Toprak ekim ve işleme makinelerinde Konya’nın dünyaya açılan marka firmalarından Şakalak Tarım’ın Kurucusu, Duayen Sanayici Yusuf Genç, sosyal sorumluluk anlamında yaptıkları çalışmaları gazetemize anlattı.
Üretmenin ve dürüst çalışmanın önemine dikkat çeken Genç, “Üretmek çok iyi bir şey. Bir şeyi üretmenin keyfi hiçbir yerde yoktur. Ne üretirsen üret. Teneke de üretsen onun bir zevki olur. Bizim üretmemiz ve dürüst çalışmamız lazım. Üretirken de hayır işlerine odaklanmalı geri kalmamalıyız. Allah’ın biz verdiğini sosyal sorumluluk çalışmalarında kullanmamız gerekiyor” diyor.
Yusuf Genç kimdir?
1952 yılında Konya’da dünyaya geldim. İlkokulu Konya’da tamamladıktan sonra, dedem kolumdan tutarak, ustam Süleyman Şakalak’ın yanında işe başlattı. 1963 yılında böylece mesleğe başladım. 16 yıl birlikte çalıştık ustamla. 1977 yılında Karatay Sanayi Sitesi’nde küçük bir torna atölyesi açarak, tarım makineleri sektörüne giriş yaptım. 1977 yılında başlayan bu süreç 1995 yılına kadar devam etti. 1995 yılında Şakalak A.Ş.’yi kurdum. Şu anda 250’ye yakın istihdam sağlıyoruz. Firma olarak, ekim grubu ve toprak işleme makineleri üretimi gerçekleştiriyoruz. Üretimimizin yüzde 40’ını 54 ülkeye ihraç ediyoruz. Firma olarak sektörde iyi bir konumdayız. Bunun yanında geçmiş yıllarda Konya Sanayi Odası Meclis Üyeliği, Konya Organize Sanayi Bölgesi Yönetim Kurulu Üyeliği, Konyaspor Yönetim Kurulu Üyeliği gibi görevlerde bulundum. Konya Emniyet Spor ve Konya Jandarma Vakfı Başkan Vekilliği görevlerinde bulundum.
Süleyman Şakalak Usta’nın yanında ne iş yapıyordunuz?
Konya’nın eski İstanbul Caddesi vardır. O dönemde, bu zamanki gibi bir sanayiden söz etmemiz mümkün değil. Biz de orada tornacılık yapıyorduk. Eski Garaj, İstanbul Caddesi ve Hapishane Caddesi’nin bulunduğu alan o dönemin sanayisinin bulunduğu alanlardı. Ticaret ve sanayi bu bölgede icra ediliyordu. Başka bir sanayi yoktu. O bölgede genelde tamirciler vardı. Tarım makineleri imalatı yapanlar vardı. Pulluk, mibzer yapan yerler vardı. Tabi bu ürünler, şimdiki gibi teknoloji kullanılarak yapılmıyordu. Daha ilkel yöntemler ile yapılıyordu.
O dönemin şartlarını düşündüğünüz zaman, çıraklık yıllarınızda yaşadığınız en büyük sıkıntılar nelerdi?
Eskiden böyle modern tezgahlar yoktu. Mekanik tezgahlar vardı. Daha çok kol gücü ile yapılıyordu işler. Şu andaki gibi malzemeler yoktu. Mesela ekli boru yoktu o dönemde. Saç malzemeleri keser, ocaklarda ısıtır, boru haline getirirdik. Böyle zorlu bir üretim süreci içerisinde çalışıyorduk.
Kendi iş yerinizi açtığınız zaman ne tür zorluklar ile karşılaştınız?
Kendi iş yerimi açtıktan sonra, hububat ekim makinesi yapmaya başladık. 1977 yılında da sanayi fazla ilerlemiş değildi. CNC tezgahlar sonradan çıktı piyasaya. Yine o dönemde de, malzeme sıkıntıları yaşıyorduk. Demiri elimiz ile doğrulturduk. Ben oturduğum zaman 10 ton demir doğrulturdum. O yıllarda malzemeler çok düzgün değildi. Eğri, büğrü gelirdi. Bunları doğrultur, mamul hale getirirdik.
Çıraklık yıllarınızdaki Konya sanayisi ile bugünkü sanayiyi karşılaştırdığınız zaman bu değişimi nasıl görüyorsunuz?
Tabi ki, 1963 yılı ile 2023 yılı arasında çok büyük fark var. Sanayimiz elbette çok büyüdü ve gelişti. Ama bizim şu anda da daha iyi işler yapmamız gerekiyor. Bunun için de ara elemana, mühendise ihtiyacımız var. Birazda heyecanlı insana ihtiyacımız var. Gençlikte heyecanı az görüyoruz. Bizde eskiden heyecan vardı, çalışma azmi vardı. Şimdiki gençlikte fazla çalışma azmi ve heyecan yok. Biz yokluklardan, sıfırlardan geldik bugünlere. Paramız olmadığı için eski sanayiden evimize bisiklet ile giderdik. Yemek yoktu, servis aracı yoktu. Şimdi imkanlar çok iyi. Çalışanlarımızın evinin kapısına kadar servislerimiz gidiyor, yemek hakeza öyle. Biz üzüm ekmek, peynir ekmek yiyerek vakit geçirirdik.
