2 Haziran 1967 yılında resmi gazetede bir anlaşma yayınlandı.

Türkiye Cumhuriyeti devleti ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği arasında…

Bu anlaşmanın madde 1’i buraya alıyorum.

“Sovyet teşekkülleri Türkiye’de kurulacak ve aşağıdaki tesisler için Türk teşekküllerine teçhizat, malzeme ve teknik hizmetler sağlayacaklardır;

Bir entegre demir ve çelik fabrikası,

Bir alüminyum fabrikası ve hidreo-elektrik santrali,

Bir petrol rafinerisi,

Bir asit sülfürik fabrikası,

Bir lif levha fabrikası,

Cam fabrikasının telli emprime cam imal edecek bir ünite ile tevsii,

Alkol  fabrikasındaki votka imal eden ünitenin tevsii.”

Anlaşmanın dokuzuncu maddesinde, Sovyet teşekküllerince sağlanacak kredi, teçhizat, malzeme, teknik hizmetler ve Türk personelin mesleki eğitim bedeli, tütün, fındık, kuru üzüm, narenciye, yaş meyve ve sebzeler, zeytin, zeytinyağı, canlı hayvan…” ile ödenecektir. Geri ödeme bedeli olarak Türkiye’den Sovyetler Birliğine ihraç edilecek malların fiyatları, dünya fiyatları esas alınarak tespit edilecektir.

Bu anlaşma çerçevesinde, İskenderun Demir Çelik, Seydişehir Alüminyum ,Oyma pınar barajı, Aliağa petrol rafinerisi, Bandırma sülfürik asit fabrikası, Artvin lif levha fabrikası ,Çayır ova cam fabrikasını Sovyet sosyalistler birliği yaptı, ödemesinde sebze meyve ve narenciye ihraç edilerek ödendi…

Bunlar nereden aklına geldi diyebilirsiniz. Geçen günlerde BBC Türkçe ’de haber yayınlandı. Hollanda’nın 2019 yılı tarım ürünleri ihracatı 93.5 milyar avro… Yani yaklaşık 103 milyar dolar.

Hollanda'nın dünyaya sattığı ürünlerin başında gıda ürünleri ile çiçek soğanı ve bitkiler yer alıyor. Resmi rakamlara göre, Hollanda'nın 2019 yılında en fazla ihraç ettiği altı ürün şöyle sıralanıyor:

Çiçek soğanı ve süs bitkileri: 9,5 milyar avro,Et ve et ürünleri : 8,8 milyar avro, Süt ürünleri ve yumurta: 8,6 milyar avro, Sebze : 7,3 milyar avro, Meyve : 6,2 milyar avro, içecek : 5,8 milyar avro

Hollanda’nın Nüfus: 16,9 milyon (2015), Hollanda’nın toplam Yüzölçümü: 41 bin kilometrekare. Konya  ilimizin büyüklüğü kadar.

Gelelim ülkemize…

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerinden yapılan derlemeye göre, Türkiye'nin karasal büyüklüğünün (769 milyon 632 bin dekar) yüzde 31,1'i tarım alanlarından oluşuyor. 239 milyon 430 bin 535 dekarla Türkiye'nin tarım alanı, neredeyse Birleşik Karalık’ın toplam karasal alanına (241 milyon 930 bin dekar) yakın bulunuyor.

Tarım alanlarının 198 milyon 962 bin 54 dekarını tahıllar ve diğer bitkisel ürünler, 8 milyon 41 bin 439 dekarını sebze bahçeleri, 32 milyon 378 bin 133 dekarını meyveler, içecekler ve baharat bitkileri alanı, 48 bin 909 dekarını da süs bitkileri ekili alanlar oluşturuyor.

Toplam tarım alanı varlığının yaklaşık yüzde 66'sında tahıl ve diğer bitkisel ürünler yetiştirilirken, bu alanların her yıl yaklaşık yüzde 26'sı nadasa bırakılıyor.

Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, 2019 yılı dış ticaret rakamlarını açıkladı. Bakan Pekcan, "2019 ihracatımız yüzde 2,04 artışla 180 milyar 468 milyon dolar olmuştur. İthalatımız yüzde 8,99 azalışla 210 milyar 394 milyon dolar olmuştur. Dış ticaret açığımızda yüzde 44,9 oranında düşüş gerçekleşmiştir. 2018’de 54 milyar 323 milyar dolar olan dış ticaret açığımız, 2019 yılı sonunda 29 milyar 926 milyon dolara gerilemiştir" dedi.

Buna göre, gıda ve tarım sektöründe ihracat, 2019'un 11 ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,04'lük artışla 16,21 milyar dolar, ithalat ise yüzde 4,06'lık düşüşle 11,51 milyar dolar olarak gerçekleşti. Dış ticaret dengesinin ise önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 16,16'lık artışla, 4,7 milyar dolara yükseldiği görüldü.

Yukarıda bahsetmiştik, Konya ilimiz kadar toprağı olan Hollanda yaklaşık 103 milyar dolarlık tarım ürünleri satarak bizim toplam ihracatımızın yarısından fazla bir rakamla ihracat yapıyor..

2019 yılında sattığımız 16 milyar dolarlık tarım ürünleri potansiyelimizi artıramaz mıyız?  Kesinlikle evet. Türkiye’de eskilerin tabiri ile” un var, şeker var, helva yapacak adam yok.”

“Kan eksen can bitecek “ topraklarımızda dört mevsim iklimin yaşanması Allahlın bize bir lütfu. Fakat akıl, gayret eksikliğimiz var. Tarımda ciddi projeler, istikrarlı politikalar, ehil kadrolar yardımıyla çok kısa zamanda hamleler yapılabilir.

Türkiye’nin, sebze, meyve, tarım ürünleri ihracatının 100 milyar doları aşması hayal değil. Bu birikim bu millette var. Yeter ki doğru zamanda doğru adımlar atılsın. Dış ticaret açığımızı en kısa zamanda kapatmanın yollarından biri. Belki içinizden biri ” elin oğlu uzaya çıkıyor, yazılım yapıyor, sen tarımdan bahsediyorsun” diye bilir. Kısmen haklıda olabilirler. Hayallerimiz ile kapasitemizin örtüşmesi gerekir.

Sebze, Meyve satarak fabrika kurulur mu? Sorumuzun  cevabı tabi ki evet.  Yeter ki biz ülke olarak potansiyelimizi ve enerjimizi eyleme geçirme vaktinin gelip de geçmek üzere olduğunun farkına varalım.

Baki selamlar.