Güzelsoy, "Zorluklar karşısında pes etmeyi sevmem. Yakınımdaki kimse bugüne kadar benden 'yapamam' kelimesini işitmemiştir. Hep ideallerim için yaşadım, yaşamaya da devam ediyorum" dedi.

Bu haftaki köşemizde bir otel zinciri olarak sektörde faaliyet gösteren Hılton Garden Inn Konya'nın Genel Müdürü Aylin Güzelsoy'u ağırladık. Müdire hanım, son derece sempatik ve güler yüzlü bir şahsiyet. Misafirperverliğinden, sohbetinden oldukça memnun kaldık. Okurlarımıza Müdire hanım için tek tavsiyemiz, 'aman iyi saatte olmadığı vakitler' sakın ha yanına yaklaşmayın.    

Aylin Güzelsoy kimdir?

İstanbul'da doğup büyüdüm. İlk, orta ve lise öğrenimimi de burada tamamladım. Daha sonra yurtdışına çıkıp Amerika'nın Calıfornıa eyaletinde İşletme bölümü üzerine üniversite eğitimimi nihayete erdirdim. Yaklaşık 4 yıl burada ikamet ettim. Akabinde Türkiye'ye temenni dönüş yaptım. Bir süre Sabancı Holding bünyesinde bulunan Tursa'da görev aldım. Daha sonrasında Hilton kanadından bir teklif geldi. Değerlendirip, kabul ettim. İstanbul ve Ankara Hilton'da otelcilik üzerine bir yıla yakın bir süre eğitim gördüm. Eğitim aşamasından sonra Mersin Hilton'a gönderildim. Buradaki otelin her aşamasında çalıştım, görev yaptım. İlerleyen zamanlarda Hilton'un Türkiye Satış Pazarlama Direktörlüğü görevine getirildim. Yine Bodrum'daki bir otelde genel müdürlük vazifesini üstlendim. Ara ara da İstanbul'da otelcilik faaliyeti içerisinde bulundum ama burada uzun süre kalmayı hiç düşünmedim. Evliyim, 2 evladım var. 

HERKESTEN DAHA CİDDİYİM

Şimdi sizden edindiğim ilk izlenimi paylaşmak isterim. Biraz sanki sert bir mizacınız var, doğru mu?

Hiç de katılmıyorum. Kesinlikle dediğiniz gibi sert bir mizaca sahip değilim. Herkese kapım açık, ulaşılabilir, rahatça konuşulabilir bir insanım. Esprili ve güler yüzlü biriyim. Ancak işim konusunda ciddiyet gerektiren bir husus varsa herkesten daha sertimdir ve daha ciddiyimdir.

Nasıl bir yetiştirilme aşamasından geçtiniz, sizi nasıl yetiştirdiler, anlatır mısınız?

Mutaassıp bir aileden geliyorum. Aile içerisinde çok serbest bırakılarak yetişen biri değilim. Bu sebepten ötürü olsa gerek, bir gaye uğruna yola çıkıp, eğitimimi tamamlayıp, belli noktalara geldiğimi söyleyebilirim. Ailemle tabii ki de sıkı fıkıydık. Ama mutlaka her daim aramızda belli bir seviye olmuştur.

HAK ETTİĞİNİ ALAMIYOR

Konyalı değilsiniz. Dışarıdan biri olarak şehre dahil olup, burada otelcilik hizmeti vermektesiniz. Hemen soralım; bir gözlemci gözüyle Konya'yı nasıl değerlendiriyorsunuz nasıl görüyorsunuz? 

