Bugün 26 Şubat 1992’de Ermeniler tarafından Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ Bölgesi’nde bulunan Hocalı Kasabası’nda yapılan katliamın yıldönümü. Bundan 18 yıl önce Dağlık Karabağ Bölgesi’nde Ermeni askerleri Hocalı Kasabası’nda 613 masum insanı katletti. Kurbanların büyük bir kısmı kadın ve çocuklardan oluşuyordu. Katliamın üzerinden 18 yıl geçmesine rağmen halen binlerce kayıp var ve 1 milyon insan mülteci durumunda yaşıyor. Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümünde başkan olan Azerbaycanlı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mezahir Avşar, Hocalı katliamını ve Karabağ’da yaşanan savaşı anlattı. Karabağ savaşında olayların içerisinde olan ve yaşanan Ermeni mezalimine şahit olan Prof. Dr. Mezahir Avşar, dünyanın Ermenilerin Karabağ’da yaptığı katliama sessiz kaldığını ve görmezden geldiğine dikkat çekerek, bu katliamın hiçbir zaman unutulmaması ve unutturulmaması gerektiğini söyledi.

Karabağ savaşı ne zaman ve nasıl başladı? Karabağ’ın Azerbaycan için önemi nedir?
Karabağ Azerbaycan’ın en güzel yeridir. İki Karabağ vardır biri dağlık Karabağ diğeri Aran Karabağ vardı. İşgal olunan yer dağlık Karabağ’dır. Bu Dağlık Karabağ’da yaşayanlar  Ermenistan’la birleşmek istediler Sovyetler çökünce bizde doğal olarak buna karşı çıktık çünkü burası Azerbaycan’a bağlı bir yer. İlk münakaşa böyle başladı. İşgalin sebebi budur. Dağlık Karabağ’ın Ermenistan’la sınırı bağlılığı bile yok. Ama bu Dağlık Karabağ’da yaşayan Ermeniler zaman zaman isyan etmekteydiler. Dağlık Karabağ bölgesinde Ermeniler Azerbaycanlı insanlara göre daha kalabalıklardı. Bundan dolayı Ermenistan’a bağlanmak istediler Azerbaycanlılar ise buna karşı çıktı tabi doğal olarak. Ermeniler burada münakaşa çıkarmaya devam ediyorlardı. Ermeniler savaşa hazırlanmışlar silahlanmışlar ama Azerbaycanlı Türkler hiç böyle bir savaş isyan beklemiyorlardı bundan dolayı da bir hazırlıkları yoktu. Biz Sovyetler Birliği dağılınca kendi ülkemizi kurduk ve komşularımıza karşı düşmanca değil kardeşçe yaklaştık çocuklarımızı kardeşçe büyüttük ama Ermeniler bunun tam tersini yaptılar.  Bize karşı düşman oldular çocuklarını bize karşı düşmanca büyüttüler ve bu şekilde hala günümüzde büyütmeye devam ediyorlar. Şunu da söylemek lazım Dağlık Karabağ bölgesindeki Ermeniler buraya sonradan gelmişlerdir. Oralar bir Türk toprağıdır kanıtları da vardır Türk mezarları, abideleri, tarihi eserleri var. Ermeniler bu toprakları almak için önceden beri çalışıyorlardı 20 Ocak 1990’da Ruslar Ermenilere destek için Azerileri öldürdüler. Azeri vatandaşları bir bölümünü bu topraklardan uzaklaştırdılar.

