Spor Toto Süper Lig temsilcimiz Atiker Konyaspor Beşiktaş maçı hazırlıklarını sürdürüyor. Son yapılan antrenman öncesi bir durum değerlendirmesinde bulunan teknik direktör Aykut Kocaman önemli açıklamalarda bulundu. Fatih Terim’in geçtiğimiz haftalarda yaptığı “Ben federasyonu ve kurullarını iyi bilirim. Ligin ayarları ile oynanıyor” açıklamasını hatırlatan Aykut Kocaman, “Çok ciddi bir açıklamaydı. Ancak yeterince konuşulmadı. Yine konuşulmayacak. Bu açıklama bizim gibi sıradan insanların durumu anlaması açısından aydınlatıcıydı. Yeni gelen MHK ile birlikte lige ayar verilmeye devam edilecek mi, edilmeyecek mi, onları bilemiyoruz. Bakalım ne olacak. Göreceğiz” dedi.

İşte Aykut Kocaman’ın açıklamalarının tamamı;

POZİSYONUMUZU KAYBETMEDİK

Değerlendirme yapmayalı birkaç hafta oldu. Ne oluyor? Ne bitiyor? Birkaç cümle ile değerlendirmekte fayda var. Hem medya için, hem de taraftarlarımız için. Diğer tarafı ile de futbol kamuoyu için. Önce genel bir duruma bakmak lazım. Ligin ikinci yarısına iyi bir başlangıç yaptık. 2 galibiyet ile ligin dördüncü sırasına yerleştik. Antalyaspor’u iç sahada yendiğimiz maçtan sonra dördüncü sıradaydık. Ancak o günden sonra açıkçası sonuç anlamında istediğimiz sonuçları aldığımız söylenemez. Bütün olarak bakıldığı zaman, puan ortalama ve ya benzeri şeyler açısından, olumlu ve ya olumsuz taraftarı ile beklentinin bir adım altında olduğumuzu söyleyebilirim. Pozisyonumuzu kaybetmedik. O gün itibari ile bakıldığında ligin ikincisi ile aramızda 4 puan vardı. Altındaki takımlarla puanlarımız birbirine yakındı. Fakat o andan itibaren 5 hafta 4 beraberlik bir mağlubiyet. Normal şartlarda sıralama olarak çok şey kaybetmemiz gerekirken, kaybetmedik. Sadece 1 sıra alta düştük. Ancak ikinci ve üçüncü ile puan farkımız arttı. Onların arkasındaki takımlar çok puan kaybetti. Bunlardan biri de bizdik. Ama bu bizi çok aşağılara taşımadı.

ESAS SORUN ÜÇÜNCÜ BÖLGEDE

Bu süreçte ne oldu ona bakmak lazım. Tabi önce kendi tarafımızdan bakacağız. Genel olarak sıkıntılı maçlardan sonra benim davranış tarzım ‘Ne oldu, ne yaptık, benim burada hatam, kusurum neydi’ şeklinde olur. Oyun olarak çok şikayetim yok. 5 maçın üçünü içerde oynadık. Özellikle evimizde oynadığımız maçlarda (Yeni Malatya, Kayseri, Göztepe) iç saha avantajı ile beraber oyunun büyük bölümünü üçüncü bölgede oynama şansına sahip olduk. Ancak ceza sahası içinde ve çevresinde, kale yakınlarında, çok güçlü ve etkili değildik. İlk yarıdaki ilk geldiğimiz dönemin aksine oyunumuzu bir şekilde rakiplerimize kabul ettirmeyi başarıyorduk, ancak kaleye topu sokma konusunda sıkıntılarımız oldu. Birden fazla gol atamadığımız maçlardı bunlar. Esas sıkıntı oyundan daha çok ceza sahası çevresinde, özellikle üçüncü bölgedeki problemler olduğu görünüyordu maçtan sonra yaptığımız analizlerde. Özellikle Malatya maçında Ömer Ali’nin sakatlanmasından sonra, Adis’in ceza alması, arkasından Yatabare’nin tam oynayacağı zaman olmaması, üçüncü bölgede topu tutacak ve kaleye sokacak oyuncunun kalmaması gol sayısını ve puan ortalamasını düşürdü. İşin teknik tarafındaki genel tablo bu. Bununla birlikte maç ortalamasına göre olağan sayılabilecek savunma hataları, siz skor üretemeyince belirleyici olmaya başladı. Daha fazla göze batmaya başladı. Tabi taraftarın ve kamuoyunun çok savunma hatası yapılıyor gibi düşünmesi normal. Aslında hatalarımız normaldi. Normal bir maçta olabilecek seviyedeydi. Fakat bunların skor anlamında karşılığını veremeyince daha fazla öne çıkması normaldi.

