ÖZEL EĞİTİM RAHAT

BİR NEFES ALACAK

Kapatılma olayı konuşuluyordu. Darbeden sonra da kapatıldı. Bizim burada kurum olarak bir duruşumuz oldu. Okulların kapatılmasından bir gün sonra kapatılan okullardan gelen öğrencilerin kaydını almıyoruz diye karar aldık. İyi niyetle gönderilmiştir görüşüne katılmıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı 17 Aralık'tan sonra onların okullarına çocuklarınızı göndermeyin dedi. Hadi bunun üzerine 6 ay daha tut çocuğunu. Ama ertesi yıl göndermemeliydi vatandaş. Oraya kayıt yaptıranların iyi niyetli olduklarını düşünmüyoruz. Tavrımızı net koyduk ve kayıtlarını almadık. Ben Konya'dan hiçbir okulun oradan gelen öğrencileri de kitlesel olarak aldığını düşünmüyorum. Bunlar olaya öğrenci eğitimi olarak bakmıyorlardı. Kendilerine çok inanan kesimin çocukları oraya devam etti. Farklı bir yapılanma vardı. Her şerde bir hayır vardır. Ülkemiz bunlardan temizlendi. Dini eğitim veriyoruz diye FETÖ'ye inanma eğitimi verdiler ve insanları yıllarca kandırdılar. 

 

ÖZEL EĞİTİMİN 

GELİŞMESİ FAYDALI

2002 yılından bu yana gelişen bir ülkeyiz. Hayatın her alanında iyiye gidiyoruz. Toplumun orta sınıfı büyüdüğü için insanların çocuklarını özel okula gönderme oranı artıyor. Eskiden bu oran azdı. Şimdi iki çalışan insanın çocuğunu özel okula göndermesi artık zor değil. Bir de toplumun bilinç düzeyi gelişti. İnsanlar ev-araba almadan önce çocuklarının eğitimini düşünüyorlar. Çocuklarını güvenerek emanet edebilecekleri bir yere de göndermek istiyorlar. Güvenliği olan, sosyal alanı olan, eğitim kalitesi olan okul arıyor artık. Uzun vadede özel okullaşma standartlarının Avrupa'yı geçeceğini düşünüyorum. Çünkü Türkiye'de eğitime çok faydalı oluyor özel kurumlar.

 

TEOG SON YILLARIN 

EN İYİ SİSTEMİ

SBS diye bir sistem vardı. Öğrencileri çok yoran bir sistemdi. Bakanlık TEOG diye bir sistem getirdi. Bu Cumhuriyet tarihinin en iyi sistemidir. Çok mantıklı bir karardır. Öğrencileri ve velileri çok rahatlatmıştır. Hata ihtimali az, çocukları az yoran bir sistem. Bu adımla dershanelere olan talep azaltıldı. Benzer bir çalışmayı üniversite sınavı için bekledik. Ama olmadı. Dershaneler kapatılınca dershanelere talep bitmedi. Bakanlık ihtiyacı çözecek proje de üretemedi. Geçen yıl kaos yaşandı. Bu da merdivenaltı kursları çoğalttı. Bununla ilgili adım atıldı ve özel eğitim kurslarına izin verildi. Çünkü dershanelerin kötü kullanılması ihtimali kalktı. Rahat bir üniversite hazırlık sürecini bakanlık halen oturtamadı.

 

Form Kampüs Koleji Kurucusu ve Yönetim Kurulu Üyesi Cemil Erdem, "Akademik eğitime ağırlık verdik ve bir tarafın kurumu olmadık" dedi

Form Kampüs Koleji Kurucusu ve Yönetim Kurulu Üyesi Cemil Erdem Form Kampüs'ün eğitim sektörüne girişinden bu güne kadar izlediği yol, diğer kurumlardan farkı ve eğitim anlayışlarını dergimizle paylaştı. 2007 yılında 4 eğitimci tarafından dershane olarak kurulan Form Kampüs Koleji, bugün anasınıfı, ilkokul, ortaokul ve lise olarak Konya'da eğitim veriyor. Kolej, başarılar ile de adından sıkça söz ettiriyor. Tarafsız akademik eğitimin adresi olduklarını ifade eden Form Kampüs Koleji Kurucusu ve Yönetim Kurulu Üyesi Cemil Erdem, "Akademik eğitime ağırlık verdik ve bir tarafın kurumu olmadık" diyor…

Eğitim sektörüne başlayış serüveninizden bahsedebilir misiniz?

