Cennet vatan Türkiyemiz'in doğusu şimdilerde viraneye döndü...
Diyarbakır'ın Sur ilçesi yerle bir edildi...
Şırnak ve Hakkari'nin il merkezi taşınıyor...
Operasyon üzerine operasyon düzenleniyor. Vatan hainlerinin kökünü kazımak için büyük mücadeleler veriliyor. Ülkemizin kaynakları terör belası için harcanıp gidiyor...
İnsanın içi acıyor...
Duvardaki saatini, yerdeki kilimini koltuğunun altına alıp yurdunu yuvasını terk etmek zorunda kalanları görünce insanın içi acıyor...
Üst üste gelen şehit haberlerini duyunca insanın içi acıyor...
Son bir hafta içinde 8 vatan bekçisini şehit verdik sadece Sur'da...
Hani şair diyor ya, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda diye...
Allah kimseyi yurtsuz, yuvasız bırakmasın. İnşallah harcanan onca kaynağa, dökülen onca vatan evladının kanına değer de kalleşlerin, vatan hainlerinin hepsi ülkemizden temizlenir gider.
Bir taraftan askeri operasyonlar düzenlenirken, diğer taraftan da vatanı beklemek için yeni asker adayları uğurlanıyor.
Hakikaten böylesi zor bir süreçte insanın körpesini, evladını askere göndermesi çok zor. Ama söz konusu vatansa, gerisi teferruat ya, giden arkasına bakmadan yola çıkıyor; gönderen gözü arkada kalmadan gönderiyor.
Vatan sağ olsun diye...
Şimdilerde otogarlarda, garlarda asker uğurlama yoğunluğu yaşanıyor. Asker adaylarını öyle bir gönderiyor ki ailesi, akrabaları ve arkadaşları, sanki düğüne, bayrama gider gibi...
Önceki akşam Konya'da da asker uğurlama töreni vardı. Gecenin ilerleyen saatlerinde Konya Büyükşehir Belediyesi Şehirlararası Otobüs Terminali'nde iğne atsanız yere düşmeyecek bir kalabalık vardı.
Davullar dövülüyor, halaylar çekiliyor, İstiklal Marşı okunuyor, dualar ediliyordu...
Otobüsler ardı ardına hareket ediyor, otobüsler peronlardan ayrılırken sevinç ve hüzün karışımlı göz yaşları süzülüveriyordu.
Otogar'daki bu yoğunluk esnasında hadsizin biri provokatörlük yapmayı kendisine görev edinmiş olacak ki, Hepiniz vatan hainisiniz diyerek bir anda soğuk duş etkisi oluşturuveriyor.
Vatanının bölünmez bütünlüğü, milletin güvenliği için canından geçmiş, başına gelebilecek her şeyi 'önce vatan' diyerek peşinen kabul etmiş olan gencecik insanların bu tavrını görmezden gelip böylesi hadsiz ve mesnetsiz bir cümleyi milletin içinde bağıra bağıra söyleyebilmek asıl vatan hainliği değil midir?
Tabi bunu söyleyen muavin, söylediğine söyleyeceğine bin pişman edildi. Dersini aldı.
Yediği kötek onun için iyi bir ders olmuştur diye tahmin ediyorum. Bir daha böyle hadsizlikler yapmaya cesaret edemeyecektir. Çünkü ağzının payını çok sağlam bir şekilde aldı.
Sen millet için, ümmet için yollara düşen, asker ocağını peygamber ocağı bilen ve bu uğurda gözünü budaktan sakınmayan gencecik insanlara vatan haini diyebildin ya, asıl vatan haininin kim olduğunu da açık bir şekilde gösterdin.
Bu ülke içindeki hainleri ya adam eder, ya da yok eder.
Sen de adamlık dersini bu olayla almış oldun.