Bir otelci olarak turizm penceresinden Konya'yı değerlendirmek isterim. Konya, birçok manevi değere sahip bir vilayet. Aynı zamanda lojistik merkez kapsamında Türkiye'nin tam ortasında ve birçok yere gitmek için yol, Konya'dan geçiyor. Tüm bunlara karşılık Konya, turizm pazarından hak ettiği payı alamıyor. Her gün onlarca yabancı turist buraya geliyor, 10-15 dakika Hazreti Mevlana'yı ziyaret ediyor, görüyor, daha sonra gidiyor. İşte bu noktada o turistleri şehirde konaklatmak için bir şeyler yapmak gerekiyor. Olayı tek boyutlu düşünmemek lazım. Eğer şehre gelen turist burada konaklarsa sadece biz otelciler değil, A'dan Z'ye her esnaf nasibini alacak ve şehir çok daha iyi kalkınmış olacak. Konya, turizmde hem kültür hem de dini noktada çok önemli bir paya sahip. Dolayısıyla her daim yapıcı eleştirilerde bulunmaya gayret gösteririm. Onun içindir ki Konya turizmde çok güzel bir noktayı hak ediyor. Aile mezarlığımız İstanbul'da olmasına karşın, babamı buraya defnettik. Niye? Çünkü bu şehrin manevi yapısı, beni çok etkilemiştir.

Hılton Garden Inn Konya Oteli'nin Genel Müdürü Aylin Güzelsoy:

İdeallerim için yaşadım

Hılton Garden Inn Konya Oteli'nin Genel Müdürü Aylin Güzelsoy, hayat tecrübelerini paylaştı. Güzelsoy, "Zorluklar karşısında pes etmeyi sevmem. Yakınımdaki kimse bugüne kadar benden 'yapamam' kelimesini işitmemiştir. Hep ideallerim için yaşadım, yaşamaya da devam ediyorum" dedi.

Bu haftaki köşemizde bir otel zinciri olarak sektörde faaliyet gösteren Hılton Garden Inn Konya'nın Genel Müdürü Aylin Güzelsoy'u ağırladık. Müdire hanım, son derece sempatik ve güler yüzlü bir şahsiyet. Misafirperverliğinden, sohbetinden oldukça memnun kaldık. Okurlarımıza Müdire hanım için tek tavsiyemiz, 'aman iyi saatte olmadığı vakitler' sakın ha yanına yaklaşmayın.    

İstanbul'da doğup büyüyen biri olarak orada kalmayı pek düşünmemişsiniz. Çok da cazip bir yer olsa gerek İstanbul.

Doğrudur ama doğup büyüdüğüm zaman ki gibi değil İstanbul. Çok büyüdü, karışık bir hâl aldı. Ulaşımı, trafiği başlı başına sorun.  Onun için orada kalmayı pek düşünmedim. Daha sonra Bodrum'daki 4 ve 5 yıldızlı otellerde 10 yıl genel müdürlük yaptım. Sonra Manisa'ya gittim. Burada da termal bir otelin genel müdürlüğü vazifesini üstlendim. Akabinde Kuzey Irak'ın Erbil şehrinde bulundum. Oradaki bir otelin açılışını yapıp, 6 ay burada kaldım. Yine durmayıp Urfa Hilton Garden Inn'a gittim. 1,5 yıl Urfa Hilton Garden Inn'de hizmet verdim. En nihayetinde Konya'ya geldim. 3 yılı aşkındır da Hilton Garden Inn Konya çatısı altında hizmet vermekteyim.

Sabit bir yerde durmayıp, sürekli hareket halinde olup, çeşitli şehirlerde görevler almışsınız.

Evet, Hilton bünyesinde Mersin'de, Urfa'da ve son olarak Konya'da otelcilik sektöründe hizmet vermeye çalışıyoruz.

Urfa'dan Konya'ya gelme süreciniz nasıl gelişti, öğrenebilir miyim?

Buradaki arkadaşımız görevinden istifa etti. Onun yerine gelmek isteyenler arasında ben de bulunmak istedim. Hilton ailesinde herhangi bir göreve talip olana görevi hemen tevdi etmezler. Gerekli bilgiye ve tecrübeye sahip iseniz kabul edilirsiniz. Bugün Hilton Garden Inn Konya Oteli'nde görevimi yerine getirmeye çalışıyorum.

