ye ilgisi vardı. O dönemlerde ciddi bir hoca gönderildi. Ve o süreçten sonra çok değerli hocalarımız yetişmeye başladı. İsmet Iraz, Şükrü Gencer, Aygaz Kırşen gibi çok değerli isimler yetişti. Onlarla başlayan süreçte Judo Tekvando Federasyonu ilk defa 1976’larda devreye girmişti. İlk başlarda Judo’nun yanında bir spor olarak devreye girmiştir. 1981 yılında Judo’dan ayrı müstakil Tekvando Federasyonu açılmıştır. İlk başkanı da Mithat Kor olmuştur. O dönemin ilk antrenörü de İsmet Iraz olmuştur. Benim de spora başladığım yıllar olan 1980’de 12 Eylül darbesinden dolayı sporda büyük bir düşüş vardı. 1982 yılında Avrupa Şampiyonasında 2 altın madalya kazandık. 1983 yılında benim de bulunduğum Dünya Şampiyonasında bir şampiyonluk yaşadık. Ve bu başarılar Türk sporunda çok ses getirdi. Gelişen yıllarda tekvando 1983’den 90’ların sonuna kadar Türk sporunun lokomotifi olmaya devam etti. Ama Tekvando 1988’de ilk defa Olimpiyatlarda gösteri sporu olarak yer aldı. 2000 yılında Sidney’da artık olimpiyatlarda tamamen yer aldı. Ve ilk madalyayı bronz madalya olarak Sidney’da kazandık. 2004, 2008, 2012 ve 2016 Olimpiyatlarında toplam 6 madalya kazandık. Tabi ki bu çok başarının bir eseridir. 2012 yılında zirve yaptık. Çok ciddi bir çalışma yaptık ve sonucunda 2012’de 1 altın ve 1 gümüş madalya kazandık. 2020 Olimpiyatlarına çok ciddi bir şekilde hazırlanıyoruz. Son Dünya şampiyonasında Güney Kore’de 182 ülke içinde 1 altın ve 1 gümüş madalya kazandık. Antrenör’ümüz Ali Şahin 3 kere dünyanın en iyi antrenörü seçildi. Bunların yanında gençlerin kötü alışkanlıklardan uzak durup spor yapması da bizim en büyük hedeflerimizden biridir. Şu anda 400 bin civarında sporcumuz var. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ve Karadeniz Bölgesinde gençlerin spora katılma amacında çeşitli etkinliklerimiz ve çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Federasyonumuz sportif başarının yanında gençlerimizi kötü alışkanlıklardan uzak tutarak spora teşvik etme noktasında gereken çabayı göstermeye devam edecektir.

HEDEF OLİMPİYATLARA 6-7 SPORCU GÖNDERMEK

2004 ve 2016 yılları arasında sadece 2 erkek ve 2 bayan sporcu Olimpiyat’lara gönderme şansımız vardı. Avrupa ve Dünya seçmeleri oluyordu. Bu seçmelerde ilk 3’e giren sporcu direkt olarak Olimpiyat’lara katılıyordu. Geçmiş yıllarda bu kota müsabakalarında 2008 yılında 4 kişi gittik. 2003 yılında ben yeni Federasyon Başkanı olduğumda sadece 1 sporcu gidebilmişti. 2012 yılında 3 sporcu gönderdik ama 2 madalya kazandık. 2016 yılında da 2 sporcu gönderdik ama 1 bronz madalya kazandık. 2016 yılında ise bu sistem değişti. Artık sistem uluslar arası müsabakalarda en yüksek puanı alan takımlar ilk 6 sporcu direkt olarak gönderebiliyor. Geçmişte bir Olimpiyat’a en fazla 5 sporcu gönderen ülkeler olmuş. Bizim hedefimiz 5 – 6 - 7 sporcu göndermek. Ve bunun için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2016 yılında çok iyi başladık. Hocamız Ali Şahin önderliğinde tüm müsabakalara iyi hazırlanıyoruz ve puanlarımızı topluyoruz. 2020 Tokyo’ya çok iyi şekilde hazırlanmaya devam edeceğiz.

