Spora başlayana kadar sosyal hayatının sıfır olduğunu belirten Sibel Çam’ın şimdiki hedefi olimpiyatlarda madalya kazanmak. Sibel Çam’ın spora başlama hikayesi ise yolda karşılaştığı ve kendisini spora yönlendirmek isteyen hocasının kolundan tutarak, “Hadi birlikte gidelim” demesi ile başladı.

Son katıldığı şampiyonada Beden Engelliler Dünya dördüncüsü olan Sibel Çam, gözünü olimpiyatlara dikti. Ailesi ve annesi için tedavisini ikinci plana atan başarılı sporcu, hikayesini Yeşil Beyaz Konya’nın 21.sayısında anlattı. İşte azimli sporcunun hayatı…

SOSYAL HAYATIM SIFIRDI

Sibel Çam, 1990 Konya doğumluyum. Konya’da büyüdüm. Yaklaşık 6 yıldır halter sporu ile ilgileniyorum. İlk başlarda biz köyde yaşıyorduk. Daha sonra Konya’ya taşındık. 13 yaşında bir rahatsızlık geçirdim. O günden sonra yürüyemedim. Doktor transvermyelit teşhisi koydu. Yani virüse bağlı omur ilik felci. Sonra fizik tedavi uygulandı ancak sonuç olmadı. O günden sonra bir amacım ve hedefim yoktu. Sürekli dört duvar arasındaydım. Sosyal hayatım sıfırdı. Tek arkadaşım bilgisayarım ve kitaplarımdı. Sürekli dışarı çıkma şansım yoktu. Birkaç ayda bir çıkabiliyordum. Her şeyden önce özgüveni olmayan bir insandım. Spora başladıktan sonra en büyük kazancım özgüven oldu. Kendimle ilgili, tedavimle ilgili hayalim vardı. Şimdi tedavimi bir kenara bıraktım. İkinci planda. Şu an bu sporu annem ve ailem için yapıyorum. Bizim şu an oturduğum ev kira. Buradan kazanacağım para ile anneme bir ev almak istiyorum. Asansörlü bir eve taşınırsak benim için de çok iyi olacak. Yarışmalara katıldığımda arkadaşlarım ve hocalarım, ‘annen için yapmalısın’ diyor. O an ben çok duygulanıyorum. Bu da etkiliyor beni. 

ŞİMDİ AİLEM İÇİN YARIŞIYORUM

Aslında bu spora benim başlama amacım tedavi olmaktı. Doktor olumlu ilerlediğini söylemişti ama ailemin tedavi masraflarını karşılayacak durumu yoktu. Bende burada kazanacağım para ile tedavimi yaptırabilirim diye düşündüm. Şimdi daha çok annem ve ailem için yarışıyorum. 

‘HADİ BİRLİKTE GİDELİM’ DEDİM

Rahatsızlığımdan dolayı çok sık dışarı çıkan bir insan değildim. Bir gün eski stadyumun içinde bulunan Spor İl Müdürlüğü binasına gitmiştim ailem ile birlikte. Dönüşte karşıma bir adam geldi. Tekerlekli sandalyede olduğum için dikkatini çektim sanırım. ‘Uğraştığın bir spor var mı’ diye sordu. Beni spora yönlendirmek istedi. Ben de kabul ettim. Kolundan tuttum ve ‘hadi birlikte gidelim’ dedim. Nasıl bir şeymiş halter gidip görmek istedim. Sonrasında stadyumun içinde bulunan salona gittik. İlk orada halter sehpasına uzandım ve kaldırmayı denedim. Orada ‘sende ışık var, seni bırakmam bundan sonra benim öğrencim olacaksın’ dedi. O isim Ahmet Hasip Kanat. Benim ilk hocam. Yaklaşık 3 ay boyunca birlikte çalıştık. Sonrasında o farklı işlerinden dolayı bıraktı. 