Hocalı katliamı nasıl meydana geldi? Dünya bu katliamı nasıl öğrendi?
Hocalı Kasabası, Dağlık Karabağ’da  çok güzel bir yer. Öncelikle Hocalı’nın önemini anlatayım. Hocalı coğrafi konum olarak çok önemli bir yer. Dağlık Karabağ’ın dışarı ile bağlantısını sağlıyor ve burada bir havaalanı var. Dağlık Karabağ’ın Ermenistan ile sınır bağlantısı yok bu yüzden Hocalı’ya saldırdılar. Ermeniler, Rus Devletinin güçleriyle birleşerek Hocalıya saldırdılar ve bir gecede resmi olarak 613 kişiyi katlettiler. Normalde Hocalı kasabasında 10 bin nüfus vardı insanlar oradan uzaklaştırdılar katliam günü Hocalı’da 2 bin 500 kişi kalmıştı bununda 613 üçünü katlettiler. Kalan insanları rehin almışlar. Bu rehinleri sonradan öldürdüler yok ettiler. Rusya destekli Ermeni güçleri Hocalı’da soykırım yaptıkları gece sonrası haberimiz oldu gittiğimizde çok geçti maalesef. Çok kötü bir gündü Hocalı’ya vardığımızda kardeşlerimizi işkence ile öldürmüşler. Çocukların gözlerini çıkarmışlar, hamile kadınların karnını yararak çocuğun cinsiyetine bakıp doğmamış bebekleri öldürmüşler, erkeklerin derisini yüzmüşler, cinsel organlarını kesmişler, kafalarını koparmışlar, kurbanlık gibi insanların kafalarını kesmişler, çocukları diri diri yakmışlar. Bunlar iddia değil cesetlerin üzerinde yapılan tıbbi araştırma sonrasında kanıtlanmıştır. Bu soykırım değil midir?

Avrupa ülkelerinin burada bir çifte standardı yok mu? Katliamın belgeleri ve görüntüleri varken neden sessiz kalıyorlar?
Bu katliam yapıldıktan sonra bölgeye Fransız, Amerikalı, Kanadalı, İngiltereli gazeteciler geldi gözleriyle gördüler. Bunu yazdılar, konuştular ama hiçbir sonuç alınmadı onlar için sıradan bir olay gibi göründü bu katliamı dünya duydu ama önem vermedi, araştırma yapılmadı bu çok üzücü bir durum oldu bizim için. Dünya bu katliamı tiyatro izliyor gibi izledi. O adaletten bahseden ülkeler burada yaşanan olayları sadece izlediler. Birde adaletten bahsederler. Bunların hepsi politika artık kendimize gelmemiz gerek. Bu katliamlar Türklere yapıldığı için bu katliamın sonlanması için ellerini bile oynatmadılar. En üzücü olanı ise bu katliamı yapanlara bir ceza verilmemesidir. Hatta bu katliamın yönetenler Ermenistan’da yönetime gelmişlerdir. Katliamın yapılması emrini verenleri hepimizin tanıdığı kişiler bunlar Ermenistan’ın eski Cumhurbaşkanı Koceryan, günümüzdeki Cumhurbaşkanı Sarkisyan, şu an Ermenistan Savunma Bakanı bunlar Hocalı katliamını yapılmasını emreden komutanlardı ama maalesef bunlara ceza verilmemiş bun katliamı yapanlar çok güzel bir iş yapmışlar gibi ödüllendirilmişler. Bu dünyanın bakış açısı böyle katliamlar Türklere yapılınca sorun olmuyor. Hocalı’da yapılanlar, yine yakın zamanda Doğu Türkistan’da yapılanları görüyorsunuz. Bu yaşanan olaylar bana göre sanki tek bir kişi tarafından Türklere yapılıyor gibi. Bu olaylar günümüze kadar hep oldu biz Türkler önlem almazsak bir birimize sahip çıkmazsak gelecekte yine olacak.

Türklerin Ermenilere sözde soykırım yaptıklarını iddia ediyorlar asıl soykırım Hocalı katliamı değil midir?

Evet, 100 sene önce Ermenilere sözde soykırım yapıldı iddiası var. Böyle bir soykırım olmadı bunun kanıtı da yoktur. Doğu Anadolu’da 2 milyon Ermeni vatandaşının öldüğünü iddia ediyorlar bu yalan bunu herkes biliyor 2 milyon insan öldü de peki Anadolu’da hiçbir ,ermeni mezarı bulunamadı bu kadar insan nereye gitti öldüyse. 2 milyondan bahsediyoruz doğru Anadolu’da toplu mezarlar bulundu bunlar Türk mezarlarıydı orada da Ermeniler Türk vatandaşlarını öldürdü katletti. Dünya bunu biliyor ama politika araya girince gerçekler değişiyor. Hocalı katliamının üzerinden 18 yıl geçti. Gerçekler ortada belgeler ortada ama hiç gündeme gelmiyor getirilmiyor. Bizi en çok üzen ise Türkiye’deki bazı yazar, bilim adamları ve sanatçıların Ermenilerden özür dileriz diye kendi aralarında toplanarak açıklama yapmalarıdır. 18 yıl önce Hocalıda olanlar göz önüne alınmıyor 100 sene önce olmayan bir sözde soykırım oldu diyorlar. Bunun amacını sebebini onlardan sormak lazım.

