İstikrarlı başlayan antrenörlük kariyeri zaman zaman sekteye uğrasa da Konyaspor ile yeni bir başlangıç yaptı. Yeşil beyazlı camiayı ligde tutup yeniden büyük başarılara taşımak için mücadele veriyor şimdi. Konyaspor Teknik Direktörü Mehmet Özdilek Yeşil Beyaz Konya Dergisi’ne konuştu. Oyun anlayışını “Futbol ciddi bir eğlence” cümlesi ile özetleyen Mehmet Özdilek sizlerle…

Mustafa Reşit Akçay’ın görevinde ayrılmasından sonra pek çok isim geldi gündeme. Mehmet Özdilek ise en az tartışılan ve kısa sürede imza atılan isim oldu. Gelir gelmez büyük bir cenderenin içinde buldu kendini. Avrupa Ligi, Süper Lig ve kupa derken, çok fazla alanda mücadele vermek zorunda kaldı. Ancak oynattığı pozitif futbol ile taraftarın gönlüne girmeyi başardı kısa sürede. Konyaspor Teknik Direktörü Mehmet Özdilek sizlerle…

KONYASPOR’U YAKINDAN TAKİP EDİYORDUK

Konyaspor’u zaten takip ediyordum. Takip etmenin yanı sıra gerek oyunculuk dönemi, gerekse antrenörlük dönemi, bildiğimiz bir camia. Benim Antalyaspor dönemimde benzer süreçlerden geçmiş ve benzer sıkıntılar yaşamış bir takım Konyaspor. O sıkıntılı dönemin ardından iyi bir yapılanma ile emek verilerek doğru işler yapılmış. Ardından ligdeki üçüncülük. Geçen sene kupanın kazanılması. Tabi bütün bunlar bütün gözleri Konyaspor’un üzerine çevirdi. Ben geçen sezon rakip olarak da geldim. Oyuncu grubunu, taraftarı, stadyumdaki ambiyansı çok iyi biliyordum. Bunu da bütün platformlarda dile getirdik. Gerçekten rakip olarak geldiğinizde o stadyumdan etkilenmeme şansınız yok. Sezon başından beri de bu işin içinde biri olarak Konyaspor’u izleme şansım oldu. 

DOĞRU YERDEYİM

Oturmuş bir kadro. Birbirini tanıyan oyuncular. Genel sıkıntısı ise oyun anlamındaki gelişimini devam ettiremedi. Tabi bunun sebebi hoca değişimi olabilir, yeni oyuncuların adaptasyon problemi olabilir. Bir çok faktör sayabilirsiniz. Ama işin realitesi 10. Hafta böyle bir değişim yaşandı. Kulübün ve şehrin potansiyelini düşündüğümüzde doğru bir noktadayım diye düşünüyorum. Daha önce çalıştığım oyuncular var. İzlerken çok beğendiğim oyuncular var. Bu oyuncu grubunun daha yukarıda olabileceğini düşündüm. 

FUTBOL CİDDİ BİR EĞLENCE

Türk futbolunda yükselmek kolay ancak o seviyelerde kalmak zor. O seviyelerde rüzgar biraz daha sert eser. Böyle durumlarda biraz daha dirayetli olmak lazım. Birlikte hareket etmek lazım. Ve doğru planlama yapmak lazım. Aslında Konyaspor’da problem geçen sezondan var. Lig tehlikesiz bölgede bitirmişsiniz ancak puan olarak istenilen seviye yakalanamamış. Ancak Türkiye Kupası kazanılınca pek çok şeyin üstü örtülmüş. Sezon başında da Süper Kupa aynı etkiyi oluşturmuş.  Futbol bir eğlence ancak ciddi bir eğlence. Hafife almaya gelmez. Eğer planlamayı doğru yapmaz, süreci ciddiye almazsanız işler her an değişebilir. Bütün bu tabloyu ağırlaştıran faktörler de olmuş. Traore önemli bir oyuncu. Kaybedilmesinin takıma çok büyük etkisi var. Bunun yanı sıra seyircisiz oynama cezası. Bir yandan da Avrupa Ligi ile Süper Ligi bir arada götürmek zorundasınız.  Aynı sıkıntıyı biz de yaşadık. Geldikten sonra Süper Lig, Avrupa Ligi ve kupayı 14 oyuncu ile idare etmek zorunda kaldık. Sakat oyuncular var. Avrupa Ligi kadrosuna yazılmayan oyuncular var. Her maça da kazanma umudu ile çıkıyorsunuz. Çünkü iddianız devam ediyor. Her maç konsantrasyonu yüksek maçlara çıkıyoruz. 

