Kireçlenme ilerleme sürecini yavaşlatarak, ameliyatsız tedavi imkânı sunan, eklem-içi enjeksiyonların tüm dünyada kabul edilen bir tedavi metodu olduğunu belirten Dıraçoğlu, viskoelastik sodyum hyaluronat çözeltisi içeren intra-artiküler enjeksiyonların kullanımı ve sağladığı katkılar üzerinde durdu.

Hastalığın tedavi yöntemleri hakkında da bilgiler veren Fizik Tedavi ve Ağrı Uzmanı Doç. Dr. Demirhan Dıraçoğlu, "Tedavi planı hastalığın evresine göre değişebiliyor. Kireçlenme olduğu anlaşılan hastalarda tedavi seçenekleri çeşitli. Egzersizler, fizik tedavi yöntemleri ve ilaçlar ana tedavileri oluşturuyor. Bunun yanında kilo verme, eklem koruma yöntemleri, dizlikler, tabanlıklar, besin destekleri kullanılabilir. Hastalığın son aşaması ameliyatla etkilenen eklemin çıkarılıp yerine protez takılmasıdır. Cerrahi tedavi genellikle son seçenek olarak değerlendirilir. Çünkü tüm ameliyatların sahip olduğu riskler burada da mevcuttur. Son dönemdeki bu konudaki gelişmelere rağmen hala protezin insan vücudundaki ömrü sınırlı ve bazen ikinci bir protez takma işlemi gerekli olabiliyor. Bu işlem ilkinden daha zor oluyor. Bizim temel amacımız hastaların ameliyat evresine geçmelerini engellemek. Kireçlenmenin ileriki evrelere taşınmaması için uygun tedavileri seçmek gerekiyor. Eğer hasta zaten son aşamada ise ameliyatı mümkün olduğu sürece erteleyebilecek çözümler üretmeyi amaçlıyoruz. Eklem içine çeşitli enjeksiyonlar yapılabilir. Bunlar arasında en sık tercih edileni hyaluronik asit enjeksiyonlarıdır. Tüm dünyada viskoelastik sodyum hyaluronat çözeltisi içeren intra-artiküler enjeksiyonlar sıkça kullanılıyor ve biz de bu ürünün üstün özelliklerinden hastalarımızın faydalanmasını sağlıyoruz" diye konuştu. 

İHA

Editör: TE Bilişim