Katliamın etkileri ne derece devam ediyor?
Katliam etkileri bitmedi bitmeyecekte. Bu soykırım tüm Azerbaycanların psikolojisini değiştirdi. Azerbaycan’da bu katliam konuşulunca tüm insanlar eli ayağı titriyor insanlarımız çok kötü etkilendiler. Hocalı katliamında annesini babasını kaybeden çocuklar var bunlar kendilerinde değiller. Sakat kalan insanlar var bunların hali içler açısı durumda.

Siz Hocalıya gittiğinizde ne hissediyorsunuz?
Ben katliam sonrasını gördüğüm için şu an bile kötü durumdayım düşündükçe zaten düşünmeden yaşayamıyorsun kardeşlerimiz işkence ile öldürüldüler. Oralara gittiğimde daha kötü oluyorum o geceyi hatırlıyorum işkence ile öldürülen kardeşlerim gözlerimin önünden geçiyor ve çaresizliğin ne kadar kötü olduğunu anlıyorum. Çok kötü etkileniyorum.

Şu anki Dağlık Karabağ’ın durumu nasıl orada yaşayan Türk vatandaşı var mı?
Dağlık Karabağ’da yaşayan Türk kalmadı. Esirlikte olanlar var hala bunları öldürüyorlar. Bunları istihbarat sonucu öğreniyoruz. Esirlikteki Azeri vatandaşlarımız önemli günlerde öldürülüyor. Mesela Nevruz Bayramı Azeriler için önemli bir bayram bu günlerde esirdeki insanları öldürüyorlar. 24 Nisan’da Ermenilerin sözde soykırım uğradıkları gün bu esirdeki insanlardan seçtiklerini işkence ile öldürüyorlar. Bunların kanıtları var. Dağlık Karabağ’da evi olan Azeri vatandaşı kalmadı yok artık. Türkiye’deki bir gazeteci bir bayan gitti oralara çok büyük bir övgü ile oralarda yaşayan Türklerin olduğunu söyledi ben şaşırdım olayın içeriğini araştırdık bir Türk bayan Ermeni biriyle evlenmiş çocukları varmış bir kaç tane böyle bayan görmüş oralarda hala yaşamını sürdüren Azeri vatandaşlarının olduğunu söylüyor bu tamamen asılsızdır. Ben o gazeteciye sormak istiyorum hepsi Türk olan bir aile görmüş mü hayır sadece Ermeni biriyle evlenmiş kadın görmüş. O kadının tamamen Türk olduğu hakkında da şüphelerim var hadi var diyelim o kadına çocuklarından dolayı dokunulmamış olabilir sadece bu kadını baz alarak Dağlık Karabağ’da Türkler yaşıyor denebilir mi?
Şunda söyleyeyim şu an Azerbaycan’da özellikle Bakü’de 30 bine yakın Ermeni vatandaşı var onlar bizim ülkemizde yaşıyor biz hiçbir zorluk ve sorun yaşatmıyoruz onlara. Türkiye’de Ermeni vatandaşları yaşanıyor burada Ermeni vatandaşlara bir zorluk münakaşa yaşanıyor mu hayır.  Ermenistan’da yaşayan Türk var mıdır bunu araştırmak lazım.  Biz Türkler çok duygusal, hümanist ve saygılı insanlarız sen Ermeni vatandaşısın burada yaşayamazsın demeyiz. Onlar ama bize karşı her zaman düşman oldular.

Hocalı katliamında Rusların Ermenilere ne gibi desteği oldu?
Ermeniler ve Ruslar Hıristiyan olduğu için her zaman Türklere karşı bir oldular. Hocalı katliamında da Ermenilerin en büyük destekçileri Ruslardı. Katliamda kullanılan silahlara bakın Rus silahlarıdır. Hocalı’da yapılan soykırım Rus güçleri ile yapmışlardır. Rus olmasa Ermenistan bu kadar büyük bir soykırım yapamazdı. Hocalı katliamında PKK da vardı. PKK’lıların olduğunu kanıtlayan belgeler videolar var PKK giysili insanları olduğunu görenler var. Türklere düşman olanlar birleşip Hocalı’da Türkleri işkence ile vahşice öldürdüler.

