Türkiye'de gelişmişlik, güvenlik, altyapı, ulaşım, eğitim, kültür, tarih, sanat, istihdam, ekonomi ve benzeri birçok alanı dahil ederek bakıldığında yaşanabilir şehirler sıralamasında Konya'yı üst sıralarda görebiliyoruz. 

Her ne kadar yeri gelir eleştirsem de buna belediye hizmetlerini de dahil edebiliriz. 

Zaten şehirleri imar eden, yaşanabilir kılan da belediyelerin mahallerinde yaşayan halka sundukları imkanlardır. 

Belki zaman zaman toplu ulaşım problemleri yaşıyoruz, belki kaldırım taşımız uzun bir süre tamir edilmiyor, belki bir asfalt bir sezonda birkaç defa kazılıyor ama belediyeler yine de iyi ve güzel olanı temin edebilmek için çalışıyor. 

Konya gibi bir şehre hizmet etmek de hem büyük bir sorumluluk, hem de büyük bir ayrıcalıktır...

Meram'ın yeşil dokusunu koruyabilmek, Karatay'da bir Karataylılık algısı oluşturabilmek, Selçuklu'nun yüz yıllar önce bu topraklara serptiği medeniyet tohumlarının canlı kalabilmesini sağlamak kolay olmayacaktır. 

Selçuklu demişken, Anadolu Selçuklu Devleti'nin adını taşıyan Selçuklu Belediyesi'ne ayrı bir parantez açmak lazım gelir. 

Çünkü bu adı taşıyan Selçuklu'nun üstlendiği misyon, diğerlerinden daha büyük ve önemlidir...

'Ben yaptım oldu' diyerek bir yeri imar ve inşa ettiğimiz zannederiz. Ancak, akılcı davranarak, aklı öne alarak, geçmişten gelen değerleri bugünle harmanlayarak yarınların hizmetine sunmayı hedef edinmek medeniyete hizmet etmek olacaktır. 

Bu manada Selçuklu Belediyesi'nin özellikle belli başlı yatırımları medeniyetin bugünün ürünleri ile tasarlanarak yarına aktarılması konusunda başat aktörler olarak ortaya çıkıyor. 

İşte Kelebekler Vadisi...

Bu vadi içinde birçok temayı barındırıyor. 

Büyükşehir Belediyesi'ni de dahil ederek diğer belediyelerin Konya'yı yeşil tutmak ve yeşil alan miktarını artırmak için büyük bütçeler ayırdıklarını, yeri gelip şehrin en kıymetli alanlarını dahi yeşil alanlara ayırma konusunda gözlerini budaktan sakınmadıklarını biliyoruz. 

Ancak bu yeşil alanlara ve parklara birer tema kazandırdığınız ve bu parkları o tema ile sunduğunuz zaman bir değil birkaç adım öne geçebiliyorsunuz. 

Selçuklu Belediyesi'nin Kelebekler Vadisi'nde yapmış olduğu tam da bu işte...

Rakamı hatırlamıyorum ama 10'un üzerinde stadyumun sığabileceği bir alanı kelebek ve çiçek temaları ile yeşil alan olarak düzenleyen Selçuklu Belediyesi, bu alanda sadece Konya belediyelerine değil; emsal olarak görebileceğimiz illerin belediyelerine de örnek teşkil ediyor. 

Bu park ayrıca insanı spor yaptırmak için adeta cezbediyor. 

Dün Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay'ın misafiri olarak gezdiğimiz Kelebekler Vadisi'nde bulunan çiçek bahçesi ise şair ruhlu insanların ruhunu okşayacak türden. Eminim, buraya gelip bir iki karalamak isteseler destanlar yazarlar. 

Bende o meziyet olmadığı için şuracıkta size bir dörtlük düzmek istesem de beceremedim...

Doğanın bütün renklerini görebileceğiniz, doğallığın tadını çıkarabileceğiniz, içerisinde huzur bulacağınız bu parkı gezip görmenizi şiddetle tavsiye ederim. 

Ha unutmadan, spora cezbediyor demiştim ya, hem küçükler hem de büyükler için ayrı ayrı spor yapılabilecek, sporu da eğlenceli hale getirecek Macera Kuleleri de Selçuklu'nun farklı bakış açısını ortaya koyuyor. 

Yerden yaklaşık 15-20 metre yükseklikte bulunan Macera Kulesi'ne çıkmak bana da nasip oldu. Hatta o kuleden halatla yaklaşık 500 metre ileriye doğru kayılıyor. Halata kendimi bağlayıp, Sakyatan istikametinde, yerden yaklaşık 20 metre yükseklikte 500 metre kaymışlığım da var laf aramızda...

Ben kuleden şehre doğru kayarken, Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay da kayıyordu.

Ama o şehre değil, kendisine iftira atanlara kayıyordu...

İşin aslına bakarsanız, biz sormasak, geçtiğimiz hafta kendisi hakkında ortaya atılan iftiraları kale alıp cevap bile vermeyecekti. 

Ancak biz gazeteciler olarak sormuş bulunduk. O da cevaplamak durumunda kaldı. 

Selçuklu'da paralel yapıyla nasıl mücadele edildiğini, ahtapot misali her yere kolu uzanan paralel yapının Selçuklu'ya uzanan kollarının kesilmesi için neler yapıldığını tek tek anlattı. 

Paralelin Selçuklu'da önemli 3 tane üssü vardı. Biri Mevlana Üniversitesi, ikincisi Mevlana Üniversitesi Hastanesi, üçüncüsü de Mevlana Üniversitesi yakınında bulunan kampus alanı...

Selçuklu Belediyesi'nin Mevlana Üniversitesi Hastanesi'nin yapımı devam eden ve şimdilerde Doğumevi olarak yeniden tasarlanması için çalışma başlatılan binaya 2 milyon TL eski parayla 2 trilyon ceza kestiğini hepimiz zamanında duymuştuk. (Yaklaşık 2 yıl önce)

Sonrasında devamı da geldi. Diğer yukarıda bahsettiğim alanlarla ilgili de gereken neyse yapıldı. Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, kendisine dönemin sıcak gelişmesi diyebileceğimiz bu konuya yönelik bir soru yöneltilebileceğini tahmin etmiş olacak ki, belgeleriyle gelmiş Kelebelker Vadisi'ne...

Olayı tüm çıplaklığı ile anlattı. Şimdi buradan tekrar etmek istemiyorum. Bu konuyla ilgili yaptığımız ve bugün yayınlanan haberde geniş geniş ayrıntılarıyla olayın aslını astarını ortaya koyduk. 

KÖR AHMET AĞAMIZ DA HAYATINI KAYBETTİ

Bugün yazımız epeyce uzun oldu. Sabırla okuduğunuz için teşekkürlerimi sunarken, cümlelerimi bitirmeden önce Konya'nın sanat üstadı, uduyla hemhal olmuş, gözleri görmese de gönül dünyası aydınlık olan Ahmet Özdemir ağamızı nam-ı diğer Kör Ahmet'i kaybettik...

Başımız sağolsun. Esprileri, nükteleri, sazı, sözü halen kulaklarımızda...

Allah rahmet eylesin. Arkasından 'iyi adamdı' diyeceklerin sayısı bir hayli fazla... 

'Her nefis ölümü tadacaktır' diyor ya, Kör Ahmet ağamız da, o korktuğumuz, duyunca ürperdiğimiz, hatırlamak istemediğimiz ölümü tattı ve bizlere de ölümü hatırlattı. 

Allah mekanını cennet eylesin...