Futbola başladığı dönemde ailesinin futbol oynamasını istemediğini belirten Vedat Bora, Konyaspor'a geliş sürecini de anlattı

Henüz 15 yaşındayken 2. Lig'de Gebzespor'da forma giymeye başladığını gördük. Bu çok alışılmış bir durum değil. Bize futbola nasıl başladığını ve merdivenleri bu kadar kısa sürede nasıl çıktığını anlatır mısın?

Dilovası'nda oturuyorduk, futbol oynamayı çok seviyordum ama ailem futbol oynamamı istemiyordu. Ailem Ağrı Tutak'lı. Babam olsun annem olsun, futbolculuğu bir meslek olarak görmüyordu. Benim ya okumamı ya da gidip sanayide çalışmamı istiyorlardı. Futbol onlara göre boş bir işti. Bu durumda futbol oynayabilmek için küçük bir yaramazlık yaptım ve Dilovası Futbol Okulu'na girebilmek için annemin ve babamın imzalarını taklit ettim.

O sırada kaç yaşındaydın?

11 yaşındaydım. Ailemden gizli antrenmanlara gitmeye başladım. Ama yakalandım. Halı sahada oynadığımız için o malzeme ayakkabılarımıza yapışırdı. Bir de ayaklarım simsiyah olurdu ve ben eve girince gizlice banyoya geçmeye çalışırdım. Bir süre böyle devam etti. Anneme durumumu anlattım ve ondan anlayış da gördüm. Ama babam bu durumu öğrendiğimde aynı anlayışı göstermedi.

17 yaşından itibaren U18 Millî Takımımıza davet ediliyorsun. O takımın kadrosuna baktığımızda alt liglerden fazla oyuncuyla karşılaşmıyoruz.

Gerçekten de öyle. Takımım 3. Lig'de sondan dördüncü sıradayken U18 Millî Takımımıza çağrıldım. Bugün de Ümit Millî Takım'da antrenörlüğümü yapan Emre Aşık Hocam, Lüleburgazspor maçında beni izlemeye gelmişti. Bana izleneceğimi söylediklerinde çok büyük hırs yaptım ve o gün gerçekten de çok iyi oynadım. Bir sonraki maça da Feyyaz Uçar Hocam geldi ve beni izledi. Ondan sonra 1994'lülerden oluşan U18 Millî Takımımızın kadrosuna alındım.

Hatta Beşiktaş'a transferinin bittiği bile yazılmıştı o dönemde. Ama sonra seni Torku Konyaspor'da gördük. O süreci anlatır mısın?

Menajerim, Beşiktaş'ın beni istediğini söyledi. Önder Özen'le görüşmeye gidecektik. Ama niyetleri A takımla idmanlara çıkartıp A2 takımında oynatmaktı. Benimse hayallerim daha farklıydı. Süper Lig'de bir takıma gidip direkt A takımda oynamak istiyordum. O dönemde Torku Konyaspor'un teknik direktörü olan Uğur Tütüneker'den teklif aldım.

Fakat A takımda oynayamadın ve kiralık olarak gönderildin. Bu durum sende bir hayal kırıklığına yol açtı mı?

Çok iyi bir kamp dönemi geçirmeme rağmen kadronun 30 kişi olduğunu görünce oynama şansımın kaybolduğunu fark ettim ve kiralık gitmek istediğimi söyledim. Çünkü oynamak istiyordum. Bunun üzerine 2. Lig'deki pilot takım Anadolu Selçukspor'a kiralık olarak gittim. Anadolu Selçukspor'da çok iyi bir sezon geçirdim ve 2. Lig karmasına seçildim. Öyle ki, Kardemir Karabükspor ve Akhisar Belediyespor'dan transfer teklifleri aldım. Ama Uğur Tütüneker'in yerine gelen Mesut Bakkal Hocam beni bırakmak istemedi ve "Seni oynatacağım" deyince Torku Konyaspor'a döndüm. Gerçekten de görevde kaldığı süre içinde beni kadroya aldı ve maçların son bölümlerinde de oyuna soktu. Çok fazla oynama şansı bulamasam da Aykut Hoca üzerimde özellikle durdu. Yardımcı antrenörler eşliğinde özel çalışmalar yaptırdı ve o sayede inanılmaz bir gelişim kaydettim.

Aykut Hocanın sözünün arkasında durduğunu da gördük. Bu sezonun ilk maçlarında sürekli on birdeydin ve etkileyici bir performans gösterdin.

Lig başladığında Aykut hocam bana ilk 11'de forma şansı verdi. Akhisar Belediyespor maçında kötü oynadım. Bun kendimde biliyorum. Buna rağmen hocam beni bir kenara atmadı ve hep yanımda oldu. O yüzden kendisine çok teşekkür ediyorum. Benim için inanılmaz heyecan verici bir olaydı.

Galatasaray maçından sonra projektörler bir anda üzerine çevrildi ama sonrasında seni daha çok yedek kulübesinde otururken gördük. Bu süreçte neler oldu?

Ben de açıkçası bunu beklemiyordum ama Aykut Hocamın kararı, saygı duymam gerekiyor. Hiç beklemediğim bir anda beni oynatan da o olduğu için şimdi bu kararı verdiğinde kendisine karşı bir saygısızlık yapamam. Demek ki bende eksik gördüğü bir şeyler var.

Bugünkü konumuna gelmene katkısı olan teknik adamlar kimler?

