Tüm dünya yaşlanıyor. 65 yaş ve üzeri kişilerin sayısının 2010'da tahmini 524 milyon iken 2050'de 1.5 milyara çıkması bekleniyor.  2005 ile 2050 arasında ortalama ömrün erkekler için 7 yıl ve kadınlar için 5 yıl artması bekleniyor. Bununla birlikte yaşlanma ile beraber pek çok kronik hastalığın riski de artıyor. Kalp damar hastalıkları, şeker hastalığı, romatizmal sorunlar ve Alzheimer gibi bunama sorunları yaşlanmayla birlikte artan ve yaşam kalitesinde azalma ile yaşam süresinde kısalmaya neden olan durumlar. 18 – 24 Mart Ulusal Yaşlılar Haftası'nda bu konudan bahsedelim istedim. Nasıl daha sağlıklı yaşlanırız ve yaşlanırken yaşam kalitemizi yüksek tutarız?

Yaşlanma ile ilgili bilincimizi artırırsak ve koruyucu önlemler alırsak sağlıkla yaş almamız çok mümkün. Sağlığımız yerinde olduğunda da aktif, kimseye bağımlı olmayan ve üretken bir yaşam sürebiliriz ki bu mutlu yaşlanmanın anahtarı. Sağlıklı yaşlanma, başarılı yaşlanma ya da aktif yaşlanma olarak tanımlanan bu süreç Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından da pek çok protokol ve politikada da kullanılmakta. 

Sağlıklı yaş almak için aslında yapılması gerekenler çok da zor değil. Bunların başında sağlıklı beslenme geliyor. Sağlıklı beslenmedeki temel kurallar ise çok net. Yaşlandıkça daha fazla sebze ve meyve tüketmek, daha sağlıklı proteinleri seçmek, tam tahılları sindirim sistemi sağlığı için tercih etmek, sağlıklı yağları beslenmeye katmak, tuz kullanımını kısıtlamak, alkolden uzak durmak sağlıkla yaşlanmanın anahtarları.  Sağlıklı beslenmede eksik kalan noktaları da besin takviyeleri ile desteklemek gerekli. 

Beslenmenin dışında yapılması gerekenler de var şüphesiz. Sigaradan uzak durmak birinci kural. Diğer bir kural ise hareket etmek. Özellikle düzenli yürüyüş sağlıkla yaş almanın olmazsa olmazı. Yaşlanma ile birlikte gelen zihinsel durgunlaşma ile başa çıkabilmek için de sosyal olarak aktif bir hayat yaşamak ve zihinsel aktiviteleri bırakmamak gerekli. Bulmaca çözmek, bir sivil toplum kuruluşunda çalışmak ve sosyal sorumluluk projelerinde yer almayı öneriyor sağlık otoriteleri. 

Diğer taraftan ailesel riskleri fark etmek sağlıkla yaşlanmak için önemli başka bir kriter. Ailenizde kal damar hastalıkları, şeker hastalığı gibi hastalıklar varsa, Alzheimer ya da Sarı Nokta Hastalığı gibi hastalığı olan bir yakın akraba bulunuyorsa bunlara karşı önceden tedbir almak gerekiyor.  

Yaş alırken en çok yıpranan ve sorun çıkaran kısımlarımızdan biri de kas iskelet sistemi oluyor. Başta diz eklemi olmak üzere kalça eklemi ve kemikler sürekli sorun çıkarma eğiliminde oldukları için onlara iyi bakmak gerekli. Kas ve kemikleri destekleyici beslenme ve besin destekleri kullanmak özellikle de düşme ya da yaralanmaları önlemek yaşam kalitesini arttırmak açısından çok gerekli. 

Yaşlanan dünyanın sağlıklı ve mutlu bireylere ihtiyacı var. Bunu sağlamak da bizlerin elinde. Gelecekte görünen riskleri göz ardı etmeden gerekli tedbirleri almak gerekiyor. Bu sayede hem uzun hem de kaliteli bir yaşam sürmek hiç de zor değil.

Kaynaklar

  • World Health Organization. Global Health and Aging. NIH Publication No. 11-7737. October 2011.
  • The Swedish National Institute of Public Health. Healthy Ageing. AChallenge for Europe. 2007.
  • American Instute for Cancer Research. Nutrition for Healthy Aging. 2013; 1-24.