Her geçen gün gelişen teknoloji artık günlük yaşamımızı doğrudan etkilemektedir. 

Bilişim çağı denen bu dönemde sosyal medyanın gücünü anlayarak, hızlı bir şekilde bizlerde yerimizi almalıyız. 

Sosyal medya her geçen gün daha fazla insan tarafından kullanılan bir mecra olmuş durumda. Özellikle anlık gelişen olaylara ilişkin açılan sosyal ağlarda, insanlar düşüncelerini birbirleri ile kısa sürede paylaşabiliyorlar. Ülkemizde ise bu işi en aktif yaptığımız mecra Twitter ve Facebook. Ancak bizde ki durum artık çığırından çıkmış durumda. Neden sorusuna cevap vermemiz gerekirse; artık vatandaşlarımız buraları birer silah olarak kullanmaya başladı. Evet, yanlış anlamadınız silah. Hem de sahibini kim olduğu belli olmayan bir silah. Özellikle isimsiz olarak açılan hesaplar birçok topluluğu yanına çekerek sapkın düşünceler içerisine çekebiliyor. Hem siyasi hem sanatsal olarak toplumu uç noktalara çeken bu hesaplar bilgi kirliliğinin yanı sıra yanlış yönlendirmeler ile kişileri galeyana getiriyorlar. Ülke olarak son birkaç yılımızı baz alarak konuşmamız gerekirse ciddi anlamda sosyal medyanın zararlarını yakından tatmış durumdayız. Bu tip isimsiz hesapların yaratmış olduğu asılsın infialler her ne kadar durdurulmaya başlansa da maalesef ülkemiz bu konudan uzun bir zaman daha mustarip olacağa benziyor.

Teknolojinin bu kadar hızlı ilerlemesinin yararları kadar zararlarını çekmemiz hakikatten üzücü bir durum. Yukarıda vermiş olduğumuz örnek başlı başına büyük bir çıkmaz sokak. Ya peki günlük yaşama zararlı nedir? İşte o konuya gelirsek maalesef birazda bu yenilikleri geç keşfetmenin vermiş olduğu zararlar mevcut. Belki de çoğu zaman bir günaha neden olunuyor. Nedenine gelirsek geç yaşlarda kullanılmaya başlanılan sosyal medya araçları amaçların dışına çıkartılarak belki de çevremizde ki bazı kötü durumları kollayan kişilere gün doğuruyor. Bunu kısaca özetlememiz gerekirse yaptığı gezi paylaşımlarını veya tatil paylaşımlarını yapan kişilerin evlerinin soyulması gibi. Artık hırsızlar bile etkin teknoloji ve sosyal medya gücünü kullanıyor. Diğer yönlü bakarsak yediğimizi içtiğimizi paylaşma alışkanlığımızı uzun uzun yazmaya gerek yok. Eskiden bilinen örf ve adetler üzücü bir şekilde bu tür yerler sayesinde bitmek üzere. 

Duruma kötü yönünden bakmadan amacı ile kullananları katmamamız lazım. Özellikle yardıma ihtiyaç duyan, bununla birlikte toplumsal olaylara farkındalıkla yaklaşan kişilerde var. Bu sayede en uzağından en yakınına kadar bir yaraya derman olan kişilerin sayısı da oldukça yüksek. Zaten doğru kullanılan her şey amacına ulaşmış oluyor. Bizim toplumsal olarak bakmamız gereken pencerede bu olmalı. Yukarıda bahsetmiş olduğumuz olumsuz olaylara hükümetin müdahalesini kesinlikle doğru buluyorum. Ama maalesef hala bu durumu engellenme yâda sansür olarak dile getiren var. Eğer gerçek bir şekilde açık bir kimlik ile bu yapılırsa, insanlar kışkırtılmazsa işte o zaman her şey kabulümüz ve hak olarak bilinir. Amacımızı aşmayalım.