2007 yılında Konya'da hizmet vermeye başladık. 4 idealist öğretmenin biraraya gelerek kurduğu bir kurumuz. Konya'da özel sektörde çalışmış 4 arkadaş olarak kendi işimiz yapalım düşüncesiyle 2007 yılında Form Kampüs Dershaneleri'ni kurduk. 2008-2009 yılında ilk öğrencilerimizi okuttuk. O günden bu yana eğitim sektöründeyiz. Şu an özel okula devam ediyoruz. Dershaneden özel okula geçen bir kurum algısı var üzerimizde ama bizim hikayemiz farklı. Dershanelerin kapanması gündemde yokken, bizim hayalimiz vardı. Kazandığımız parayı eğitim sektörüne yatıralım dedik ve şu an bulunduğumuz binanın 2011 yılında arsasını satın aldık. Projesini çalıştık ve inşaatını yaptık. İlköğretim binamızın açılışı dershanelerin kapanmasının yeni konuşulduğu dönemde oldu. Yani biz dershaneler kapatılmadan 1,5 yıl önce bu okulu açmıştık. Tabii ki dershanecilik sektöründe uzun yıllardır hizmetimiz var. Konya bizi tanıyor. Bunun için önce vizyonumuzu belirlememiz gerekiyordu. Biz hep bir eksikliği hissettik. Ben çocuğumu hangi okula gönderirim eksikliği. Konya'da iki tür yapılanma vardı. Bir cemaat-vakıf okulları, bir de bunun tam karşısında olan sosyalliği herşeyin önünde tutan grup vardı. Bizim kültürümüze çok ters olan gruptu bunlar. Biz hep bunun ortasını düşündük. Benim çocuğum iyi matematik öğrensin, iyi bir İngilizce öğrensin aynı zamanda milli ve manevi değerleriyle de yetişsin düşüncesinde olan ailelere hitap etmek istedik. Çocuklarımız şımarık olmasın ama özgüvenle ilerlesin dedik. Bu bakış açısıyla yola çıktık ve şükürler olsun tam da o noktadayız.

Bunu nasıl sağladınız?

Eğitim sektöründe olay eğitimciden geçer. Sizin ne istediğinizi bilen, aynı yöne baktığınız öğretmenlerle çalışıyorsanız başarılı olursunuz.. Bizim kadromuzu bu yönde. O yüzden çok başarılıyız. Şu ana kadar hiç kimseye mahcup olmadık. Açıldığımız yıl yüzde 100'e yakın bir dolulukla başladık. Şunu gördük ki, bizim düşündüğümüz formatta bir okula ihtiyaç varmış Konya'da. 

Bütün düzeylerde eğitim veriyor musunuz?

Şu an anasınıfı, ilkokul, ortaokul ve lise hepsi var. Toplamda 950 öğrenci kapasitemiz var. 2 binada toplam 110 kişi çalışıyoruz. 80 civarında öğretmen arkadaşımız var. Kontenjanımız da doldurduk. Ortaokul ve Lise'nin kayıtlarını Mart ayında kapatmıştık zaten. 

Yıllardır sektörün içerisindesiniz. Hükümet tarafından verilen bir kararla dershaneler kapandı. Bir öğrencinin üniversiteye girmesi çini dershane çok büyük etmendi. Dershanelerin kapanması ile üniversiteye girme oranları düştü mü?