Karabağ savaşında Türkiye, kardeş ülke Azerbaycan’a maddi ve manevi anlamda destek oldu mu?
Bütün bu olaylar döneminde Azerbaycan’a tek bir ülke yardımcı oldu o da Türkiye’dir. Pakistan manevi yardımcı oldular sağ olsunlar. Türkiye maddi ve manevi yönden olsun hep yanımızdaydı. Bunların dışında Azerbaycan yalnız kaldı. Türkiye Azerbaycan bir millettir aynı ırktandır iki ülkede Türk’tür bundan önce yardımlaştılar bundan sonrada yardımlaşacaklardır. Türkiye Azerbaycan kardeş ülkelerdir ne olursa olsun.

Son bir yıldır Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde normalleşme yaşanıyor. Siz bir Azerbaycan Türkü olarak bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Günümüzde bir yakınlaşma var olsun barış güzel bir şey Azerbaycan’da bunu ister ama tek bir şartla Ermenistan işgal ettiği Dağlık Karabağ’dan çekilmesi gerekir o topraklar Azerbaycan’ın toprağıdır. Ermeniler bu topraklardan çekilsinler sınır kapıları açılsın ilişkiler gelişsin biz buna karşı değiliz. Ermenistan işgali kaldırsın soykırım yaptığını kabul etsin Azerbaycan’da sınırlarını açar şartımızı kabul ederlerse. Ama bunu Ermeniler kabul etmiyor. Ermeniler işgal ettiği topraklardan çekilmeden sınırların açılması mümkün olmaması lazım, hala Türk insanı orada esirken sınırların açılması nasıl mümkün olur. Şunda söyleyeyim günümüzde 70 bin Ermeni vatandaşı yasadışı yollarda Türkiye geliyor ticaret yaparak ailesinin geçimini sağlıyor bunlar görünce sınırlar zaten açık yani. Resmi olarak kapalı sadece. Türkiye’nin sınırlarını kapatması da Ermenistan’ın Dağlık Karabağ bölgesini işgal etmesidir.

Mezahir Bey sizin son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Ermenistan, Dağlık Karabağ işgalini kaldırılmadan bir barış olması mümkün değildir. Dağlık Karabağ’da esir insanlarımız var bir barış olacaksa bu esirlerimiz verilmeli işgal kaldırılmalıdır. Türk olarak dilimize, kültürümüze, tarihimize ve benliğimize karşı bir saldırı var bunu her dönemde görmek mümkündür. Biz Türkler birbirimize destek olmadıkça bu saldırılar oldu oluyor gelecekte de olacak. Bizim yapmamız gereken bu soykırımları dünyaya duyurmak her zaman gündemde tutmak gerekir. Özellikle Türkler bir olmalı bu konularda çünkü bu katliamlar Türklere yapılıyor. Bu katliamı, Türklere yapılan soykırımı sadece 26 Şubatta gündeme getirmemiz az sürekli gündemde tutmamız gerekiyor. Gerçekleri tüm dünyaya kabul ettirene kadar çalışmamız lazım. Bir daha böyle üzücü olaylar olmaması dileğiyle.

Prof. Dr. Mezahir Avşar kimdir?
2000 yılından beri burada görev yapıyorum. Selçuk Üniversitesi davetiyle geldim. Burada Güzel Sanatlar Fakültesi yeni kuruluyordu kuruluşunda görev aldım Seramik Bölümünü kurdum. Daha öncesinde Azerbaycan’da bilimler akademisinde görev yaptım kültür Bakanlığında görev yaptım. Ressamlık eğitimimi Bakü’de aldım. San Petersburg Endüstriyel Sanat Akademisinde eğitim aldım. Sovyetler döneminde 5 yıl askerlik yaptım bunun 2 yılı zorunlu 3 yıl sözleşmeli. Karabağlıyım. Eşim de burada öğretim üyesi. Akrabalarım 5 bin nüfusu olan büyük bir köyde Karabağ’da yaşıyorlar. 
RÖPORTAJ
Mustafa Akça
Editör: TE Bilişim