Bir Dilek Tut

Bir dilek tut bu gece gökten bir yıldız kaydı, 

Parelendi havada, karanlıklara daldı. 

Zühre gökte, sen yerde, belirirsin her gece. 

Aklım gündüz olunca, gidişlerinde kaldı. ( Mehmet Muratoğlu )

         İşte o kayan yıldızın ardında kalan gizemli bir ışık hüzmesi, bir izdi ŞENİZ. 

         Her şey Şeniz'le güzel, tarifler Şeniz'le nefasetlenir.  !

         Sevginin, sevincin tarifi Şeniz'le başlar, gülmenin formülü Şeniz'le güzel, kederin yegane merhemi ise yine Şeniz, illede Şeniz, o Allah'ın bir lütfu ve gönüller de sevimli bir iz. 

         Şen-İz manidar iki hece, ama benim için cevabı her gün kulağıma fısıldanan bir müjde, bir bilmece. 

         Sanki zaman Şeniz'le dilimlenir, saat Şeniz'e beş kala, yada Şeniz'i yedi geçe, öyle ki  hem gündüz hem de gece.

        Şeniz kocaman yürek, sanırsınız derya deniz, bi de konuşmaya başladı mı filozoftan halceğiz. 

        Evet, evlat sevgisini dillendirmekte aciz kalıyor bazen kelimeler, lügat kifayet etmiyor bir de mevzu Şeniz oldu mu, Allaah vah ki vah halimiz !..

         1997 yılının 3 haziranında mutlandı şu fakirhanemiz, mısır püskülü gibi sarı lepiska saçları, bade gözleri ve hiç susmayan o cazgır sesiyle, çalmadan kapımızı dalıverdi içeri ve oturdu en baş köşeye, sevgili ciğerparemiz.    

        Şenizcân zamanı unutturan, yelkovanla akrebi birbirine küstüren, hiç bitmesin dediğimiz anların kahramaniçesi, özgürlüğün en hırçın göstergesi. 

        Şeniz asi denizlerin kızı, martıların beyazlığındaki, kuğuların süzülüşündeki masumiyetin en nezih ifadesi.

        Bazen, bir de bakmışsınız Şeniz'çe erginusa bağlamış, vurur gönül teline dertli dertli, şairdir ozandır öyle ki şiir mısralarında kaybeder kendini.

        Çoğu zamanda tuşların arasında buluverir o minicik ellerini ( ee ikizler burcu olmak kolay değil ) ama her şeye rağmen, yer ile gök arasında hoş bir sedâdır cân-Şeniz !..

        Akraba eş-dost arkadaş, herkese Hızır acil servis, ne işi olur ne de bahanesi gönlünün en harîm yerindendir hissettikleri, yalansız riyasız ve beklentisizdir onun nacizane yapabildikleri. 

        Şeniz sevdiklerine gönül azığı, annesine yâren, babasının en körpe sevdiceği !.

        Yeliz ve Erhan için de kardeşten öte, evladın ta kendisi !    

        Küçücüğüm, dem bu dem !

        Elimin, evimin ve yüreğimin en kıymetli mücevheri.

        Dem bu dem, kadrini bil bu günlerin ey cânân ve dilerim Allah'tan ;

        Geleceğin ve ikbalin Muhammed ( s.a.v ) ümmetiyle bir olsun, Mevlâ seni nazarlardan korusun ve hayırlısıyla bütün isteklerin Rabb'imin katında biri, bin olsun.       

        Şeniz Ebru Bekleyiciler, çok sevildin, seviliyorsun Allah yâr ve yardımcın, dualarım yoldaşın olsun. 

        Geleceğin umutlu, sevdiklerin mükafatın olsun. 

        Evet değerli okurlar bazen anneye bir efkâr basar ve ne dediğini, ne yazdığını bilemez ve kalemi rotasından sapar. Bugün öyle bir gündü işte, biraz tefekkür, biraz geçmişe temaşa, biraz şükür, biraz felsefe, biraz da edebiyat.

        Yanisi...işte öyle ! 

                                                                                                   Allah'a emanet olunuz.