Bildiğimiz üzere Mart ayının son pazartesi ile başlayan haftası; “Kütüphaneler Haftası” olarak kutlanır. Haftanın amacı ve gayesi; öğrencilerde ve dolayısıyla gençlerimizde okuma alışkanlığını ve zevkini geliştirmek, kitap sevgisini artırmak, okuyucuların kitaplardan daha çok faydalanmalarını sağlamak ve halkı, gençliği kütüphanelerin gelişmesi için bilinçlendirmek üzere kutlanan hafta süresince kitabın ve kütüphanenin önemini anlatmaktır. Kütüphaneciliğin sorunları noktasında çeşitli seminer, toplantı vb. duyurulurken, okullarımızda kütüphanenin yararlarından söz edilir. Kütüphanelerde uyulması aslında bilinen gerekli kurallar öğretilir.
Toplumumuzda gençlerin; internet cafeler, play station salonları, son zamanlarda Konya da pek de alışık olmadığımız canlı müzik yapan cafeler vb. işletmelerin çoğalması ve gençlerin buralara rağbet göstermesi kültürel birikim ve güvenilir bilgi alma açısından noksanlıklar olduğu aşikârdır. 40'lı 50'li yaşlarda olanlar gayet iyi bilirler, bu arkadaşlarımızın gençliklerinde internet, cep telefonları vs. olmadığından bilgi çok değerliydi, bulunması zor ve zahmetliydi. Okullarda verilen ev ödevlerinde kütüphanelerin işlerliği oldukça önemliydi. Şehrin yükünü çeken belli başlı büyük kütüphanelerin katologlardan konusuna göre kitaplar, kaynaklar taranır ve sessizce kütüphanenin bir köşesinde öğrenciler tarafından çalışmalar yapılırdı. Şimdilerdeki gibi saniyesinde flash bellek, disket, cd ortamına aktarmak mümkün olmadığından hatta biraz daha eskiye gidersek fotokopi bile yoktu ya da her kırtasiyecide bulunmazdı. Böyle bir ortamda sabahcıysan öğleden sonra, öğlenciysen sabah erkenden kütüphaneye gidilir daha doğrusu kapanılır ve saatlerce ödevler yazılır, şimdilerde pek çoğumuzun alışkanlık ve tembellik halini alan kopyala yapıştır yapılmazdı. Bu gençlik kuşağı özellikle kitaba meraklı çalışkanlar kütüphanelerde büyüdüler diyebiliriz. Kitabın o saman kâğıdı kokusunu ve mürekkep kokusunun tütsüsünü hafızalardan silmemiz mümkün değildir.

Yıllardır amatör sporla uğraşan bir yönetici olarak, yönetim kurulu üyesi de olduğumuz Konya Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu binasında iki yıl önce açılan “Bilgi-Spor Kütüphanesi” gençlik açısından bakarsak oldukça önemli. Bir başka önemi de spor kitaplarının fazla olması amatör kulüplerimizde yer alan sporcu kardeşlerimizin kütüphaneden faydalanmaları en büyük arzumuz olacaktır. Konya ASKF Bilgi-Spor Kütüphane'sinin bir amacı da ilk etapta amatör spor müsabakalarında ceza alan oyuncuların aldıkları ceza oranı düşürülerek ve kitap okuması sağlanabilir. Örnek olarak bir oyuncuya disiplin kurulu tarafından 2 maç ceza verildiyse bu ceza 1 maç, 1 ya da 2 saat kütüphanede kitap okuma ya da fair play ile ilgili eğitim videoları seyrettirerek centilmenlik olgusu sağlanabilir. Oyuncuların aldıkları ceza oranlarına göre bir uygulama ile bu sistem hayata geçirilebilir ama şuan için yönetmenlikler gereği ve ilçe takımları da göz önüne alınarak uygulanması oldukça zor görünmekle beraber imkânsız da değildir. İlk etapta zorunlu olması zor gelebilir ama kulüplerimizin bu uygulamaya sıcak bakması ile en azından şimdilik gönüllü olarak bu uygulamaya yöneticilerimiz, antrenörlerimiz destek vererek oyuncularını özellikle agresif oyuncularına kulüp olarak ceza verip kütüphaneye yönlendirebilirler.