Her hocamın yeri farklıdır benim için. Gebzespor altyapısındaki ilk hocam Özer Sıtkı Özcan bana çok yardımcı olmuştu. Hakkını hiçbir zaman ödeyemem. Bu vesileyle ellerinden öpüyorum. A takıma çıkma sürecinde beni çok iyi hazırladı. A takıma çıkma konusunda elimden tutan Ensar Acar Hocamın da yeri ayrıdır. Daha 15 yaşındayken bana güvendi ve şans verdi. Emre Hocam ve Feyyaz Uçar Hocam beni Millî Takımlara alarak hayatımı değiştirdi. Onlar beni görmeseydi belki hâlâ 3. Lig'de oynayacaktım. Anadolu Selçukspor'daki hocam İlker Erdem'in yine üzerimde emeği çoktur. Uğur Tütüneker, Mesut Bakkal ve Aykut Kocaman Hocalarım da bugün Süper Lig'de oynamamı sağlayan teknik adamlar olarak üzerimde emeği olan hocalardır. Hiçbirinin hakkını ödemem mümkün değil.

Birlikte oynadığın oyuncular arasında seni en çok etkileyeni hangisi oldu?

Hiç şüphesiz Aleksandr Hleb. Arsenal'de, Barcelona'da oynamış bir dünya yıldızıyla Konyaspor'da takım arkadaşı olmak benim için büyük bir şanstı. Ben Play Station oynarken takımımın yıldızıydı Hleb. Sonra Konyaspor'a bir geldim sağıma baktım Hleb, soluma baktım Hasan Kabze… Çok etkileyici bir manzaraydı. Hleb gerçek bir beyin.. Çok özel bir oyuncu. Bugüne kadar birlikte oynadığım en iyi oyuncu kuşkusuz oydu. Tercümanı çağırıp benimle konuşurdu. "Her şey senin elinde, çok çalışır kendini geliştirirsen Avrupa'da oynayabilirsin. Basit ve özgüvenli oyna" derdi.

Aykut Hocanın tarzı ve oyuncuya yaklaşımı hakkında neler söylersin? Onu daha önce çalıştığın teknik direktörlerden farklı kılan özellikleri neler?

Aykut Hocanın antrenman tarzı bana çok farklı geliyor. Tam futbolcunun istediği tarzda antrenman yaptırıyor. Futbolcu antrenmanda topla oynamak ister. Aykut Hocanın da bütün antrenmanları topladır. Oyuncu da bu antrenmanlarda büyük bir zevk alarak çalışır. Oyuncuyla iletişimi de çok düzeylidir. Sürekli yanınızda olduğunu ve sizi desteklediğini hissedersiniz. Yalnız kaldığınızda size gereken uyarılarda bulunur, isteklerini belirtir ve yol gösterir. Yardımcılarını da aynı şekilde yönlendirir. Sağ olsun bu tarzı benim gelişimime çok olumlu katkı sağladı.

Gebzespor'da iki yönlü bir orta saha oyuncusuyken Aykut Kocaman seni kanatlarda kullandı ve dripling yeteneğinle hemen dikkat çektin. Sen gerçek mevkiinin neresi olduğunu düşünüyorsun?

Açıkçası şu anda mevkiimin neresi olduğunu ben de bilmiyorum. Millî Takımlarda sürekli ön libero oynadım. Aykut Hocam bu sezon beni sol kanatta görevlendirdi. Galatasaray maçında ise forvet arkası oynadım. Normalde ön liberoların kanat oynadığı pek görülmüş bir şey değil. Belki boyum uzun olsa stoper bile oynardım (gülüyor). Ama sanırım çabuk ve süratli bir oyuncu olduğum için kanatlarda da görev yapabiliyorum. Ön liberoda tercih edilmemin sebebi fiziksel kuvvetimden çok top kazanabilme özelliğim. Kendimi rahat hissettiğim yeri sorarsanız sol kanat ve forvet arkası. Aykut Hoca beni bu anlamda en sevdiğim yerde oynatıyor diyebilirim.

Yeni stadyumunuzdan ve orda oynarken ambiyanstan nasıl etkilendiğinden bahseder misin?

Bugüne kadar pek çok statta oynadık. Burası gerçekten çok farklı. İnsanı ayrı bir şekilde etkiliyor. Ambiyans atmosfer harika. Akustik açıdan seyircilerimizin sesi oldukça etkili ve bunun rakip takımı olumsuz etkilediğini rahatlıkla söyleyebilirim. Diğer takımlar ve oyuncular tarafından kıskanılan bir stadyuma ve taraftar topluluğuna sahip olduğumuzu söyleyebilirim. Burada oynamak insanı ayrı bir motive ediyor. Sahaya çıktığınızda o atmosferi ve desteği gördüğünüzde motive olmak adına başka bir şeye ihtiyacınız olmuyor. Buradan sizlerin aracılığıyla stadyumumuzun yapımında emeği geçen en tepeden en aşağıdaki kişiye keder şükranlarımı sunuyorum. Bizleri her maçta destekleyerek yalnız bırakmayan taraftarımıza teşekkür ediyorum.

Gelecekle ilgili nasıl hayaller kuruyorsun? Kariyer planlamanda neler var?

Şu anda en büyük amacım Konyaspor'da başarılı bir biçimde oynayabilmek. Düzenli bir şekilde ilk on bir oyuncusu olmak istiyorum. Ondan sonra büyük takımlar, Avrupa ligleri gibi hedefler çıkacaktır karşıma. Ama en büyük idealim A Millî Takım'da oynayabilmek.

Başlangıçta futbol oynamana karşı çıkan baban şimdi ne diyor?

Şimdi bana taktik veriyor (gülüyor). "Sakın moralini bozma" diyor, beni motive etmeye çalışıyor.

SPOR SERVİSİ

Editör: TE Bilişim