Unutamadığınız bir anınız var mı?
Karatay Sanayinde bulunduğumuz dönemlerde, harçlıksız kaldığım çok zamanı hatırlarım. Parasız eve gittiğim çok oldu. Çay parasını ödeyemediğimiz günlerimiz oldu. Şimdi çok şükür halimize. Şimdi her imkan var. O dönemlerde bizde imkan yoktu.
Tarım makineleri üretiyorsunuz. Tarım makineleri üretiminin Konya’da ayrı bir yeri var değil mi?
Biz bu makineleri yapıyoruz. Bunların çoğu yurt dışından geliyordu. İyi hatırlıyorum, yurt dışından gelen bir ürün 16 bin euroya satılıyordu. Bizler aynı işi yapan ürünleri üretip, daha ucuza hizmet vermeye başladık. Daha iyisini yapmaya gayret ediyoruz. Avrupa ile ziraat aletlerinde farkımız yok. Avrupa’da olan her şey Türkiye’de de yapılıyor. Ziraat aletinde hiç problem yok. Her makineyi yapıyoruz. Tabi yavaş yavaş bilgisayarlı sistemlere dönmemiz lazım. Bu alanda yoğunlaşmamız, araştırmalar yapmamız gerekiyor. Bunun için de kaliteli mühendislere ihtiyacımız var.
Konya sanayisi daha ileriye gitmek için hangi adımları atmalı, neler yapılmalı?
Şu anda Konya OSB’miz, 6. Kısım Genişleme Alanı da yapıldıktan sonra Türkiye’nin ikinci büyük sanayisi haline geliyor. Sanayimiz bir yandan büyüyor ama bizlerin ara elemana çok ihtiyacı var. Bunun için meslek liselerini çoğaltmamız gerekiyor. Mühendisimiz kalitemizi daha da artırmamız, işçilerimizi daha iyi yetiştirmemiz lazım. Ben Konya sanayimizin buradan daha ileriye gideceğine inanıyorum.
Peki sizin ticarette olmazsa olmazınız neydi? Bugünkü başarınızı neye borçlusunuz?
Ben çok çalışırdım. Aynı zamanda iyi bir sanatkarım. Bana göre başarının ilk kuralı da iyi mal yapmaktır. Bunun yanında da sebatkâr ve dürüst olmak. Ben sabah saat sekiz dediği zaman iş yerime gelirim. Bu da çok önemli benim için.
DEVLETİMİZİN HER KURUMUNA DESTEK OLUYORUZ
Sosyal sorumluluk noktasında neler yapıyorsunuz ?
Tabi bu çok önemsediğimiz bir konu. Hem firmam hem şahsım bu alanda birçok esere imza attı.
Güzel eserleri bu şehre yapmaya gayret gösterdik. Devletine, milletine ve şehrine aşık bir kişiliğim var. Allah’ın bana verdiği imkanlar doğrultusunda hayır işlerine önem veriyoruz. Yakın zamanda emniyetimize güzel bir bina yaptık. Yine sağlık alanını önemsiyoruz. Merhum oğlum Yaşar Genç adına, Selçuklu’da çok güzel bir aile sağlığı merkezi yaptırdık. Hem bina hem tefrişatını yaptırıp İl Sağlık Müdürlüğümüz’e teslim ettik. Yine bir merkez daha yaptırmayı düşünüyoruz.
Kızılay ile sürekli çalışmalarımız oluyor. Deprem döneminde bölgede mağdur olan bayilerimize konteynır yaptırıp gönderdik. Çok mutlu oldular. TOBB’un konut kampanyasına destek verdik. İnşallah bir de özel eğitim merkezi ve okul yaptırma hedefimiz var. Tabi bunlar belli başlı çalışmalarımız. Onun dışında kendi köyümüzde, sanayimizde, şehrimizde yapılan her sosyal sorumluluk eserine katkı sunmaya gayret gösteriyoruz. Allah kabul etsin.
Son olarak ne söylemek istersiniz?
Üretmek çok iyi bir şey. Bir şeyi üretmenin keyfi hiçbir yerde yoktur. Ne üretirsen üret. Teneke de üretsen onun bir zevki olur. Bizim üretmemiz ve dürüst çalışmamız lazım. Bu memleket sanayi ile kalkınır. Tabi çiftçilerimizi de unutamayız. Bizim bunlara çok ehemmiyet vermemiz lazım.
