Sadece ne yediğiniz, ne yaptığınız ya da ne düşündüğünüzden ibaret değilsiniz;

Neye inanıyorsanız, siz O’sunuz…

Tüm dinler mükemmellik peşindedir. Üretmek, ama ürettiğinin esiri olmamak. Din duygusu, insanda dinamik bir dengenin kurulmasını sağlar. Bu duygunun sağladığı psikolojik rahatlık, gerek fizyolojik, gerek ruhsal sağaltım sürecinde olumlu katkılar yapar.

Akıllı insanlar, yaşadıkları bir travmayı aşmak için arayışa girerler.

Hastalık anları insanın acizliğini daha net hissettiği, Allah’a yakınlaştığı zamanlardandır.

ABD’de yayınlanan ünlü haber dergisi Newsweek, 10 Kasım 2003 sayısında;

“Allah ve Sağlık: Din iyi bir ilaç mı? Bilim neden inanmaya başlıyor?” başlığı altında ‘inancın iyileştirici etkisi’ konusunu ele aldı.

Allah inancının, insanın moralini yükseltip, hastalıklardan daha kolay kurtulmasını sağladığına değinilen makalede, BİLİM’in de ‘inançlı insanların hastalıkları daha kolay ve çabuk atlattığına inanmaya başladığını’ bildirdi.

Newsweek’in anketine göre; toplumun %72’si dua ederek hastalıktan daha çabuk kurtuldukları ve duanın iyileştirici gücü olduğu inancında.

Michigen Üniversitesi’nin yaptığı araştırmalara göre, dindarlarda depresyon ve stres daha az görülürken; Rush Üniversitesi, düzenli ibadet ve dua edenlerde erken ölüm oranını, dinine bağlı olmayanlara göre %25 daha az olarak tespit etmiş.

Bence duanın temelindeki olay; umut. Sakinlik vermesinin nedeni, baştan kabul ediş, razı oluş ve teslimiyettir. Teslimiyetten sonra iyileşme, arzu edilendir. Fakat olmamasına da teslim olunmuştur.

Bu gerçek teslimiyet sonucu, iyileşme olasılığı inançla artar.

Enbiya Suresi (83-84. Ayet) ‘nde de duanın önemi üzerinde durulmuştur.

Hedef iç huzur!

Beslenmesini dengeleyen, egzersizini önemseyen, beden-ruh ilişkisinin iyileştirici gücüne yönelen hastaların, zihinsel odaklanmayı sağlayıp psikolojik rahatlamaya ulaşmak için kullandıkları yollar farklı olabilir. Bazıları dua,şükür bazıları yoga,meditasyon vb yönelir.

İnanç aslında bir enerjidir. Ve sadece dinine bağlı kesimin tek elinde olan bir güç değildir, tabiri caizse.

Dua, kişinin bu enerjiyi bedenine pozitif yükleme, dış dünyada beklenen isteğe yönlendirme, hayatın gidişhatını etkilemeye yönelik inancıdır.

Hayata geldik… Her anımız, anbean dengede olmayabilir, elbette. Fakat aslolan, çizgiden sapmadan, bu vücudun bize emanet olduğunu unutmadan, beslenme-uyku-egzersiz dengesini bozmadan, abartmadan yaşayabilmek tüm duyguları da … inançla …

İnsan çaresiz değil, duasızdır.

Sevdikleriniz ve sevenlerinizle birlikte…

Mutlulukla…