Hukukun Üstünlüğü Derneği Başkanvekili Avukat İsmet Bahadır, “Hukuk gittikçe hukukun değil, sosyal medya vasıtasıyla sesi gür çıkan ve baskı aracına dönüşen kesimlerin taleplerine ve etkisine maruz kalmaktadır” dedi. 13 Ekim 2023 tarihinde başlayacak olan Uluslararası Mukayeseli Hukuk Sempozyumu Güncel Hukuki Meselelere Çözüm Arayışlarının tanıtımı gerçekleştirildi. Açılış konuşmasını yapan Hukukun Üstünlüğü Derneği Başkanvekili Avukat İsmet Bahadır, sempozyumun 13 Ekim 2023 tarihinde saat 09.30’da Konya Mevlana Kültür Merkezi’nde gerçekleştirileceğini belirterek, Prof. Dr. Mehmet Akif Aydın ve Prof. Dr. Mustafa Şentop’un konuşmacı olması, Prof. Dr. Murat Şimşek’in de moderatör olarak açılış konuşmasını yapmasıyla sempozyumun başlayacağını kaydetti. İsmet Bahadır, “14 Ekim Cumartesi günü ise Selçuk Üniversitesi’nin salonlarında sempozyumun oturumları devam edecek. Toplamda 15 oturumda 70 tebliğ sunulacak. Sempozyum; Konya Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle Selçuk Üniversitesi, Hukukun Üstünlüğü Derneği ve Akademik Perspektif Derneği tarafından organize edilmektedir. Burada her bir kurumun ve kuruluşun üstlendiği görevler var. Sempozyumun oluşmasıyla ilgili 1 buçuk yıllık dönem içerisinde hocalarımız ve çalışma içerisinde bulunan herkes yoğun mesai harcadı” diye konuştu.
KLASİK HUKUKUN DIŞINA ÇIKILMALI
Sempozyumun amacından bahseden İsmet Bahadır, teknolojik gelişmelerin, geleneksel kurumları, yapıları, sosyal davranışları ve yaşam tarzlarını çok hızlı bir şekilde değiştirdiğine dikkat çekti. Bahadır, teknolojik gelişmelerin; eğitimden aileye, beslenmeden güvenliğe kadar yeni davranış şekillerini oluşturduğunu dile getirerek, “Taşıyıcı annelik ve yapay et ile ilgili konuların da tartışıldığını görüyoruz. Herhangi bir alandaki gelişmeler o kadar fazla akıyor ki, siz bir meseleyi tartışmaya başladığınız zaman çok daha yeni meseleler üzerinde değerlendirmeler yaparken kendinizi bulabiliyorsunuz. Sosyal gelişmeler çağımızda hızlı bir şekilde ilerlediği için hukuki düzenlemelerde de bu hıza ayak uydurulması için çok ciddi emekler verilmesi lazım. Aynı zamanda ekonomik ilişkilerde bankacılık, dijital para ve kripto para tarzında bir kısım değerlendirmeler karşımıza çıkıyor. Dijital ağlardaki bu gelişmeler metaverse tartışmalarını beraberinde getiriyor. Çağımız çok hızlı akıyor ve klasik hukuk mantığıyla yapılan düzenlemeler, aşağı yukarı kabul edilebilir düzenlemeler gibi görünse de sosyal hayatın ve akışın bu kadar hızlı olması karşısında hukukun da buna ayak uydurması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
HUKUKUN ÇEŞİTLENDİRİLMESİ ŞART
Dijital dünya ve sosyal medya etkisi ile özellikle genç kuşak üzerinden ülkelere ve toplumlara yaşam tarzları, yeni talep ve yetkilerin adeta dayatıldığını vurgulayan Bahadır, “Hukuk gittikçe hukukun değil, sosyal medya vasıtasıyla sesi gür çıkan ve baskı aracına dönüşen kesimlerin taleplerine ve etkisine maruz kalmaktadır. Bu durum kanunlaşma ve mevzuat ilişkileri konusunda daha dikkatli davranılmasını zorunlu kılıyor. Hukukun derinleşmesi ve çeşitlendirilmesi gerektiğini savunuyoruz. Bugüne kadar tek kültür, ulus-devlet anlayışına dayalı ve bizim hukuk sistemimizi de etkileyen Kıta Avrupası Hukuku, iletişim çağına cevap veremediği bir noktaya geldi. Dar ve dogmalı kuralları içeren Kıta Avrupası Hukukunun bizim hukuk sistemimizin fakirleştireceğini düşünüyoruz. Kuzey Amerika’daki hukuk uygulamaları ile Japonya’dan başlayarak Güneydoğu Asya ülkesinin hukuk uygulamalarını incelememiz ve değerlendirmemiz gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
ARTIK SUÇLAR BİLE MUTASYONA UĞRADI!
Selçuk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Emrullah Eken ise şunları söyledi, “Son yıllarda sağlık, fen, iletişim ve teknoloji alanında baş döndürücü gelişmeler var. Bu gelişmelere bağlı olarak da hukuk kurullarının ona göre şekillenmesi gerekiyor. Dijital çağda artık birçok suç ve suçlu neredeyse mutasyona uğramış ve bilinen geleneksel suçların ötesine geçilmiş durumda. Belki de reşit olmayan bir çocuk dünyanın öbür ucundaki kişileri ya da kuruluşları dolandırabiliyor. Bu bağlamda hukuk çalışmalarının yapılması gerekiyor. Gerçekleştirilecek olan Uluslararası Mukayeseli Hukuk Sempozyumu da bu bağlamda önem taşıyor. Bu sempozyumun özelliği Türkiye’de önde gelen bilim adamlarının, siyasetçilerin ve hukukçuların katılımcı olması. İşin içerisine akademik anlamda üniversitenin de girmesi olaya farklı bir boyut kazandırıyor. Hukukun Üstünlüğü Derneği başta olmak üzere diğer paydaşlara da emekleri için teşekkür ediyorum. Sempozyumun ülkemize hayırlı olmasını temenni ediyorum.”
TUBA KAYA
