Ülkemizde son yıllarda teknolojide gözle görülür ve hissedilir bir gelişme yaşanıyor.

Savunma sanayinde, kendi teknolojimizle ürettiğimiz araç gereç, mühimmat gibi ürünlere her gün bir yenisi ekleniyor.

Özel sektörün de bu gelişmelere ilgisi gittikçe yoğunlaşıyor.
Otomotiv, elektronik, mekatronik, robotik her alanda yeni yeni ürünlerle tanışıyoruz.

Tekstil, denizcilik, tarım birçok alanda bir hareketlenme var.

Teknoloji Endüstri Bölgeleri, Teknoparklar, İnnovasyon Merkezleri, Bilişim Vadileri ile; teknolojide küresel ekonomide lokomotif olmamızın önü açılıyor.

Konya’mızın da bu konuda adımları hızlanmaya başladı. Teknoloji Endüstri Bölgesi, Teknopark, İnnopark,  OSB’nin bitişiğinde kurulmakta olan Konya Teknik Üniversitesi, İkincisi açılan Meslek lisesi gibi Sanayileşmede kalifiye insan kaynaklarının temini açısından önemli girişimler var.

Milli Eğitim Bakanlığı’da Organize Sanayi Bölgelerinde,  Mesleki ve Teknik Eğitim konusunda Haziran 2019’da hazırladığı tespit ve analiz içeriği güçlü bir raporla sahaya inmiş. Devlet ihmal ettiği çok önemli bir alanda uyanmış görünüyor.

Bu araştırmadan anlaşıldığına göre 309 Mesleki ve Teknik lisenin %23’ü OSB’lerde.

Birçok ildeki Mesleki Eğitim ve Teknik Liseleri Teknoloji ile ilgili olmasına rağmen, şehir OSB’lerinin konusu ile alakalı değil.
Yani Mesleki Eğitim ve Teknik Liseleri OSB’lerin gerçek insan kaynakları miktarını karşılamadığı gibi, alakasız liseler de var.

Üniversite ise çok daha az. Düne kadar ne sanayici üniversiteye yakın duruyordu, ne de üniversiteler sanayicilerle iletişime geçme konusunda istekli idiler.

Sanayiciler üniversiteleri küçümsüyordu, üniversitelerde sahada çalışmayı küçümsüyordu.

Gelişmeler çok olumlu.

Bu girişimleri desteklemeli ve yüreklendirmeliyiz.

Bana göre bütün mesleki eğitim ve teknik liseler OSB’lerde olmalı.  Küçük Sanayiyi de unutmadan.

Yeni OSB’ler planlanırken;  Teknik liseler, Üniversiteler fakülte açabilecek alanlar, OSB’nin konusuna ve büyüklüğüne göre laboratuarlar, test merkezleri kurulmalı. Bazı OSB’ler çevre illeri de düşünerek merkezi bir yerde bu test ve laboratuar merkezlerini büyük ve paylaşım amaçlı yapabilmeli.

Sanayiciler kalifiye eleman bulmakta hala zorlanıyor.
Mezun öğrenciler de çalışacak fabrika bulamıyor. Bulsa da sudan çıkmış balık gibi ortada kalıyorlar. Kıdem altında eziliyorlar. Meslekten soğuyorlar.

Hâlbuki Mesleki Lise ve Üniversiteler OSB’lerin içinde olsa ne olur?

  • Öncelikle öğrenci her gün sanayi bölgesinin havasını teneffüs etse o bile işe girerken öz güvenine faydası olur.
  • Daha öğrencilik hayatında, yolda iş makineleri, nakliye araçları, bankalar, marketler, kargo firmaları gibi lojistik faktörleri ile tanışır. Göz aşinalığı kazanır. Lojistiğin ve ulaşımın önemini anlar. 
  • Mesela OSB’de meydana gelen bir gelişmeyi basında izlerken bağlantı kurar, daha bir merakla ilgisi yoğunlaşır.
  • OSB’de yön levhaları, yerleşim haritaları ile şirketlerin ve konularının adları bilinçaltında yer yapar.
  • Bölgedeki gelişmelere kulak misafiri olur
  • OSB’de okula giderken ister istemez, orada çalışanlarla tanışır.
  • Şirketler hakkında merakları artar, ilgi gelişir ve fabrikalara kişisel ziyaretler başlar. Tanıdıklar arttıkça şirketin ihtiyaçları ile tanışır. Boş vakitlerinde para bile kazanmaya başlar.
  • Okuldaki öğretmenlerin de aynı sebeplerle fabrikalarla ilgileri ve iletişimleri gelişir.
  • Yöneticilerle ve ilgili sorumlularla kurmuş oldukları bağlarla,  okul ile iş arasındaki ilgi kuvvetlenir, karşılıklı ihtiyaçlara kapı açılır.
  • Okullar atölyelerinde şirketlerin ihtiyaçlarını üretebilir, okula kaynak sağlanır.
  • Bazen de okul araç gereç ve uygulama imkânını fabrikalardan ve iş yerlerinden uygun şekilde sağlar.
  • Okul, öğretmen ve öğrenci ile yaşam uyumlu hale gelince okulda okumak zevkli, kazançlı ve öğrencinin kariyer gelişiminde önemli hale gelir.
  • Bu okullara ilgiyi arttırır. Okullara daha kaliteli öğrencilerin gelmesinin önü açılır.  Okulların yaşamda önemli bir yere sahip olabileceğine aileler de inanır.
  • Ayrıca OSB’lerde fabrikalar küresel ekonomi ile entegre oldukları için; şimdiki sistemde ailesi, çevresi şehri hakkında bile bilgi ve ilgi düzeyi düşük olan öğrenci, böyle bir yerde küresel ekonomi ile ne kadar bağlı olduğunu da hisseder, görür talep eder.
  • Eğer Liseler ve Üniversiteler OSB içinde olurlarsa her ders ve konuda fabrikalarda çalışan yetkin bir uzmanın da derslerde konuk olarak bulunma imkânı,  öğrencileri daha okulda iken yaşama dair yüreklendirir.
  • Devletin vereceği teşvikler, yatırımlar, alacağı kararların, üreteceği politikalar,  kendi hayatlarını ne kadar etkilediğine çok yakından şahit olurlar.
  • Döner sermaye gibi bir sistemle öğrenci ve öğretmenler ek gelirler elde edebilir. Bu da motive edici etki meydana getirir.
  • Sanayici de ihtiyacı olan insan kaynağına eğitimden korkmadan ulaşabilir. Okulla OSB insan kaynağı ihtiyacını birlikte kararlaştırır.
  • Geleceğin yatırımlarına göre insan kaynağı temin edilmiş olur. 
  • Eğitim güncel gelişmeler paralelinde gider.
  • Belki de birçok konuda dünyada ilk teknolojilerin parçası olarak liselerimiz ve öğrencilerimiz duydukları gururla ekonomiye sahiplikleri artar.

Bu kadar yoğun faydası olan eğitim sanayi yakınlaşması için bence Milli eğitim
Bakanlığı, Sanayi Odaları, Ticaret Odaları el birliği ile hızlı bir şekilde bütün Mesleki ve Teknik liseleri acil olarak OSB’lere taşımak lazım.

Bu proje fabrika açmak kadar elzem ve önemli.

Şu anki OSB ile ilgili ama OSB dışındaki Mesleki ve Teknik liseler sadece insan öğütme mekanizmasından başka bir şey değil. Üretici değil tüketici yetiştiriyor.