KONYA ÖNEMLİ SPORCULAR YETİŞTİRDİ

Özellikle 1980’lerde başlayan süreçte Tekvando, Konya’da da çok büyük bir rol model oldu. İlk defa ben 1985 yılında Dünya 2.’liğini Konya’ya getirdim. O güne kadar Türkiye’de böyle bir başarı olmamıştı. 1986 yılında da Avrupa Şampiyonluğunu Konya’ya getirmenin gururunu yaşıyordum. Bu başarılar Konya için büyük bir motivasyon kaynağı oldu. Ve o süreçten sonra Konya’da da çok ciddi sporcular yetişti. O dönemde benimle beraber Ali Şahin de çok başarılı dereceler kazandı. Kendi öğrencilerimizden de çok iyi sporcular çıktı. Bugüne baktığımda o dönemde atılan tohumlar şu anda meyvesini vermiş durumda. Örneğin: Konya’da son zamanlarda gençlerden ve büyüklerden çok iyi sporcular yetiştiğini görebiliyorum. Konya’nın bir ilçesi olan Beyşehir’den bile 2017 yılında Güney Kore Dünya Şampiyona’sında 18 yaşında bir kızımız Zeliha Ağrıs Dünya Şampiyonu oldu. Bu genç yaşta bu başarıyı elde etmek çok zordur. Selçuklu Belediyesi’nden Dürdane Altunel kızımız şampiyonluk yaşadı. Ve adını sayamadığım daha bir sürü sporcumuz Konya’yı temsil etmeye devam ediyor.

2020’DE BAŞARILI OLACAĞIZ

2017 yılında Dünya Şampiyona’sına 7 tane genç sporcu götürdük. Bunlar 17 - 21 yaş arasındaydı. Hakan Reçber, Zeliha Ağrıs, Hatice Kübra gibi genç ve başarılı sporcularımız var. Sporcularımızın hepsi tatlı bir rekabet içinde çalışmalarını sürdürüyorlar. 2020 Olimpiyat’larında onlardan çok şey bekliyoruz. Çin, Meksika, Japonya, ABD, Tayland, İspanya, Hollanda gibi çok başarılı ülkeler var. Ama biz de şu anda Tekvando’da dünyada zirvedeyiz. Ve 2020 Olimpiyat’larında ülkemizin çok ciddi başarılar göstereceğine olan inancım çok fazla.

DEVLETTEN BÜYÜK YARDIM ALIYORUZ

Spordan gelen bir Cumhurbaşkanımız var. Müsabakalarda bizimle aynı heyecanı yaşadığını biz görebiliyoruz. Bir sporcumuz şampiyon olduğunda saat kaç olursa olsun Sayın Cumhurbaşkanımız arıyor ve tebrik ediyor. Kendisine buradan teşekkür etmek istiyorum. Tabi ki tüm bunlarla beraber Spor Bakanımız da yeni tesisler yaparak sporcularımızın yetişmesinde büyük çaba sarf ediyor. Örneğin: Olimpiyat Hazırlık Merkezi yapıldı. Ve daha birçok yeni yapıların yapılacağını biliyorum. Sporcularımıza verilen yardımlar da var. Hem Spor Bakanımız hem de Cumhurbaşkanımız bize çok destek vermeye devam ediyorlar. Biz de tüm çalışmaların karşılığında Olimpiyat’larda madalyalar kazanmak istiyoruz.

HEP KONYASPORLUYDUK

Konyaspor’u gençliğimden beri destekliyorum. Özellikle Özkan Sümer zamanında ben sporcuyken yaşadığım şampiyonluktan sonra gazeteciler beni ve Özkan Sümer’i bir araya getirdiler. Bana Özkan Sümer’den ne istiyorsunuz? Diye sordular. Ben de Konyaspor’un ligden düşmemesi ve şampiyon olmasını istedim. Geçmişte beri Konyaspor’u takip ederdim. Ben salonda çalışırken futbolcular da salona gelirdi ve ağırlık çalışırlardı. Beraber birbirimizi motive ederdik. Şimdi de aynı şekilde Konyaspor’un yaptığı her maçta mümkün olduğu sürece maçına gidiyorum. Gidemediğim zaman da takip etmeye çalışıyorum. 

YUNUS ALTINBEYAZ

Editör: TE Bilişim