Birine verdiğimiz selam ona değer verdiğimizin ve onu sevdiğimizin göstergesidir. Selam vermek bir yönden karşımızdakine emniyet duygusu vermektir. Selâmet ve sağlık dilemektir. Sosyal yaşamda ve hayatımızın her anı selam vermekle başlar. Selam vermek insana saygı duymaktır. Selam vermek için karşımızdaki kişiyi tanımamız gerekmez. Selamlaşmak, insanları yozlaşmadan ve yalnızlıktan kurtarır. İnsanların sevgi ve saygı içinde olumlu iletişim kurmalarını sağlar.

İnsanlar çok eski zamanlardan beri selamlaşırlar. Selamlaşmak nezaket ifade eden, kibar ve insancıl bir harekettir. Kelime olarak da; emniyet, huzur, selâmet, sağlık, rahatlık, esenlik gibi anlamlara gelir. Dinimizde selama çok önem verir. Dini anlamda ise Es-selâm; kullarını selâmete çıkaran, cennetteki bahtiyar kullarına selâm veren anlamına gelir. Rabbimizin bir sıfatıdır.

Selam vermek sünnet, almak ise farzdır. Selam vermek karşındaki insana “Ben Müslüman'ım, benden sana zarar gelmez” anlamına gelir. Bu sayede kişi kendini daha güvende hisseder. Aynı zamanda bir duadır selamlaşmak. Efendimiz (s.a.v) “Mümin kardeşine selam vermek, yanına gelince ona yer göstermek ve hoşlandığı isimle hitap etmek, aradaki sevgiyi artırır.” buyurmuştur.

Selam, sadece Müslümanlara değil, gayrimüslimlere de verilebilir. Onların hidayete kavuşmaları niyetiyle, selam vermek ve dua etmek caizdir. Bizi üzen, kıran kişilere de selam vermemiz gerekir. Müslümanlar kardeştir bundan dolayı birbirlerine kırılsalar bile iyi davranmalılardır. Hz. Mevlana bu konuda: “ Eğer sizi üzen insanlara hâlâ selam verebiliyorsanız bu vicdanınızın sadakasıdır.” der.

İnsanlara çok basit bir şey gibi gelse de, selamlaşmak çok ince bir olaydır. Dilimizin alıştığı bu kelimenin anlamını çoğu kişi bilmeden sarf eder. Ama hem hayatımız da, hem de dinimizde çok önemli bir yer kaplar. Taberani bu konuda şöyle der: “ İnsanların en âcizi dua etmeyen, en cimrisi de selam vermeyendir.”

Mezarlıklara girerken de ölülere selam verilmesi gerektiği halk arasında yaygındır. “Onlar selamınızı alır” derler. Haber vermek gibi anlama da gelir selam vermek. “Ben geldim haberin olsun. Kendini güvende hisset.” gibi. Biriyle karşılaşınca, ayrılırken veya eve girip çıkarken de selam verilmesi gerekir.

Selamlaşmak sihirli bir anahtardır. Kiminin gönül kapısını, kiminin ise sevda kutusunu açar. Gizli bir yerde saklıdır. Çoğu kişi onun dilini anlayamaz. Bir selamla anlatmaya başlar dostun, gönlündeki tüm sıkıntıları! Bir selamla başlar gönül kapısının, sevda diye aralanması! Besmele gibi selam hayatlara girer. Bir işe başlayacağımızda ilk besmele çekeriz ya, Allah'ın iznini almak için! Bir insanın gönlüne icabet etmek içinde, selamla başlarız ilk cümlemize!

Gönül kapıları bir bir aralanır. Güven duygusunun serinliğiyle ilk adımını atarsın kalbin yollarına! Bir sevda esintisi rahatlığında, Allah katında boşalıverir bütün sıkıntıların! Bir selamdır her şeyin başlangıcı! İlk adımı, gönül rahatlığı!

Selam, Allah'ın kelâmıdır. Kime hitap etsen “Es-selamünaleyküm” diye ilk akla Allah gelir. Belki de bundandır tanımadığın bir insana selam verince tebessüm etmesi! Gönül Allah kelâmı ile huzur bulur. Her harfinde Allah'ın tecelli yağmuruna tutulur. Belki de kelime anlamına bundan dolayı esenlik denmiştir.

Ve Rabbimiz bir kelâmında; “ Bir selamla selamlaştığınızda, siz ondan daha güzeliyle selam verin. Ya da aynıyla karşılık verin. Şüphesiz Allah her şeyin hesabını tam olarak yapandır.”(4/86) buyurur. En küçük ayrıntı bile, nelere kâdir bu zindan dünyada! Es-selamünaleyküm.