Peki şu an halinizden memnun musunuz?

Tabii ki de memnunum. Bu otelimiz bugün Türkiye'deki en büyük Garden Inn.

Anneniz ve babanız burada mı?

Geçen yıl babamı kaybettik, onu Mevlana Türbesi'nin oradaki Üçler Mezarlığı'na defnetmek nasip oldu. Annem şu an Bodrum'da ikamet ediyor. Tabii tüm aile doğma büyüme İstanbullu.

3 yılı aşkın süredir buradasınız. Peki Konyalı olabildiniz mi?

Bu konuda herhangi bir ayrım içerisinde değilim. Konyalı, İstanbullu hiç fark etmez. Benim için aynıdır.

Üniversite tahsiliniz İşletme üzerine. Bu bölüm değil de başka bir bölüm okumayı zamanında düşündünüz mü veya düşünür müydünüz?

O zamanlar İşletme okumak son derece büyük bir olaydı. Kimya Mühendisliği mi okumak istersin yoksa İşletme mi dediklerinde kesinlikle İşletme denilirdi. Türkiye'de o zamanlar fabrikalar, şirketler şunlar, bunlar daha çok yeniydi. Bankalarda bilgisayar sistemleri dahi yoktu. 

Şimdi geriye doğru dönüp baktığınızda, 'keşke zamanında şunu da şöyle yapsaydım' dediğiniz bir iş, bir meşgale var mı?

İnanın bunu düşünmeye vaktim hiç olmadı. Gözümü açtım otel, gözümü kapatıyorum yine otel. 

Stresi az, yoğunluğu az bir iş sahibi olmayı tercih etmez miydiniz?

Bu göreceli bir durum. Bugün işleri çok ağır olan bir fabrikada çalışıyor olsam, 'daha rahat bir iş var mı' diye kendi kendime sorarım. Yani hangi işte olursanız olun, insanoğlunun yapısı, sürekli hep rahatı arar. Otelcilik sektöründe faaliyet göstermek bir hastalıktır. Otelcilik yapıp da daha sonra bankacı olan çok nadirdir. Sürekli hareketliliği bünyesinde barından bir iş otelcilik. Her gün yeni insanlarla tanışıp, yeni şeyler öğreniyorsunuz. İşimizde hiçbir şey durağan değil. Çağın yeniliklerine her daim uyum sağlamak zorundasınız. 

Siz kendinizi yapı olarak nasıl tarif edersiniz?

Çok azimliyim, kolay kolay yılmam. Zorluklar karşısında sabredip, sebat etmeyi bilirim. 'Ben yapamam' şeklindeki bir cümleyi yakın çevrem ve mesai arkadaşlarım asla şahsımdan duymaz.

İlerisi için ne düşünüyorsunuz. Yani Konya'da sürekli kalmayı istiyor musunuz?

Şöyle açıklayayım; Eşimle birlikte doğayı çok seviyoruz. Bizim tatil anlayışımız Torosların tepesindeki yürüyüşler. Eşim Antalya Aksekili olduğu için orada bir köyümüz var. Gerçek bir emeklilik hayatı olduğu zaman hayatımızın geri kalanını o köyde devam ettirmek istiyoruz.

Son olarak eklemek istediğiniz hususlar varsa, lütfen buyurun.

Genç kızlarımızın okumasını, eğitim almasını şiddetle tavsiye ediyorum. Kadınlar iş hayatında daha fazla yer edinmeliler. Ben hep ideallerim doğrultusunda bir hayat yaşadım, yaşamaya da devam ediyorum. Arkadan gelen yeni jenerasyonun da mutlaka idealleri olmalıdır.                               

PAZARTESİ SOHBETLERİ - MUSTAFA GÜZEY          

Editör: TE Bilişim