HALTER BENDE BAĞIMLILIK YAPTI

Sonra bir süre ben de uzak kaldım. 3 ay boyunca evde ‘yapabilir miyim acaba’ diye düşündüm. Ve devam etmeye karar verdim. Stadyuma tekrar gittim. Orada Emin Görmüş hocam ile tanıştım. Ahmet hocanın bıraktığını söyledim. Onunla beraber çalışmaya başladık. Çok kısa bir süre içinde halter bende bağımlılık yaptık. Yaklaşık 5 yıldır onunla birlikte çalışıyoruz. 

2014 YILINDAN BU YANA MİLLİ SPORCUYUM

Emin Görmüş hocam ile 1 yıl boyunca bir hazırlık dönemi geçirdik. Bu sürede haltere ve spora alıştım. Sonrasında 2013 yılında Türkiye Şampiyonası’na katıldım. Orada Türkiye birincisi oldum. 2014 yılında da milli takıma dahil oldum. O günden bu yana sürekli olarak milli takımlara davet ediliyorum. 

BİR ŞEYLERİ BAŞARMAK İÇİN YALNIZ KALMAK GEREKİYORMUŞ

Milli takıma ilk gittiğimde ilk kez ailemden uzak kalmıştım. Daha önce hiç ailemden ayrı kalmamıştım. Kendi ihtiyaçlarımı kendim karşılamamıştım hiç. Annem olmadan ilk defa bir yere gittim. Ama üstesinden geleceğimi düşündüm ilk başından beri. Bir şeyleri istiyorsan, hedefliyorsan üstesinden gelebilirsin bunların. Ailem ilk başlarda bana güvenmedi. Ben kendime güvendim. Aileme de ‘siz bana güvenin, ben hepsinin üstesinden geleceğim’ dedim. Bu şekilde milli takıma adım atmış oldum. İlk günlerde tabi sıkıntı yaşadım ama sonra alıştım. Gördüm ki kendim de bazı şeyleri yapabiliyorum, üstesinden gelebiliyorum. Demek ki bazen yalnız kalmak gerekiyormuş bir şeyleri yapabilmek için. 

İLK ŞAMPİYONADA HEDEFİMİN ÜZERİNE ÇIKTIM

Türkiye şampiyonu olduktan sonra milli takımla beraber Dünya şampiyonasına katıldım. Bu yarışmada altıncı oldum. Aslında bizim ilk yarışımız olduğu için hedefimiz ilk 8 içinde girebilmekti. Hem ilk senemdi hem de 80 kiloda yarışmıştım. Zaten Dünya şampiyonu olmak gibi bir beklentim yoktu. Basamakları teker teker çıkmak istedik. Ben o dönem sıralamanın önemini bilmiyordum. Emin Hocam bana sıralamanın öneminden ve ilk 8’de olmam gerektiğinden bahsetti. Orada 6. olduğum için çok mutlu oldum. Hedefin üstüne çıkmıştım. Sonrasında sıralamanın da önemini öğrendim. 

OLİMPİYATLARA 5 GÜN KALA KATILDIK

Sonrasında Macaristan’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası’na katıldım. Orada hedefimiz ilk üç içinde olmaktı ama üçüncülük maçını kaybettim ve 4. oldum. Kazanmam gereken bir yarışmaydı ama olmadı. Olimpiyatlara katılmak için yine birkaç turnuvaya katıldım ama olimpiyat kotasını alamadım. Biz ülke olarak 7.sıradaydık olimpiyatlara katılmak için. Sonra Rusya’nın katılmayacağı söylendi ve olimpiyatların başlamasına 5 gün kala olimpiyatlara katılacağımızı öğrendik. Bu çok sürpriz oldu. Rio Olimpiyatları’na hazırlıksız gitmiş oldum. Ama istediğimiz gibi olmasa da 4 yıl boyunca çok istedim olimpiyatlara katılmayı. Sürekli olarak çalıştım. Çok şükür ki Allah nasip etti ve katıldım. O heyecanı yaşadım. Benim asıl halter yaşantım olimpiyatlardan sonra başladı diyebilirim. 