HER MAÇI KAZANABİLECEK KADAR OYNADIK

Her maçı kazanabilecek kadar oynadığımızı düşünüyorum. Her maçı kazanabilirdik. Kaybettiğimiz maçlara bakıyorum. Hakem hataları çok fazla ön plana çıktı. Yapmamamız gereken pek çok bireysel hatayı arka arkaya yaptık. Ama hiçbir maçta geri adım atmadık. Ne olursa olsun. Hem Süper Lig’de, hem Avrupa Ligi’nde. Ama bir 5-6 puan daha ilk yarıyı üstte tamamlayabilir miydik? Kesinlikle bunu başarabilirdik. Bazen oyunumuzun karşılığını puan olarak alamadık. Fakat hiçbir zaman ‘yapamayacağız’ duygusu içerisine girmedik. Ne oyuncu grubu ne de bende en küçük kazanma heyecanında düşüş yaşanmadı. Bu enerjiyi içerde dışarıda bütün maçlarda gösterdik. Ve her maçın ardından rakip antrenörler tarafından da tebrik edildik. 

O BÖLGEDE HERKESİ DENEDİK

Eksiğimiz belliydi ilk yarıda. Ben gelmeden önce de olan bir eksik. Net bir golcümüz yoktu. Geldikten sonra bu problemi çözecek çalışmalar yaptık ancak olmadı. Ezekiel’i oynattık, Eze’yi denedik, Malick’le çözmeye çalıştık. Son olarak Ömer Ali’yi bile çözüm umudu olarak kullanmaya çalıştık. Ama öndeki oyuncuların birçoğundan gereken verimi alamadık. En basit beklentimiz olan o gol vuruşunu gerçekleştiremedik. İlk yarı boyunca hem UEFA’da, hem ligde hem de kupada yaşadık. Müthiş özverili oynadık. Birbirini seven bir oyuncu grubu içinde bunları bertaraf etmeye çalıştık. Bakıldığı zaman UEFA’da son maça kadar iddiamızı sürdürdük. Geçen sene 1 puan alan Konyaspor bu sezon 6 puan alan bir Konyaspor. Oyun anlamında da Türkiye’nin gündemine oturan bir Konyaspor. Ligde üst sıralar ile aramızda 2 maçlık bir fark var. 

MARSİLYA MAÇI DRAMATİKTİ

İlk yarıda dramatik durumlar da yaşandı. Marsilya ile Konya’da oynadığımız maç. Elimizde olanı alıp rakibe verdiğimiz maç. Biz o son saniye golünü yememiş olsaydık ve maçı kazansaydık çok farklı olacaktı. Biz o yediğimiz gol ile elimizdekini Marsilya’ya verdik. Hem ikili hem de genel averajda Marsilya’nın gerisinde kaldık. Son maçta da zaten Fransa’da al gülüm ver gülüm olmuş. Biz geldiğimizde 3 maç 3 puan. Neredeyse formalite kıvamına gelmiş bir yapı. Ancak Salzburg’tan alınan 1 puan ile bir anda her şey değişti. Tabi Marsilya maçı dramatik. Anlatılır tarafı yok. Yalnız ortaya görsel açından müthiş bir futbol çıktı. Futbol hata oyunu. Mutlaka hata olacak. 90+4’te olması üzdü biraz.

Bizim işimizde vazgeçmek yok. Şartlar ne olursa olsun. Marsilya maçı sonrası da bunu söyledim oyunculara. Kaldırın kafanızı. Devam edeceğiz. 3 gün sonra maçımız var. Vazgeçemeyiz. Bizim 1 hafta dinlenme şansımız olmadı. Takım halinde 1 hafta antrenman yapma şansımız olmadı. Biz ilk kez devre arası kampında takımla birlikte çalışabildik. Rotasyon yapmasaydık ligi bitiremeyecektik. İlk yarının sonunda 7-8 sakatımız oldu. O kadar yüklendik ki bazı oyunculara. Mehdi örneğin. Lakin mecburduk. 