Dershanelerin kapatılması kararının ilk duyduğumuzda ekmek teknemiz kapatılıyor diye üzüldük. Ama kararın arka planı ve ortaya çıkan sonucu görünce kapatılsın dedik. FETÖ'nün dershanelerinden gençlerin nasıl kullanıldığını görünce kapatılmasını istedik.Sınavlar Türkiye'nin bir gerçeği. Amacınız çocuğunuzun iyi bir lisede ve üniversite okutulması. SBS diye bir sistem vardı. Öğrencileri çok yoran bir sistemdi. Bakanlık TEOG diye bir sistem getirdi. Bu Cumhuriyet tarihinin en iyi sistemidir. Çok mantıklı bir karardır. Öğrencileri ve velileri çok rahatlatmıştır. Hata ihtimali az, çocukları az yoran bir sistem. Bu adımla dershanelere olan talep azaltıldı. Benzer bir çalışmayı üniversite sınavı için bekledik. Ama olmadı. Dershaneler kapatılınca dershanelere talep bitmedi. Bakanlık ihtiyacı çözecek proje de üretemedi. Geçen yıl kaos yaşandı. Bu da merdivenaltı kursları çoğalttı. Bununla ilgili adım atıldı ve özel eğitim kurslarına izin verildi. Çünkü dershanelerin kötü kullanılması ihtimali kalktı. Rahat bir üniversite hazırlık sürecini bakanlık halen oturtamadı. Şu an genelge ile özel eğitim kurslarının 5 yıla kadar çalışmasına tekrar izin verildi. Bu kurslar dershanelerin yaptığı çalışmaya benzer bir çalışmayı yapmaya devam edecek. Bu toplumu bir miktar rahatlatacak. Çünkü çocuğunun iyi bir okul okumasını isteyenler dışarıdan destek ister. Bunu da devletin resmi izin verdiği yerde yapmak iyi olacak. Bu kurslar ortalığı biraz olsun rahatlatacaktır.

Bu süreçte üniversiteye girme oranları düştü mü?

Hayır düşmedi. Yeni üniversiteler açıldı. Devletin eğitime aktardı pay çok arttı. Bir öğrencinin istediği bölüme girme ihtimali yüzde 50 daha arttı. Bu bölümlerin ve üniversite sayının artması ile alakalı. Şu an öğrenci olmak 10 yıl önceye kadar daha değerli. 

FETÖ'nün okulları ve dershaneleri kapatıldı. Bu yapının eğitimde ciddi bir yapılanması vardı. Bu süreçte özel eğitim sektöründe nasıl yankı uyandırdı?

Kapatılma olayı konuşuluyordu. Darbeden sonra da kapatıldı. Bizim burada kurum olarak bir duruşumuz oldu. Okulların kapatılmasından bir gün sonra kapatılan okullardan gelen öğrencilerin kaydını almıyoruz diye karar aldık. İyi niyetle gönderilmiştir görüşüne katılmıyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanı 17 Aralık'tan sonra onların okullarına çocuklarınızı göndermeyin dedi. Hadi bunun üzerine 6 ay daha tut çocuğunu. Ama ertesi yıl göndermemeliydi vatandaş. Oraya kayıt yaptıranların iyi niyetli olduklarını düşünmüyoruz. Tavrımızı net koyduk ve kayıtlarını almadık. Ben Konya'dan hiçbir okulun oradan gelen öğrencileri de kitlesel olarak aldığını düşünmüyorum. Bunlar olaya öğrenci eğitimi olarak bakmıyorlardı. Kendilerine çok inanan kesimin çocukları oraya devam etti. Farklı bir yapılanma vardı. Her şerde bir hayır vardır. Ülkemiz bunlardan temizlendi. Dini eğitim veriyoruz diye FETÖ'ye inanma eğitimi verdiler ve insanları yıllarca kandırdılar. 

Özel okul eskiden bir elin parmaklarını geçmezdi. Özel okul sayıları artık artıyor. Nitelikli okul çoğalıyor. Bu da Türkiye'de eğitim özeleştiğinin göstergesi mi?

2002 yılından bu yana gelişen bir ülkeyiz. Hayatın her alanında iyiye gidiyoruz. Toplumun orta sınıfı büyüdüğü için insanların çocuklarını özel okula gönderme oranı artıyor. Eskiden bu oran azdı. Şimdi iki çalışan insanın çocuğunu özel okula göndermesi artık zor değil. Bir de toplumun bilinç düzeyi gelişti. İnsanlar ev-araba almadan önce çocuklarının eğitimini düşünüyorlar. Çocuklarını güvenerek emanet edebilecekleri bir yere de göndermek istiyorlar. Güvenliği olan, sosyal alanı olan, eğitim kalitesi olan okul arıyor artık. 

Uzun vadede özel okullaşma standartlarının Avrupa'yı geçeceğini düşünüyorum. Çünkü Türkiye'de eğitime çok faydalı oluyor özel kurumlar.

 

 

Editör: TE Bilişim