Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü,  görev alanları içerisinde yer alan tahıllar, endüstri bitkileri, yemeklik tane baklagiller, tıbbi aromatik bitkiler, çayır-mera ve yem bitkileri, meyvecilik, sebzecilik, biyolojik çeşitlilik, genetik kaynaklar ve hayvancılık olarak çalışmalarını sürdürüyor. Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü başta Buğday olmak üzere Arpa, Yulaf, Tritikale, Çavdar, Mısır, Ayçiçeği, Soya, Aspir, Fiğ, Yonca ve Karabuğday ıslah programları yürütüyor.  Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nü, Enstitü Müdürü Dr. Fatih Özdemir, enstitü çalışmaları hakkında bilgi verdi. 

Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü hakkında bilgi verir misiniz?

Enstitümüz, Tarım ve Orman Bakanlığı, Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak Orta Anadolu ve Geçit Bölgeleri ve Kurak alanlar için Ar-Ge faaliyetleri yürütmektedir.1914 yılında Konya Valiliğine bağlı Numune Çiftlik olarak kurulmuş olan Enstitü 1934 yılına kadar bu görevini devam ettirmiştir. Daha sonra 1934’den itibaren Hayvancılık Araştırmaları (Hara) yapmak üzere Tarım Bakanlığı Bünyesinde görev yapmış, 1986 yılında Türkiye tohumculuğunu geliştirmek üzere yapılan, Meksika merkezli CIMMYT ve Suriye Merkezli ICARDA gibi araştırma merkezlerinin de yer aldığı uluslararası işbirliği ile aynı arazide kurulan “Bahri Dağdaş Milletlerarası Kışlık Hububat Araştırma Merkezi” ile 2002 yılında birleşerek bugünkü adını almış ve Türkiye’nin en büyük araştırma merkezlerinden birisi olmuştur. 

Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsünün çalışmaları nelerdir?  

Enstitünün çalışma alan ve başlıkları; Bitkisel ve hayvancılık araştırmalar alanında ıslah çalışmaları ile verim, kalite ve hastalıklara dayanıklılığı arttırmak, geliştirilen çeşitlerin devamını sağlayarak tohumculuğu sürdürmek, -Uluslararası Kışlık Buğday Geliştirme Programı (International Winter Wheat Improvement Program- IWWIP) Türkiye Koordinatörlüğünü “Bakanlığımız adına” yürütmek, Yetiştirme tekniği çalışmaları yürütmek, Genetik kaynakların toplanması, muhafazası ve ıslaha entegrasyonunu sağlamak,Kuraklığa ve iklim değişikliğine dayanıklılık ve adaptasyon çalışmaları yürütmekte, Sosyo-ekonomik analizler ve çalışmalar yapmak,eğitim-yayım faaliyetleri yapmak olarak sıralanabilir.

Enstitünün Konya ve Ülke çiftçisine sunduğu imkanlar ve katkılar nelerdir?  

