Medicana Konya Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Doç. Dr. Hüsnü Alptekin yaptığı açıklamada, jinekolojik hastalıkların görülme sıklığının yaş gruplarına göre farklılık gösterdiğini, bu nedenle tıbbi araştırmalar yapılırken yaşın önemli bir risk faktörü olduğunu söyledi. 


Risk faktörleri belirlenen hastanın uygun tarama programlarına alınarak erken teşhis ve tedaviden fayda sağlayacağını kaydeden Doç. Dr. Alptekin şöyle konuştu; "40 yaş üstü kadınlarda ayrıntılı öyküyü takiben jinekolojik ve meme muayenesini de kapsayan tam bir fizik muayene yapılmalıdır. Hastanın kendi kendisine uyguladığı bireysel meme muayenesi dışında hekim tarafından uygulanan klinik meme muayenesi ve ultrasonografi, mamografi gibi görüntüleme yöntemleri meme kanserlerinin erken evrede yakalanmasına olanak sağlar. Meme hastalıkları genellikle memede ele gelen kitle, sertlik, ağrı, şekil bozukluğu, meme başı akıntısı ile kendini gösteren iyi ve kötü huylu hastalıkları kapsar. Bu şikayetlerin nedenlerini oluşturan hastalıklar hasta yaşına bağlı olarak farklılık gösterir ve yaş ile birlikte kanser sıklığı artar. Tüm vücut kanserlerinde olduğu gibi jinekolojik kanserlerde de erken tanı ve tedavi yaşam kurtarıcıdır. Jinekolojik kanserler Türkiye’deki görülme sıklıklarına göre endometrium (rahim), over (yumurtalık), serviks (rahim ağzı) ve vulva (dış genital organ) kanserleri olarak sınıflandırılır. Bunlardan özellikle rahim ağzı kanserlerinde tarama programlarının etkinliği ve kanser öncül lezyonlarda etkin tedavilerin olması düzenli aralıklarla tarama uygulanmasını daha bir önemli kılar" dedi. 

"40 yaşından sonra kanser görülme sıklığı artıyor" 
Doç. Dr. Alptekin, 40 yaşın üzerindeki kadınlarda jinekolojik muayenelerin daha önemli olduğunu dile getirerek, "Çünkü menapoza yakın bu yıllarda jinekolojik kanserlerin görülme sıklığının artması yanı sıra bir takım kanser dışı myom, anormal düzensiz vajinal kanamlar, rahim duvarında kalınlaşma olarak tanımlayabileceğimiz endometrial hiperplaziler, rahim içi polipler, yumurtalık kistleri gibi organik problemlerin de sıklığı artmaktadır. 40 yaşından sonraki kadınlara yıllık olarak vajinal ultrasonografiyi de içeren jinekolojik muayene, meme muayenesi ve yukarda tanımlandığı üzere belirlenen aralıklarla smear veya Human papilomavirus enfeksiyonu (HPV) taraması, tam kan sayımı, kan biyokimyası, tam idrar tahlili ve hormon testleri, Luteinleştirici hormon, Estradiol ve tiroid fonksiyon testleri Tiroid Uyarıcı Hormon, Serbest T3, Serbest T4 önerilir. Ayrıca bu yaş grubu kadınlar genellikle planladıkları çocuk sayılarına ulaşmış olduklarından, istenmeyen gebelikleri önleme açısından etkin bir korunma yöntemine sahip olmalıdır" ifadelerini kullandı. 
İHA

Editör: TE Bilişim