KISA SÜREDE İYİ YOL KATETTİK

Takımın fizik durumu kötüydü devrenin sonunda. Ben 10. haftada geldim bu takıma. Sezon başında yapılan takım planlaması ile ilgili yorum yapamam. Yaparsam ayıp olur. Bizden önceki hocamızı üzmek olur. Lakin ben buraya gelirken bunları göze alarak geldim. Tabi içine girince zafiyetleri daha net görme şansımız oluyor. Kısa zamanda çok yol kat ettiğimizi düşünüyorum. Aşamadığımız tek sorun gol problemiydi. Elimizden geleni yaptık ama olmadı. En son 3 hafta Ömer Ali ile oynadık. Arka tarafta savaşıp ön tarafta sorun yaşayınca olmuyor. Futbol pinpon oyununa dönüyor önde etki oluşturamayınca. Attığınız top geri geliyor. Bu da eforu artıyor. Zihinsel yıpranmayı artırıyor. Zaten maç oynaya oynaya bitap düşmüşsünüz. 

OYUNU ÇEŞİTLENDİRECEĞİZ

Devre arası transferleri çok zordur. 7-8 tane oyuncu alacak değildik. 2 ön tarafa, kanat ve orta saha diye planladık. Orkan çok istediğim bir oyuncuydu. Onu zaten bulan benim. Antalya’nın başındayken çok istemiştim almayı. Ama olmadı. Kısmet Konyaspor’aymış. Türk futbolu için çok önemli bir oyuncu olacak. Oyunu çeşitlendirmeye çalışıyoruz. Bazen çift santrafor, bazen tek. Kenarda oynayan oyuncuları da işin içine sokmaya çalışacağız. Kenarda oynayan oyuncular da 6-7 gol atmalı. Bir de biz oynamayı ve topa sahip olmayı seven bir takımız. Zaten ceza sahasına topu getirmekte sorunumuz yok bizim. Bizim sorunumuz finallendirmede. 

MEHDİ’Yİ ESARETTEN KURTARDIK

Mehdi Süper Lig’in özel oyuncularından biri haline geldi. Biz geldikten sonra onu savunma esaretinden kurtardık ve ön bölgede daha etkili olmasını sağladık. Bizim için olmazsa olmaz oyunculardan bir tanesi. Önceden ikili orta saha gibi oynuyordu ve ciddi yük biniyordu üstüne. Şimdi biraz daha özgür bırakarak oynatmaya çalışıyoruz. Ben çok daha üzerine koyacağına ve başarılı olacağına inanıyorum.

VEDAT’IN ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ

Vedat bizimle birlikte yeniden ön plana çıkan bir oyuncu. Daha eksikleri var. Üzerinde çalışacağız. Bulduğu şansı doğru kullandığını düşünüyorum. İkinci devre de yarışın içinde olacak. Bazen direk oynayacak, bazen şans bekleyecek. Ama çalışıyoruz. Eksikleri giderme adına ikinci yarı daha müsait olacak. Maç takvimi ilk yarı kadar yoğun değil. İkinci yarı bireysel çalışmaya daha fazla önem vereceğiz. Özellikle bu genç arkadaşlarla ilgili. Musa’nın da potansiyeli çok yüksek. Vedat’ın da çok yüksek. 

OYUNUN İKİ TARAFINI DA İYİ YAPMALISINIZ

Fizik gücünü yükseltmeye çalışıyoruz. Hem transferle hem de yaptığımız çalışmalarla daha sert bir takım ortaya çıkarmaya çalıştık. Ben takımlarımda takımın fizik seviyesini yukarı çıkarmaya çalışırım. Mücadele gücü yüksek oyuncularla oynamayı severim. Ama bunun yanı sıra topu bilen oyuncular olması da önemli. İyi futbol iyi futbolcularla oynanır. Tabi kolay değil bir anda değiştirmek. Hem yarışıyorsunuz, hem düzelterek gitmeye çalışıyorsunuz. Ancak kısa sürede çok şeyi değiştirdiğimize inanıyorum. Tabi alışkanlıklar da önemli. Değiştiremiyorsunuz kolay kolay. Ben de dikine futbolu seviyorum. Yan pas, geri pastan hoşlanmıyorum. Hep öne oynamaya çalıştım hem futbolculuk dönemimde hem antrenörlük dönemimde. Tabi bunu yapabilmek için de futbolun savunma tarafını da iyi yapmalısınız. Bazı oyuncular var kafasında sadece öne gitmek var. Ancak futbol tek taraflı değil. İkisini birlikte iyi yapmalısınız.

