Artık gelişmiş çağın yeniliklerini fazlasıyla ayak uydurmak zorundayız. Yaşanan teknolojik gelişim neticesinde yaygınlaşan internet kullanımı ve sanal ortamlar birçok kişinin yaşamını daha kolay ve keyifli yaptı, fakat yaşanılan bu değişim ve dönüşüm ''her nimetin bir külfeti vardır'' sözünü de bizlere her defasında kanıtlar bir hal aldı. Son derece zararlı ve sinsi etkilerde beraberinde getirdiği tartışılmaz bir konu. Bunlardan en bilineni de geçen hafta değindiğimiz gibi özellikle çocukları ve ergen yaşta ki gençlerimizi etkileyen aşırı bilgisayar oyunu bağımlılığı. İlk etapta ebeveynlerinde destekleriyle alıştırılan ve masum bir alışkanlık gibi gözükse de zaman içerisinde maalesef ''bağımlılık'' şeklinde ifade edilmeye başladı.
''Bağımlılık'' en genel ifade ile kişinin iradesini devre dışı bırakarak, zarar verici bir uyaranı tüm zararlarına rağmen kullanama ve bunu artık alışkanlık haline getirmesine, o uyarının bırakması durumunda ise bir takım yoksunluk belirtileri yaşayarak tekrar kullanma eğilimiyle birlikte kendine ve çevreye zarar vermesidir. Aslında bu ifade birçok alanda kullanıma açık, hakikatten can sıkıcı bir konudur. Bu konuyu ruhsal olarak incelediğimiz takdirde aslında her insanda bu olgu mevcuttur. Kimi zaman bunu ego, kimi zaman ise haz olarak değerlendirebiliriz. Bu iki benlik her insanda var olmakla beraber farklı analarda bir iç çatışma halindedir. Örneğin zararlı ama haz verici aktiviteler daima sizi o noktaya çeker ve bazen bu konuda kendinizi alıkoyamayabilirsiniz.
Alkol, sigara, uyuşturucu, kumar vb. alışkanlıklar bağımlılık yapan ve bağımlılık riski taşıyan en önemli uyarıcılar olarak kabul görmektedir. Günümüzde ise bilgisayarın ve internetin yaygınlaşmasıyla en az diğer uyarıcılar gibi tehlikeli ve bir o kadar da yaygın bir bağımlılık türü olan ''bilgisayar oyunu bağımlılığı'' sık sık gündeme gelmektedir. En başta değindiğimiz gibi ilk etapta masum ve zararsızmış gibi değerlendirilse de aşırı doza kaçtığı vakit hiç iç açıcı sonuçlar vermemiştir. Çünkü oyun ya da internet bağımlılığı nedeniyle kişilerin ve aile bireylerinin hayatlar ciddi anlamda etkilendiği gibi bu bağımlılık yüzünden toplumda son derece trajik olaylar baş göstermeye başlamıştır. Örnek olarak İngiltere'de yaşayan 20 yaşında ki video oyunu bağımlısı genç 12 saat boyunca durmadan oyun konsolunun başından kalkmayınca hayatını kaybetti. Fransa'da oyun bağımlısı olan birisi, oynadığı oyuna kendini fazla kaptırınca, Counter-Strike oyununda ki rakibini gerçek hayatta bularak göğsünden bıçakladı. Kanada'da 15 yaşındaki bir genç ailesiyle bilgisayar oyunu yüzünden kavga etmesi sonucu evden kaçtı ve sonrasında ölü olarak bulundu. İşte bunlar dünyamızdan birkaç kesit örnek. Bununla birlikte ülkemizde ise birçok genç bu alışkanlık yüzünden asosyal olma eğilimi görüyorlar.
Bilgisayar oyunu bağımlığının bazı vakalarda kontrol edilmesi ve tedavi edilmesi oldukça zor bir durum olduğu fark edilip, bu bağımlılığa yönelik çeşitli hastanelerde klinikler bile kurulmuştur. Ancak klinik tedavi gerektirmeyecek düzeyde olan vakalarda alınacak bir dizi önlem ve uygulama ile zaman içerisinde bu durum kontrol altına alınabilir. Aile temelinde ve tedavi süreçlerinde bağımlı kişiye bu durumun kötü etkileri son derece açık şekilde anlatılmalıdır. Üzerinde düşünülmesi gereken temel noktalardan biri de kişinin neden bu oyunlara ihtiyaç duyduğu, yani neden bağımlı olmaya devam etme konusunda ısrarcı davrandığıdır. Böyle durumlarda altta yatan temel sorunun değişmesi için bir uzmanın müdahalede bulunması gerekebilir. Genellikle bu tür müdahaleler uzman ve aile işbirliği ile yapılmalıdır. İyileşme süreci ise bağımlılığın şiddet derecesi, yapılan müdahale türü, ailenin desteği ve bağımlı kişinin yaşı ve kişilik yapısına göre farklılık gösterir.

Kaynak: Uzm.Psk.Dan. Ümit Akçakaya