İçişleri Bakanlığı tarafından yapılan bir açıklamaya göre Türkiye'de Suriye'den göç eden 1 milyon 500 bine yakın Suriyeli yaşıyor.
Her şeyin olduğu gibi Suriyelilerin en çok yaşadığı şehirlerin başını da İstanbul çekiyor. Resmi rakamlara göre İstanbul'da 330 bin üzerinde Suriyeli yaşamaktaymış.
Suriye'yi Gaziantep takip ediyor ki, nüfus itibariyle bakıldığında Türkiye'de Suriyelilerin en yoğun yaşadığı şehirler arasında zirveye Gaziantep'i oturtmak gerekiyor: 220 bin Suriyeli...
Yine İçişler Bakanlığı tarafından paylaşılan rakamlara göre Konya'daki Suriyeli sayısı 50 bin civarlarında. İl Emniyet Müdürlüğü tarafından Konya'daki resmi kayıtlı Suriyeli sayısının 52 bin olarak açıklandığını hatırlıyorum.
Konya'da kayda alınmayı bekleyen yaklaşık 10 bin civarında Suriyelinin de var olduğu biliniyor.
Konya, en çok Suriyeli misafir eden şehirler arasında 50 bin civarındaki Suriyeli ile 9. sırada yer alıyor.
Türkiye genelinde en az Suriyeli'nin bulunduğu şehir ise Karabük... Karabük'te resmi kayıtlı sadece 10 Suriyeli yaşıyor.
81 vilayetin tamamında Suriyeliler yaşıyor mu diye bakacak olursanız 9 ile hiç Suriyeli uğramamış. Belki gayri resmi olarak varlardır ama resmi rakamlara bakıldığında Tunceli, Bayburt, Ardahan, Iğdır, Sinop, Kastamonu, Erzincan, Giresun ve Gümüşhane illerinde Suriyeli bulunmuyor.
Türkiye'deki Suriyelilerin hayat şartlarının ne kadar zor olduğunu yakın çevremize baktığımızda az çok kestirebiliyoruz.
Senden benden aldıklarıyla ayakta durmaya çalışıyorlar. Oturacak bir evleri, sığınacak bir limanları yok.
Her ne kadar 3 yıldır aramızda olsalar da, bizden biri olmadılar. Olamazlar...
Bu hem onlardan, hem de bizden kaynaklanıyor.
Suriye'yi terk edip Türkiye'ye yerleşen mültecilere sömürülmüş insanlar gözüyle bakıyorum ben. Amma devlet tarafından, amma yerel güçler tarafından, amma başka birileri tarafından...
Evinden, barkından, yurdundan, yuvasından, ata toprağından, baba ocağından ayrılan insanlar, dibine kadar sömürülmüş insanlardır bana göre.
Hiçbir şeyleri kalmayıncaya kadar sömürülüyorlar çünkü.
Sömürülmüş olarak geliyorlar buraya. Son çare... Yapacak bir şey kalmadığı için... Çünkü gelmezlerse, sadece canları kalmıştı, canları da sömürülecek.
Bu nedenledir ki halen akın akın Türkiye'ye mülteci geliyor.
Geldiklerinde sömürü bitiyor mu? Bitmiyor...
Affedersiniz 'köpeği bağlasanız durmaz' diye nitelendirebileceğimiz, tek odalı, içinde düzeni olmayan, insanın yaşaması için uygun şartlara haiz olmayan, belki suyu, elektriği, kanalizasyonu bile olmayan evden bozma ahırımsı barınakları 900-1000 TL'ye kiraya verdiğimizde bu kez biz başlıyoruz Suriyeli mültecileri sömürmeye.
Ama iyi taraflarımız da var. Yanımızda çalıştırıyoruz, istihdam ediyoruz. Evine ekmek götürsün istiyoruz. Sokaklarda aylak aylak gezmesin, suça bulaşmasın diyoruz. İş veriyoruz, aş veriyoruz.
Sanki lütfediyoruz...
Adamı sabahtan akşama kadar çalıştırıp, eline üç beş kuruş sıkıştırdık mı, tamamdır. Bütün vebali üzerimizden atmış oluyoruz.
Kimse kızmasın, kusurumuza bakmasın, ensar olmanın gereği bu değil. Sömürülmüşü sömürmekte üzerimize yok...
