Katı ya da sıvı gıda maddelerinin insan sağlığını olumlu olduğu gibi olumsuz yönde de etkileyebileceğini dile getiren Gıda Mühendisleri Odası Konya Şube Başkanı Hulusi Ada, tüketilen gıdaların bozuk olması halinde sağlık açısından kalıcı hasarlar meydana gelebileceğine işaret etti. 

Tüketilen gıdaların birçok sebebe dayalı olarak bozulmuş olabileceğini ifade eden Hulusi Ada, “Bozuk gıdaların farklı belirtileri olur. Bu belirtiler; fiziksel kaynaklı, mikrobiyal kaynaklı, haşere kaynaklı, kimyasal reaksiyon kaynaklıdır. Mikrobiyal bozulma, mikroorganizmaların etkili olduğu bozulma şeklidir. Mikroorganizmalar havadan, sudan, topraktan, hayvanlardan, insanlardan, gıdanın işlenmesi sırasında kullanılan ekipmanlardan  ve buna benzer yerlerden gıdalara bulaşabilir. Gıdaya bulaşan mikroorganizmalar, gıdaları kendi gelişimleri için kullanırlar ve çoğalırlar. Çoğalmaları ve gelişimleri için uygun ortam olması şarttır. Uygun ortamın oluşmasına etki eden faktörler; gıda içerisinde bulunan besin öğeleri (protein, yağ, karbonhidrat),  gıdanın nem içeriği, asitliği, pH’ı, gıdanın veya ortamın oksijen içeriği, ortamın sıcaklığı ve nemi gibi faktörlerdir. Uygun ortamı bulup çoğaldıktan sonra belli bir sayıya ulaşınca gıda maddesinde belirlenebilir değişimlere neden olurlar. Bunlar, tat bozukluğu, koku, yapı bozukluğu, gaz oluşumu gibi gözlenebilir değişiklerdir. Meydana gelen bu değişimler gıdayı tüketilemez hale getirebilir. Sağlık açısından zararlı ve riskli bir durum oluşur” ifadelerini kullandı.

‘BOZULMUŞ GIDALAR TÜKETİLMEMELİDİR’

Bozulmuş gıdaların asla tüketilmemesi gerektiğine dikkat çeken Ada, “Gıdaları zamanla bozulma durumlarına göre başlıca 3 grupta toplayabiliriz. Dayanıklı gıdalar: Şeker, un, baklagil. Az dayanıklı gıdalar: Patates, fındık. Dayanıksız gıdalar: Et, balık, taze meyve ve sebze, yumurta, süt ve mamulleri, ekmek.  Gıdaların bozulmasına karşın evlerde Çiğ Süt: Çiğ sütler oda sıcaklığında fazla bekletilmemeli ısıtıldıktan sonra hemen soğutulup buzdolabında saklanmalıdır. Beyaz Peynir: Çiğ sütten yapılmış beyaz peynirler 3 ay buzdolabında bekletildikten sonra tüketilmelidir. Ancak beyaz peynir pastörize edilmiş sütten imal edilmişse buzdolabında bekletilmeden tüketilebilir. Tereyağı: Kahvaltılık olarak yalnızca pastörize edilmiş tereyağı tercih edilmelidir. Et: Kıyma 1 gün, parça etler ise 2-3 günden fazla buzdolabında bekletilmemelidir. Eğer daha uzun süre bekletmek gerekiyorsa parça etler yağlı kâğıda sarılarak buzlukta birkaç hafta bekletilebilir. Balıklar: Balıklar kısa sürede tüketilecekse buzlukta bekletilmelidir. Uzun süre saklamak gerekiyorsa dondurma, kurutma, tuzlama veya konserve edilmelidir. Dondurulmuş Gıdalar: Dondurulmuş gıdalardan, özellikle dondurulmuş etler, kullanılacağı zaman, buzdolabında çözünmeli oda sıcaklığında çözünme yapılmamalıdır. Çözünme olur olmaz hemen tüketilmeli ve tekrar dondurulmamalıdır. Yumurta: Yumurtalar serin bir yerde veya buzdolabında bekletilmeli ve yıkanmadan muhafaza edilmelidir. Konserve Gıdalar: Konserve gıdalar açıldıktan sonra hemen tüketilmelidir. Salça, açıldıktan sonra cam bir kavanoza tuz ilave edilerek boşaltılmalı ve üzeri bir parmak kadar sıvı yağla örtülerek küflenme önlenmeli veya doğrudan kavanoza boşaltılarak buzlukta muhafaza edilmelidir. Tahıllar ve Baklagiller: Tahıllar ve baklagiller diğer gıdalara göre daha dayanıklı besinlerdir. Bununla birlikte bu tür gıdalar, kuru sebze ve meyveler nem oranı düşük, havadar yerlerde muhafaza edilmelidir. Ayrıca tüm besinler pişirildikten sonra mümkün olduğunca çabuk tüketilmelidir. Artan yemekler derhal soğutulup buzdolabına kaldırılmalıdır” dedi.

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA

Editör: TE Bilişim