Florence Nightingale Hastaneleri Nöroşürirji Bölüm Koordinatörü Prof. Dr. Cengiz Kuday, beyin tümörüne karşı geliştirilen aşının tamamen bilimsel denemeyeceğini, ancak bu konuda büyük araştırmalar olduğunu belirterek, ''2-3 yıl sonra bu aşı konusunda önemli ilerlemeler olacak. Kapı aralanmış oldu'' dedi
Prof. Dr. Kuday, yaptığı açıklamada, beyin tümörünün, beyinde ortaya çıkan anormal hücre çoğalması ile karakterize kitlelerin genel tanımı olduğunu belirterek, çok sayıda çeşidi bulunan beyin tümörlerinin, cinsiyet, yaş ve ırk ayrımı yapmaksızın herkeste görülebildiğini ifade etti. Beyin tümörünün sık görülen bir hastalık olduğunu vurgulayan Kuday, ''Her 100 binde 3 ile 4 kişide beyin tümörü var. Bunun yüzde 40'ı metastatiktir, yani başka organlardan kaynaklı. Diğer geri kalanı da primer, yani beynin kendinden kaynaklanan tümörlerdir. Türkiye'de her yıl 6 bin primer, 12-13 bin de metastaz kaynaklı beyin tümörü görülüyor'' dedi.
Tıp dünyasının beyin tümörü olan hastaları daha uzun yaşatmak için var gücü ile çalıştığını vurgulayan Kuday, şunları kaydetti: ''Beyin tümörlerinin teşhis ve tedavisinde geçmişten günümüze çok şey değişti. 1960'lı yılların sonunda mikroskop devreye girdi. Ondan sonra ameliyat esnasında MR, robotik cerrahi, lazer ultrasonik aspiratör gibi pek çok teknik var. Robotik cerrahi henüz işin başında. Çok az vakada yapılabiliyor. Beyindeki tümörü kolayca bulan navigasyon da son yılların önemli teknolojilerinden biri.''
Beyin tümörünün tedavisinin, tümörün cinsine göre değiştiği gibi kişiden kişiye göre de değişebildiğini vurgulayan Kuday, her beyin tümörünün farklı olabildiğini, yüzlerce çeşidinin bulunduğunu ve aynı ismi taşıyan tümörde bile kişiden kişiye farklı tedavi uygulandığını belirtti. Beyin tümörünün tedavisinde kemoterapik ilaç anlayışının da değiştiğini vurgulayan Kuday, şunları kaydetti: ''Düne kadar kemoterapi yoktu. Düşünülmezdi. Çünkü birtakım kemoterapik ilaçlar beyin bariyerini geçemiyordu. Ancak şimdi birçok ilaç var. Bu konuda tıp ilerliyor. Her kongrede farklı bir ilaç geliyor gündeme. Kötü huylu tümörlerde önce cerrahi, tüm beyine radyasyon, sadece tümöre odaklı radyo cerrahi (gamma knife) şeklinde 3 tedavi de uygulanıyor. Üç tedaviyi birden yaparsanız yaşam müddeti biraz daha uzun olur.''
Kuday, bazen bilimsel gelişmelere ters tedavi şekillerinin de gündeme getirildiğini, bunları söyleyenlerin de maalesef tıp mensupları olduğunu belirterek, şunları kaydetti: ''Üzülüyoruz. Dünyada bir tek şey vardır; bilim. Hakiki bilgi, bilime, araştırmaya, belgelere ve ispatlanmaya dayanır. Vatandaşların bu konuda bilimsel değeri olan haberleri dikkate almaları gerekiyor.'' AA
Prof. Dr. Kuday, yaptığı açıklamada, beyin tümörünün, beyinde ortaya çıkan anormal hücre çoğalması ile karakterize kitlelerin genel tanımı olduğunu belirterek, çok sayıda çeşidi bulunan beyin tümörlerinin, cinsiyet, yaş ve ırk ayrımı yapmaksızın herkeste görülebildiğini ifade etti. Beyin tümörünün sık görülen bir hastalık olduğunu vurgulayan Kuday, ''Her 100 binde 3 ile 4 kişide beyin tümörü var. Bunun yüzde 40'ı metastatiktir, yani başka organlardan kaynaklı. Diğer geri kalanı da primer, yani beynin kendinden kaynaklanan tümörlerdir. Türkiye'de her yıl 6 bin primer, 12-13 bin de metastaz kaynaklı beyin tümörü görülüyor'' dedi.
Tıp dünyasının beyin tümörü olan hastaları daha uzun yaşatmak için var gücü ile çalıştığını vurgulayan Kuday, şunları kaydetti: ''Beyin tümörlerinin teşhis ve tedavisinde geçmişten günümüze çok şey değişti. 1960'lı yılların sonunda mikroskop devreye girdi. Ondan sonra ameliyat esnasında MR, robotik cerrahi, lazer ultrasonik aspiratör gibi pek çok teknik var. Robotik cerrahi henüz işin başında. Çok az vakada yapılabiliyor. Beyindeki tümörü kolayca bulan navigasyon da son yılların önemli teknolojilerinden biri.''
Beyin tümörünün tedavisinin, tümörün cinsine göre değiştiği gibi kişiden kişiye göre de değişebildiğini vurgulayan Kuday, her beyin tümörünün farklı olabildiğini, yüzlerce çeşidinin bulunduğunu ve aynı ismi taşıyan tümörde bile kişiden kişiye farklı tedavi uygulandığını belirtti. Beyin tümörünün tedavisinde kemoterapik ilaç anlayışının da değiştiğini vurgulayan Kuday, şunları kaydetti: ''Düne kadar kemoterapi yoktu. Düşünülmezdi. Çünkü birtakım kemoterapik ilaçlar beyin bariyerini geçemiyordu. Ancak şimdi birçok ilaç var. Bu konuda tıp ilerliyor. Her kongrede farklı bir ilaç geliyor gündeme. Kötü huylu tümörlerde önce cerrahi, tüm beyine radyasyon, sadece tümöre odaklı radyo cerrahi (gamma knife) şeklinde 3 tedavi de uygulanıyor. Üç tedaviyi birden yaparsanız yaşam müddeti biraz daha uzun olur.''
Kuday, bazen bilimsel gelişmelere ters tedavi şekillerinin de gündeme getirildiğini, bunları söyleyenlerin de maalesef tıp mensupları olduğunu belirterek, şunları kaydetti: ''Üzülüyoruz. Dünyada bir tek şey vardır; bilim. Hakiki bilgi, bilime, araştırmaya, belgelere ve ispatlanmaya dayanır. Vatandaşların bu konuda bilimsel değeri olan haberleri dikkate almaları gerekiyor.'' AA
Editör: TE Bilişim