ORADA OLMAK MUHTEŞEM BİR DUYGU

Tabi biz 4 yıl boyunca oraya gidebilmek için mücadele ettik. Bu normal hayatta çok uzun bir süre olsa da sporcu için çok yeni ve kısa bir süreç. O yüzden Rio’ya giderken çok beklenti içine girmedim. Ancak her ne olursa olsun, orada olmak, o heyecanı yaşamak ve Türkiye’yi temsil etmek muhteşem bir duygu. Kelimelerle ifade etmek çok zor. 

HALTER SEHPASINI EVE TAŞIDIK

Rio Olimpiyatları’nın ardından Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürümüz Ömer Ersöz bana çok yardımcı oldu. Olimpiyatlarda başarısız oldum ama iki yıldır Emin Görmüş hocam benimle çok ilgilenemiyor rahatsızlığından dolayı. Evimde asansör olmadığı için antrenmanlara giderken çok zorluklar yaşadım. Bu şartlarda yarışmaya katıldım. Ama bundan sonrası için daha iyi ve daha güzel olacağını söyleyebilirim. Ben son yarışların ardından sıklet değiştirdim. 50 kilodan 67 kiloya geçtim. Bunun için kilo almam gerekiyordu. Kilo alınca da eve girip çıkmam çok zorlaşacaktı. Annem bu konuda çok yardımcı oldu ama kilo artınca zorlanacaktık. Bu yüzden halter sehpasını eve taşıdık. Bu konuda İl Müdürümüz Ömer Ersöz’ün çok büyük desteği oldu. Kulüp olarak Meram Belediyespor da sürekli bana destek oluyor. 

DAHA ÇOK ÇALIŞMAM GEREKİYOR

2017 yılında Dünya Şampiyonası’na katıldım. Yaklaşık 1 sene boyunca bu yarışmaya hazırlandım. Kendime çok büyük inancım ve güvenim vardı. Ama olmadı. 110 kilo kaldırmak için gittim yarışmaya. Daha önce 100 kilo bile kaldırmamıştım. Çalışmamın son 6 ayında 110lara kadar çıktım. Ama yarışmada 4.oldum. Tabi bu çok kötü bir sonuç değildi. Bir dahaki olimpiyatlara katılmak için bir şans doğdu. Şampiyona Meksika’da düzenlendi. Kötü bir organizasyon vardı orada. Bunlar bahane değil tabi ki. İstediğim sonucu alamadım çok üzüldüm ama bir yandan da nasip diye düşünüyorum. Demek ki daha çok çalışmam gerekiyor.

KENDİME OLAN İNANCIM ARTTI

Şimdi önümüzde Mayıs ayında Avrupa Şampiyonası var. Bunun için hazırlıklarım sürüyor. Bu sefer olacağını inanıyorum ve bunun için çok çalışıyorum. Sürekli kıl payı kaçırıyorum. Ben hep çalıştıktan sonra neden olmasın diye düşünüyorum. Madalya ile döneceğim inşallah oradan. İlk başlarda 110 kilo kaldıramam diye düşünmüştüm. Ama ilerledikçe kendime olan inancım arttı. 

2020’DE MADALYA GETİRECEĞİM

Meram Belediyespor’un sporcusuyum şu an. Onlara da çok teşekkür ediyorum. Bize sürekli destek oluyorlar. Başta Belediye Başkanımız Fatma Toru ve Kulüp Başkanımız Hüseyin Saraç, her türlü gerekli olan malzeme konusunda eksik bırakmıyorlar. Bana sürekli olarak destek verdiler ama ben o destekleri biraz boşa çıkardım. Bundan sonraki süreçte daha çok çalışıp madalya getireceğime inanıyorum. 

MUHAMMED SAYDAM

Editör: TE Bilişim