Konyaspor’un büyük bir ihmal sonucu FIFA tarafından cezalandırılmasının ardından, yeşil-beyazlı kulübe verilen gerçek cezanın 2 yıl değil, 2 dönem olduğu öğrenildi. Günlerdir Konya spor kamuoyunu meşgul eden ve 2 yıl transfer yasağı getirildiği açıklanan yasağın, 2 yıl olmadığı, sadece 2 dönem olduğunu açıklayan Konyaspor eski yöneticilerinden ve avukatlarından Memduh Oğuz, cezanın bir tercüme hatasından dolayı 2 yıl olarak kamuoyuna açıklanmış olabileceğini savundu. Oğuz, kulüp başkanı Bahattin Karapınar’ın da bu konuda bilgi sahibi olduğunu, ancak gerçek cezayı hangi nedenle kamuoyu ile paylaşmadığını bilemeyeceğini söyledi.
Konyaspor Başkanı Bahattin Karapınar tarafından, spor kamuoyuna cezanın 2 yıl olarak açıklanmasına karşın, cezanın iki dönem olduğu ve CAS tarafından kaldırılmaması halinde de bu sezon sonunda sona ereceği öğrenildi. Ayrıca, FİFA Tahkim Kuruluna başvuru yapılmaması halinde CAS’ın kararı bozmasının zor olduğu ileri sürüldü.
Konyaspor eski yöneticisi ve avukatlarından Memduh Oğuz, FİFA hukuk kurulu tarafından verilen 250 bin euro para cezası ve 2 senelik transfer yasağı cezasının açılımında bir hata olduğunu tespit ettiğini, FİFA’dan gelen yazının 2 transfer dönemi yasağını kapsadığını dile getirdi. Buna göre, yasak 2 senelik bir transfer yasağını değil 1 sene içerisindeki haziran ve eylül arası ile ocak ve şubat ayları arasında gerçekleştirilen 2 transfer dönemini kapsamaktadır. Konyaspor’a verilen ceza 2011 yılında tamamlanacak.
Avukat Oğuz, konuyla ilgili açıklamasını şöyle sürdürdü. “Miloş’un Konya’yı terk edip FİFA’ya başvurusundan sonraki süreçte olayların nasıl geliştiğini benim Konyaspor’la hukuki ve fiili herhangi bir ilişkim olmadığı için bilme şansım yoktur. Zira ben yönetim değişikliğinden sonra başkanın da isteği doğrultusunda bütün dosyaları imza karşılığı kulüp Müdürü Önder Sami Güven’e 2009 temmuz ayında teslim etmiştim. Zaten FİFA’dan gelen tüm yazılar yeni dönemi, yani 2009 eylül ayından sonra ki dönemleri kapsamaktadır. Bu yazışmalara nasıl ve kim tarafından cevap verildi ve hukuki olarak kimden destek aldılar bu konuları hiç bilmiyorum.”
Konyaspor’da hukuki anlamda hata yapılmış olabileceğini ileri süren avukeat Memduh Oğuz, sözlerine şöyle devam etti.
“Yasal çerçevede FİFA, kanaryasevenler derneği statüsünde bir dernektir. Ancak öyle bir dernektir ki, yıllık kontrol ettiği futbol endüstrisindeki para 100 milyar dolarları ifade etmektedir. Paranın da bu gücü sayesinde bir çok devlet yönetiminden güçlü bir yönetim sistemi vardır. FİFA’nın bu yapısı gereği devletler ve kulüpler tarafından ciddiye alınmak ister. Her yazılan yazının, her atılan emailin cevabının FİFA’ya bir şekilde verilmesi gereklidir. Bu konuda Konyaspor’da çok tecrübeli ve konulara vakıf, yıllardır bu işi yapan genel müdür Önder Sami Güven’in bu konuları atladığını kesinlikle zannetmiyorum. Ancak hukuki destek konusunda hatalar olabilir. Çünkü işin idari yönü farklıdır hukuki yönü farklıdır. Futbolda en kuvvetli kurullar hukukçuların oluşturduğu kurullardır. Futbol federasyonu nezdinde onlarca hukukçu çalışmaktadır. Hukuk kurulu; Tahkim Kurulu, PFDK, Etik kurulu, Uyuşmazlık çözüm kurulu gibi kurullar sadece hukukçulardan oluşur dolayısıyla futbol ve hukuk ayrılmaz bir bütündür. Bu nedenle, idari yönden takip iyi yapılmıştır. Fakat, hukuk yönünden takipte eksiklikler olabileceğinden ya da gerekli yazışmalar yapılamadığından böyle bir ceza verilmiş olabilir. Örneğin verilen bu cezaya karşı FİFA tahkim kuruluna gidilmiş mi gidilmemiş mi çok önemli. Gidilmediyse CAS mahkemesinin (uluslar arası spor tahkim mahkemesinin) bu kararı bozma ihtimali de o oranda zayıflamış oluyor.”