HER ŞEYİN FARKINDAYIZ

İkinci bölümü ne oluyor? Ligde 10 maç kaldı. Şuan itibari ile 35 puandayız. Bizi üçüncülük ile altıncı sıra arasındaki pozisyona 50 puan ve biraz daha üstü ile ulaşılabilecek gibi görünüyor. Dolayısıyla en az 15-16 puana ihtiyacımız var. Bir taraftan takımın bu yarışta olması, diğer taraftan gelecek sezonun planlaması, Konyaspor’un değerler silsilesinin oluşturulması, takımın yaş ortalamasının yüksek olması, oynayan grubun yaş ortalamasının yüksek olması, hem oyuncuların performanslarını artırmaya çalışırken, diğer yönüyle gelecek sezon ne olur diye düşünme hali ve bütün bunları buradaki özneleri kamuoyunda yıpratmadan yapma çabası… Hepsini bir araya getirdiğimizde hepsini birlikte yapmaya çalışmak bazı şeyleri eksik bırakıyor. Bu 5 haftalık süreçte biraz da bunların sıkıntısını çektiğimizi söyleyebiliriz. Hem oyunu hem de bununla beraber gelecek sonuçları pekiştirmesi için yaşanması gereken şeyler bunlar. Bunların farkında olmadığımızı düşündüğünü sanmıyorum Konyasporluların. Bunların hepsinin farkındayız. Bir şeyleri adım adım inşa etmek taraftarın çok sevdiği bir şey olamasa da, bu işin zorunlu tarafı. Özellikle de benim yapımdaki insanlar için.

FATİH TERİM’İN SÖZLERİ AYDINLATICIYDI

Hem oyun ile ilgili hem de durum ile ilgili birkaç şey söyledikten sonra bir de ‘yapabilir miyiz’i söylemek lazım. Açıkçası yapabilirlik ile ilgili tarafında kuşkum yok. Saha içinden bir şeyleri başarma ihtimalimiz yüksek. Bu konuda benim bir kuşkum yok. Saha içindeki durum ile ilgili bir kuşkum olursa bunu dillendirebilirim. Ancak işin öteki tarafın ile ilgili aydınlanmayı geçtiğimiz dönemde yaşadım. Ben olaylara dışarıdan bakarak bir takım şeylerle ilgili yorumlar yapabiliyorum. Bazı insanlar gibi bir takım bilgilere içerden sahip olan bir insan değilim. Bunlara tenezzül eden biri de değilim. Ülkedeki en yetkin (Yetkinliğini de söylemek lazım hakikaten) ve aynı zamanda da etkin futbol direktörümüzün o günkü söylediği sözlerden sonra aydınlandım açıkçası. Çünkü bazı şeyleri çok iyi bildiğini ve lige ayar verildiğini söylemişti. Gerçekten çok ciddi bir açıklamaydı bu. Pek üstünde durulmadı. Hala da durulmuyor. Gene de durulmayacaktır büyük ihtimalle. En azından bizim gibi olaylara olgular üzerinden bakmaya çalışan daha sıradan insanlar için çok aydınlatıcıydı. Önümüzdeki dönemde nereye doğru gideceğimizi, biz futbol takımı olarak bazı şeyleri daha doğru yaparak, sakatlarımızın da iyileşmesi ile puan ortalamasının üzerine çıkarak belirleyebiliriz. Tabi yeni gelen MHK ile birlikte lige ayar verilmeye devam edilecek mi, edilmeyecek mi, onları bilemiyoruz. Bakalım ne olacak. Göreceğiz.

DİRENÇLİ BİR TAKIMIZ

Beşiktaş maçı yön gösterici maçlardan biri olarak görünüyor. 5 hafta 4 beraberlik 1 mağlubiyet oldu. Bunu çevirmek istiyoruz. Tabi bu tabloyu tersine çevirmek için Beşiktaş maçı kolay bir hedef mi? Tabi ki değil. Onlar da bir takım sorunlar yaşıyorlar. Bütün olarak pek formda oldukları söylenemez. Büyük takımlar için bu tür sorunlar süreci olumsuz bir tarafa götürecek başlangıç olabileceği gibi son derece tersi bir durum da yaratabiliyor. Son derece tehlikeli rakipler. Son derece derinliği olan köklü kulüpler. Dolayısıyla bizim sorunları bitirmemiz için çok ideal bir ortam değil. Ama öbür taraftan aynı durum Beşiktaş için de geçerli. Her halükarda son derece dirençli ve kuvvetli bir takımız. :unca olumsuzluk arasında ufak da olsa olumlu bir şey söylemek gerekirse kolay mağlup olan bir takım değiliz. En azından bu derinliği kazandırdık takımımıza. İnşallah bu devam eder. Çünkü bunu devam ettirmek kolay değil. Takımlar çok yakın birbirine. Esas hedefimiz bu kazanamama serisini sürdürmek olacak. Tabi buna Beşiktaş ne kadar izin verecek bilmiyoruz. Çalışıp, çabalayacağız. Futbolun doğrularını yapmak ve pekiştirmek için çalışmaya devam edeceğiz. 

YUNUS ALTINBEYAZ/MUHAMMED SAYDAM

Editör: TE Bilişim