Türkiye’nin uluslararası strateji ve söylemlerini destekler nitelikte nitelikli araştırıcı kadrosu ile (13 doktora, 28 Yüksek Lisans ve 29 Lisans toplam 70 AR-GE personeli Mühendis- Veteriner Hekim) yeni Türkiye vizyonuna uygun işler yürüten Enstitünün Ulusal ve Uluslararası hizmetleri çalışmalarının bir kısmı; Mevcut durumda Türkiye tohumculuğunun yüzde 35’inin yer aldığı Konya’da tohumculuk sektörüne şimdiye kadar geliştirdiği 40 çeşitle destek veren Enstitü, aynı zamanda Bakanlığın tohumculuk konusunda dışa bağımlılığımızı sona erdirilmesi ve tohum ithalatını azaltmaya yönelik vizyonu doğrultusunda ilgili STK ve özel sektör tohumculuk firmaları ile de ortak Ar-Ge faaliyetleri yürütmektedir. Bu anlamda Enstitü başta buğday olmak üzere arpa, yulaf, tritikale, çavdar, mısır, ayçiçeği, soya, aspir, fiğ, yonca ve karabuğday ıslah programları yürütmektedir. Enstitü 1987’den beri devam eden ulusal ve uluslararası tohum geliştirme çalışmaları yanında geliştirerek gerek TİGEM, gerekse özel sektöre satış hakkını devrettiği çeşitlerin orijinal kademede (150 ton) üretimlerini de yaparak çeşitlerin devamlılığını sağlamaktadır. Bu bağlamda Türkiye tohumculuğunun yüzde 35’inin yapıldığı Konya’da ve Türkiye’nin hemen her bölgesinde yaklaşık 150 firma ile tohumculuk sözleşmemiz bulunmaktadır. Enstitü geliştirdiği çeşitlerle Orta Anadolu’da yüzde 45’lere varan ekim alanlarına ulaşmaktadır. Bu çalışmalar yanında Buğday-Nadas sistemine girebilecek Aspir (Göktürk) geliştirmiş olup Türkiye’ye kazandırmıştır. Yine Türkiye için ilk olan ve Glutensiz olması nedeniyle çölyak hastaları için önem arz eden Karabuğday bitkisini de iki tescilli çeşit (Güneş, Aktaş) ile Türkiye’ye kazandırmıştır.2017 yılında Ayçiçeğimiz ECE, Yulafımız DİRİLİŞ, Bisküvilik Buğdayımız Aliağa (Ülker ile ortak geliştirildi) yeni tescil almışlar, 2018 yılında ise kurak alanlar için geliştirilen Taner ve Şehzade ekmeklik buğdayları geliştirilmiş ve kısa zamanda pazara sunulacaktır. Enstitümüzün geliştirmiş olduğu Larende arpa çeşidi üretim ve sertifikasyon rakamlarına göre Türkiye arpa üretiminin yüzde 20’ine yakın bir kısmını kapsıyor olup Türkiye’nin her tarafında ekiliş bulmaktadır. Türkiye toplam hububat pazarında ise Enstitümüz yüzde 7,5 gibi ciddi bir paya sahiptir.  Hayvancılık Araştırmalarında ise Enstitümüzde 1989 yılında başlayan “Türkiye Koşullarına Uygun Yerli Etçi Koyun Islah Çalışmaları” sonucunda Türkiye için 4 adet yeni tip (Hasak, Hasmer, Linmer ve Hasiv) geliştirmiş, bunlardan Hasak ve Hasmer etçi ırk olarak 2016 yılında tescil edilmişlerdir. Bu yeni ırkların yaygınlaştırılması ile ülke et ihtiyacının karşılanmasına katkıda bulunulacaktır. Bu çalışmaların yanında Yerli Genetik Kaynaklarımızın Korunması kapsamında Enstitü koşullarında ve Yerinde Koruma faaliyetleri de sürdürerek bu kaynakların gelecek nesillere aktarılması ve istenilen genlerin ıslah yoluyla aktarılması gibi çok önemli çalışmaları da yürütmektedir. Orta Anadolu’nun öz evladı olan koyunculuk hakkında ülkemizde araştırma yapan birkaç enstitüden birisi olan Enstitümüz, Bakanlığımız uhdesinde desteklerle Koyun ve Keçi üzerine yürütülen “Halk Elinde Islah Projeleri” içerisinde Antalya’dan Sivas’a kadar uzanan hatta devam ettirdiği projelerle Türkiye hayvancılığının gelişmesine katkılar sunmaktadır. Bu kapsamda sadece Enstitümüzün yürüttüğü projelerde yetiştiricilerimiz 2017 yılında 2.5 Milyon hibe destek almışlardır. Büyükbaş hayvancılıkta da önemli çalışmalar yapan Enstitü “Embriyo Transferi” (Bir yılda birden fazla yavru alabilme imkânı sağlayacak) ve “İnvitro Fertilizasyon” gibi ileri Biyoteknolojik yöntemleri kullanarak ıslah ve geliştirme faaliyetleri yürütmektedir. KOP Eylem Planında da yer alan ve Kalkınma Bakanlığından da desteklenmiş, “Sığırlarda Embriyo Transferi İle Test Edilmeye Aday Boğa Elde Edilmesi Altyapı Projesi” ve “Ülkesel Merinos Geliştirme Projesi Altyapı Projesi” ile Türkiye’nin et ihtiyacına da orta vadede çözümler üretecektir. Kanatlı çalışmalarında tecrübeli olan Enstitüde, Bakanlığımızın 3 Genel Müdürlüğü (Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü, Gıda ve Kontrol Genel Müdürlüğü ve Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü) ortaklığı ve destekleri ile “keklik araştırma ve üretimi merkezi” kurulmuştur. Bu merkezde üretilen, araştırma yapılan ve doğaya salınan kınalı keklik’ler ile;  1-Buğday’ın ana zararlılarından olan SÜNE ile Biyolojik mücadeleye katkı sağlayacak, 2-Doğal hayat desteklenecek, 3-Keklik ile ilgili bilimsel çalışmalar yürütülecektir.

Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün buğday alanında yaptığı çalışmalar nelerdir?  

Enstitümüz 1986’dan beri yürüttüğü Buğday ıslah araştırmalarında da daha yüksek verimli, kaliteli ve hastalık-zararlılara dayanıklı çeşit geliştirmede de Türkiye’de öncü merkezlerden birisidir.  Bu tarihten beri Enstitümüzde 13 adet Buğday tescil edilmiş olup bu çeşitler orta Anadolu’da %45’e varan ekiliş alanı bulmaktadırlar. Bu çeşitlerimizin başında sulu alanlar için geliştirilen Konya-2002, Ekiz ve Ahmetağa; kuru alanlar için ise Karahan-99 çeşitleri gelmektedir. Bu çeşitler sayesinde eski çeşitlere kıyasla üreticilerimiz daha fazla verim elde ettiklerinden Enstitümüzün üretime olan direkt katkısı parasal olarak ölçüldüğünde 300 milyon TL’den fazladır. Ulusal ıslah programı yanında Bakanlığımızın ülke tohumculuğu ve ıslah çalışmalarını geliştirmek amacıyla 1986 yılında CIMMYT ve 1990 yılında ICARDA kuruluşlarıyla kışlık ekmeklik buğday alanlarında verim ve kaliteyi geliştirmeyi amaçlayan buğday ıslah adına yaptığı uluslararası işbirliği yapmıştır ve o tarihten beri devam etmektedir. Bu işbirliği gereği oluşan Uluslararası Kışlık Buğday Geliştirme Programı (International Winter Wheat Improvement Program- IWWIP) Türkiye Koordinatörlüğü “Bakanlığımız adına” Konya Bahri Dağdaş UTAE tarafından yürütülmektedir. Konya’dan koordine edilen bu programın, sadece Türkiye değil başta Orta-Batı Asya ve Kuzey Afrika ülkeleri olmak üzere tüm kışlık buğday yetiştirilen alanlar sorumluluk alanındadır. Bahri Dağdaş UTAE 100 ülke ile genetik materyal anlamında işbirliği halinde olup, her yıl 55-60 ülkeye ıslah amaçlı bilimsel materyal göndererek kaynak sağlamaktadır. Bakanlığımız uhdesinde Konya Bahri Dağdaş UTAE Koordinatörlüğünde yürütülen IWWIP programından geliştirilen materyal Türkiye’de 1.276.000 hektar alanda ekiliyor olup, diğer ülkelerle birlikte değerlendirildiğinde yaklaşık 2.5 Milyon hektar alanda ekilmektedir. Diğer taraftan tablo incelendiğinde Uluslararası Program (IWWIP) Türkiye’de yüzde 25’e yakın bir ekiliş alanına sahipken Afganistan’da bu oran yüzde 100’e, Gürcistan’da yüzde 65’e dayanmaktadır Yukarıdaki veriler ışığında sadece Türkiye’ye değil, Ülkemizin bölge ve dünyadaki yeni vizyon ve misyonu gereği tüm dünya ile bağlantı halinde olup, dünyada hızla sorun haline gelen gıda güvenliği konusunda dev adımlara vesile olan Enstitü çalışmaları bu anlamda dünyada da bilinmektedir. Tüm bu çalışmaların yanında Enstitümüz özellikle anavatanı olduğumuz hububatta “Yerel Buğday” denilen ve genetik hazinemiz olarak adlandırdığımız köy buğdaylarını tüm Türkiye’den 65 ilden tarayarak toplamış ve bu 3000 adet popülasyonu gen bankasına kazandırmıştır. Gen bankasına kazandırılan bu genetik hazine mevcut çeşitlerin geliştirilmesi için TÜBİTAK, Üniversite ve Sivil Toplum Kuruluşları ile beraber yapılan çalışmalarda kullanılmaya başlanılmıştır.

Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsü’nün kuraklık alanında yaptığı çalışmalar nelerdir?  

Kuraklığın üretimin önündeki en büyük sorunlardan birisi haline geldiği ve her yıl yeni bir doğal afetin dünyamızı vurduğu bir dönemde Bakanlığımızın vizyonu ile kurulan Dünya’da alanında önde gelen, Türkiye’de ise tek olan tam donanımlı ‘Türkiye Kuraklık Test Merkezi’ de Enstitü bünyesinde olup, kuraklığa dayanıklı çeşitler geliştirmek üzere çalışmalar yapmaktadır. 2010’dan bu zamana kadar Eraybey ve Bozkır isimli 2 adet kurağa dayanıklı buğday geliştirilmiştir. 2018 yılında ise 5 yıl önce aldığımız stratejik bir kararla hem kurağa dayanıklı olan, hem de yağış geldiğinde de verimi yükseltebilen Taner ve Şehzade isimli iki adet ekmeklik buğday, Türköz makarnalık buğday, Ayrancı arpa, Özer tritikale çeşitleri de kuru alanlar için özel geliştirilip tescil alarak Türk Tarımına kazandırılmıştır. Önümüzdeki iki yıl içerisinde de 30 adet yeni çeşit tescil edilmek üzere başvuru yapılmıştır. Konya Kuraklık Test Merkezi de olan Enstitümüz imkânlarının arttırılıp uluslararası kuraklık test merkezi olması uluslararası partnerler (CGIAR-Global Phenotyping Centers Program) tarafından kabul edilmiş, çalışmalar devam etmektedir.  Kuraklık konusunda dünya standartlarında bir merkez olmayı hedefleyen Enstitü, KOP Eylem Planı içerisinde Kuraklık, Tohumculuk gerekse Hayvancılık adına dünya çapında çalışmalar yapmak için proje teklifleri götürmüş ve destekler alınmıştır.

Bahri Dağdaş Uluslararası Tarımsal Araştırma Enstitüsünün diğer faaliyetleri nelerdir?  

Enstitü özellikle kuru alanlar başta olmak üzere topraktaki nemin muhafazasını sağlayarak tarım yapılan alanların verimliliğini arttıran ve Türkiye için çok önemli olan “Doğrudan Ekim” konusunda uzun yıllardır çalışmalar yürütmektedir. Doğrudan ekim sistemi ile çiftçilerimiz topraklarını işleme masraflarını bertaraf etmiş olacak ve girdilerini azaltacaklardır. Yaptığımız çalışmalara göre doğrudan ekim, azaltılmış toprak işleme ve şeritvari sürüm çalışmaları ile üreticilerimizin yüzde 50’ye varan akaryakıt tasarrufu sağlamaları mümkün olabilmektedir. Bu alanda bilimsel çalışmaların sonuçları yapılan tanıtım faaliyetleri ve diğer projelerle İl Müdürlükleri ve Sivil Toplum Kuruluş temsilcilerine-üreticilere anlatılarak benimsetilmektedir. Enstitü Ekonomi-İstatistik Bölümünce yapılan araştırma ve analizler tarımın başkenti olan Konya’mız ve tüm Türkiye’nin tarımsal yapısı ve tarımsal ekonomisini değerlendirmekte, bu alanlarda yapılacak stratejik çalışmalara veri sağlamakta ve ışık tutmaktadır. Tüm bu çalışmalarla birlikte Enstitümüz cumhurbaşkanımız ve Bakanlığımızın yerli ve milli politikaları ve stratejileri doğrultusunda Konya, bölge, Türkiye ve dünya ölçeğinde başarılı faaliyet ve Ar-Ge çalışmalarına imza atmakta ve bu çalışmalarını daha da arttırmaktadır.

MUHAMMED ESAD ÇAĞLA

Editör: TE Bilişim