HİÇBİR RAKİPTEN KORKMUYORUM

Oyuncularıma şunu söyledim. İlk önce herkes görevini yapacak. Görev gerekeni yapmak. Mevkisel olarak görevimizi yaparsak zaten güçlü takım oluruz. Ekstrası işini yaptıktan sonrası. Örneğin Skubic. Hücum olarak gerekenden fazla inisiyatif almak zorunda kalıyordu. Bunu aştık. Artık asıl görevini yaptıktan sonra daha güçlü çıkıyor ileriye. Kendi oyununu da geliştirerek gidiyor. 

Konyaspor’un son yıllarda yerleşmiş bir oyun anlayışı vardı. Sezon başı başka bir anlayışa geçmeye çalıştı. Gelmeden önce ekibimizle nasıl oynayabileceğini planlamıştık. Geldikten sonra belirli dokunuşlar yaptık. Oynanmamış her maç kazanmaya açık maçtır. Ben hiçbir rakipten korkmuyorum. Konyaspor’un teknik direktörü olarak, içerde dışarıda hiç fark etmez. Hiçbir takıma karşı da tedbirli oynayacak değiliz. 

OYUN OLARAK LİGİN EN İYİLERİNDENİZ

Ligde bütün takımların düşme ihtimali konuşuluyor ama kimse Konyaspor’un düşeceğini iddia etmiyor, Çünkü oyun olarak pek çok takımdan daha iyiyiz. Ben hep sıkıntılı dönemlerde antrenörlük yapıp takım çalıştırdığım için bu tür durumları iyi analiz ederim. Ben bu takımın potansiyelini biliyorum. Taraftarın takım üzerindeki ve şehir üzerindeki etkinliğini biliyorum. İkinci yarının çok zorlu geçeceğini de biliyorum. 7 ve 8. sıradan itibaren bir iki maça çok şey değişecek. İki galibiyet bizi çok farklı yerlere götürür. Alttan savaşarak geliyoruz. Mücadele ederek geliyoruz. Ben bu takımın ikinci yarı neler yapabileceğini kafamda yaşıyorum zaten. Oyun olarak bu ligin en iyilerinden birisiyiz. 

Ligin kalitesi çok yükseldi. Bütün dünyanın da dikkatini çeken bir konuma geldi. Bak Cenk Türkiye Ligi performansının yanı sıra, Avrupa performansı ile İngiltere’ye transfer yaptı. Her sene üstüne koyan bir oyuncuydu. Bu sene kendini biraz daha yukarı taşıdı. Hem oyuncu olarak hem kulüp olarak giderek artan bir kalite var. Yerinde sayarsan gerilersin. Yukarılara çıkmak kolay ama kalmak çok zor. Sürekli gelişimi devam ettirmek zorundasın. 

İLK 10 İÇİNDE BİTİRECEĞİZ

Bu takım ligi ilk 10 içinde bitirecek. Bundan hep emin oldum. İlk baştan beri söyledim. Hiç şüphe de duymadım. Bu bir geçiş süreci. Zorlukları var. Sezon başı anlayış değişmiş. Bizimle bir değişim yaşandı. Ama bütün zorluklara rağmen ilk 10 tahminimin arkasındayım.

STADYUM VE TESİSLER HARİKA

Konya muazzam bir şehir haline gelmiş. Geçmiş ile bugünü kıyaslayamam bile. Arada siyahla beyaz kadar fark var. Müthiş bir gelişim sağlayan büyük bir şehir olmuş. Eski stadyumu ve kulüp yapısını biliyorum. O günlerden bu duruma gelmek büyük iş. Stadyum ve tesisler harika. Yeni tesis projesi de var. 

YUNUS ALTINBEYAZ

Editör: TE Bilişim