FİFA tarafından verilen bu cezanın, bildiği kadarıyla bir ilk olduğunu savunan avukat Oğuz, açıklamasını şöyle tamamladı. “Bunu böyle olması da, FİFA’nın artık futbol ailesini yani, futbolcuları, teknik direktörleri kulüpler nezdinde çok ciddi koruma altına almak istemesidir. Maalesef, kabak Konyaspor’un başında patlamış durumda.”
Konyaspor Başkanı Bahattin Karapınar tarafından, spor kamuoyuna cezanın 2 yıl olarak açıklanmasına karşın, cezanın iki dönem olduğu ve CAS tarafından kaldırılmaması halinde de bu sezon sonunda sona ereceği öğrenildi. Ayrıca, FİFA Tahkim Kuruluna başvuru yapılmaması halinde CAS’ın kararı bozmasının zor olduğu ileri sürüldü.
Konyaspor eski yöneticisi ve avukatlarından Memduh Oğuz, FİFA hukuk kurulu tarafından verilen 250 bin euro para cezası ve 2 senelik transfer yasağı cezasının açılımında bir hata olduğunu tespit ettiğini, FİFA’dan gelen yazının 2 transfer dönemi yasağını kapsadığını dile getirdi. Buna göre, yasak 2 senelik bir transfer yasağını değil 1 sene içerisindeki haziran ve eylül arası ile ocak ve şubat ayları arasında gerçekleştirilen 2 transfer dönemini kapsamaktadır. Konyaspor’a verilen ceza 2011 yılında tamamlanacak.
Avukat Oğuz, konuyla ilgili açıklamasını şöyle sürdürdü. “Miloş’un Konya’yı terk edip FİFA’ya başvurusundan sonraki süreçte olayların nasıl geliştiğini benim Konyaspor’la hukuki ve fiili herhangi bir ilişkim olmadığı için bilme şansım yoktur. Zira ben yönetim değişikliğinden sonra başkanın da isteği doğrultusunda bütün dosyaları imza karşılığı kulüp Müdürü Önder Sami Güven’e 2009 temmuz ayında teslim etmiştim. Zaten FİFA’dan gelen tüm yazılar yeni dönemi, yani 2009 eylül ayından sonra ki dönemleri kapsamaktadır. Bu yazışmalara nasıl ve kim tarafından cevap verildi ve hukuki olarak kimden destek aldılar bu konuları hiç bilmiyorum.”
Konyaspor’da hukuki anlamda hata yapılmış olabileceğini ileri süren avukeat Memduh Oğuz, sözlerine şöyle devam etti.
“Yasal çerçevede FİFA, kanaryasevenler derneği statüsünde bir dernektir. Ancak öyle bir dernektir ki, yıllık kontrol ettiği futbol endüstrisindeki para 100 milyar dolarları ifade etmektedir. Paranın da bu gücü sayesinde bir çok devlet yönetiminden güçlü bir yönetim sistemi vardır. FİFA’nın bu yapısı gereği devletler ve kulüpler tarafından ciddiye alınmak ister. Her yazılan yazının, her atılan emailin cevabının FİFA’ya bir şekilde verilmesi gereklidir. Bu konuda Konyaspor’da çok tecrübeli ve konulara vakıf, yıllardır bu işi yapan genel müdür Önder Sami Güven’in bu konuları atladığını kesinlikle zannetmiyorum. Ancak hukuki destek konusunda hatalar olabilir. Çünkü işin idari yönü farklıdır hukuki yönü farklıdır. Futbolda en kuvvetli kurullar hukukçuların oluşturduğu kurullardır. Futbol federasyonu nezdinde onlarca hukukçu çalışmaktadır. Hukuk kurulu; Tahkim Kurulu, PFDK, Etik kurulu, Uyuşmazlık çözüm kurulu gibi kurullar sadece hukukçulardan oluşur dolayısıyla futbol ve hukuk ayrılmaz bir bütündür. Bu nedenle, idari yönden takip iyi yapılmıştır. Fakat, hukuk yönünden takipte eksiklikler olabileceğinden ya da gerekli yazışmalar yapılamadığından böyle bir ceza verilmiş olabilir. Örneğin verilen bu cezaya karşı FİFA tahkim kuruluna gidilmiş mi gidilmemiş mi çok önemli. Gidilmediyse CAS mahkemesinin (uluslar arası spor tahkim mahkemesinin) bu kararı bozma ihtimali de o oranda zayıflamış oluyor.”
FİFA tarafından verilen bu cezanın, bildiği kadarıyla bir ilk olduğunu savunan avukat Oğuz, açıklamasını şöyle tamamladı. “Bunu böyle olması da, FİFA’nın artık futbol ailesini yani, futbolcuları, teknik direktörleri kulüpler nezdinde çok ciddi koruma altına almak istemesidir. Maalesef, kabak Konyaspor’un başında patlamış durumda.”
Editör: TE Bilişim
