5. OSB DOLUYOR, 

6. OSB GELİYOR 

2013 yılının sonunda tahsise açılan 4. kısım genişleme alanının ardından Konya OSB, 5. kısmı sanayicilere tahsis etmek için sona yaklaştı. Konya Sanayi Odası Başkanı Memiş Kütükcü, hedeflerinin bu yılın ilk yarısında 5. kısım genişleme alanını tahsise açmak olduğunu söyledi. Kütükcü bu arada 6. genişleme alanı müjdesini de verdi: "Valilikten 6. kısım genişleme alanı için uygunluk görüşü alındı. Konya OSB'de şu anda 4. kısımda faaliyete geçen 68 firmamız da dahil toplam 549 firma üretim yapıyor. 4. kısımda inşaatı devam eden 36 firmanın da üretime geçmesiyle birlikte toplam fabrika sayısı 585 'e ulaşacak. Konya OSB, 23 milyon metrekare büyüklükle şu an Türkiye'nin 3. Büyük OSB'si. Bölgede 40 farklı sektörde üretim yapılıyor. 38 bin kişiye istihdam sağlanıyor. Hedefimiz 2017 yılının ilk yarısında 5. genişleme alanımızı tahsise açmak. Şu ana kadar 501 firmamız 5. Bölgede yatırım için toplamda 14 milyon 50 bin metrekare yer talebinde bulundu."

SAVUNMA SANAYİ

YERLİLEŞME SERGİSİ

Konya son yıllarda savunma sanayinde büyük atılımlar gerçekleştirdi. Bu konuda da dikkat çekti. Savunma sanayi noktasında şu anda ne durumdayız? Bu alanda Konya nereye gidiyor? 

Savunma sanayi konusunda ilimizde bizim memnun olduğumuz bir süreç yaşıyoruz. Savunma sanayi kabiliyetimizi hızla geliştiriyoruz. 2015'teki savunma sanayi ve havacılık sektörü ihracatımız 2016'da yüzde 36.8 artmış görünüyor. Son 5 yıllık ortalamaya bakarsak yüzde 23,5 artmış görünüyor. Sadece 2016'da 2015'e göre yüzde 36.8 artmış durumda. Bu ana sektör dediğimiz sektörlerin hiç birinde yaşanmayan bir gelişme. Diğer sektörlerde ihracat kaybı yaşanırken, savunma sanayinde yüzde 36,8 artış yaşanmış. Bu çok kıymetli. Son dönemde savunma sanayi ile ilgili Konya genelinde bir farkındalık oluştu. Bunu geliştirmek için gayret ediyoruz. Yakın zaman önce savunma sanayi ile ilgili ciddi bir heyeti Konya'da ağırladık. Konya'da bir üretim üssü olarak tebarüz etmiş olan Huğlu ve Üzümlü'yü yerinde inceledik. Değerlendirme toplantısı yaptık. Konya'dan çok etkilendiklerini gördük, çalışmalara devam etmek konusunda bir karar aldık. Bu konuda biz Ekonomi Bakanlığı destekli UR-GE (Uluslararası Rekabeti Geliştirme Projesi) başlattık. Huğlu ve Üzümlü'deki sanayiyi, rakip pazarları tanımaya ve kendilerini ona göre geliştirmeye yönelik bir çalışma başlattık. Konya'da savunma sanayi konusunda istekli olan firmalarımızla da ana sanayi firmalarımızı buluşturuyoruz. Bunun 2017'de bir yenisini daha yapmak istiyoruz. Bir de savunma sanayi yerlileşme sergisi yapmak istiyoruz. Bu konuda gayretlerimizi sürdürüyoruz. Ama hükümetimizden talebimiz, Konya gibi stratejik bir bölgeye, bir savunma sanayi ana sektörünü kazandırması. Savunma sanayi havzası içerisine Konya'yı da katmak istiyoruz. Bunu kazandırırsak, savunma sanayi kabiliyetimizi daha da yukarıya taşırız diye ümit ediyoruz. 

 

EKONOMİ EYLEM 

PLANI ÖNEMLİ 

Hükümet tarafından açıklanan Ekonomi Eylem Planı'nı nasıl görüyorsunuz? Yapılan düzenlemeler iş dünyasına katkı sağlayacak mı?

Ekonomi Eylem Planını oldukça olumlu görüyoruz. Ekonomiye ivme kazandıracağını düşünüyoruz. Özellikle Doğu ve Güneydoğu'da cazibeleri teşvik eden, ama Anadolu'nun her tarafında da yatırımcıya ilave imkanlar sağlayan bir avantaj sağlıyor. Yatırımı teşvik ettiğimiz gibi kapasite artışını da ödüllendirmemiz gerekiyor. Bunu harekete geçirecek teşvikler verilmesi gerekiyor. Bir çok işletme tek vardiya çalışıyor. Halbuki bu işletmeler vardiyalı düzenine geçtikleri zaman, aynı mekanı, aynı takımı ve aynı tezgahları kullanarak, sadece ilave istihdamla kapasitelerini ikiye üçe katlayabilecekler. Bu nedenle, kapasite artışını geliştirmeyi teşvik eden mekanizmalarla, ilave hiçbir yatırım yapmadan mevcut kapasiteyi artırabilir. Bu konuda bir çalışma yapılmasını istiyorum. 

2016 yılında yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen sanayicisinin ayakta olduğunu ve üretimini sürdürdüğünü belirten KSO Başkanı MemişKütükcü, Rusya ve Irak ile ilişkilerin normalleşme sürecine girmesinin, 2017 yılında ekonomiye yansıyacağını, 2017 yılının daha umut verici olduğunu söyledi

ZORLUKLAR MİLLİ BİLİNÇLE ATLATILDI

Türkiye için 2016 yılı bir çok saldırılara maruz kalınan zor bir yıl olarak tarihe geçti. Terör saldırıları, 15 Temmuz Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) darbe girişimi, algı operasyonları ile Türkiye'nin yürüyüşünü engellemek isteyen dış güçler ve içerideki maşaları, bu kapsamda 2016 yılında bu saldırıları artırmış oldu. Özellikle 15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin ardından Türkiye ekonomik anlamda da büyük bir baskı altına sokulmak istendi. Bir yandan uluslararası derecelendirme kurumları Türkiye'nin aleyhine açıklamalar yaparken diğer yandan döviz kurları Türk Lirası karşısında yükselmeye başladı. Tüm bu yaşananlarla, Türkiye üzerindeki hain planlar tam anlamıyla başarılı olamasa da, bazı olumsuzlukları da beraberinde getirdi. Özellikle ekonomik anlamda Türkiye 2016 yılında zor bir süreç geçirdi. Yaşanan zorlu süreci ve 2017 yılında iş dünyasının ekonomik beklentilerini Konya Sanayi Odası (KSO) Başkanı Memiş Kütükcü, Yenigün Gazetesi'ne anlattı. Kütükcü, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen, oluşan milli bilinçle, tüm zorlukların üstesinden gelindiğini söyledi. 

KÜTÜKCÜ, 6. OSB'NİN MÜJDESİNİ VERDİ

2017 yılının 2016 yılına göre iş dünyası açısından daha umut verici olduğunu belirten Kütükcü, özellikle Rusya ve Irak'la olan ilişkilerin normalleşmesinin, Türkiye ve Konya ekonomisine büyük katkılar sağlayacağını söyledi. Konya sanayisinin durumu ve gelişim sürecini de değerlendiren Kütükcü, Konya Organize Sanayi Bölgesi'nin sürekli büyüdüğünü ifade etti. Bu noktada 5. Kısım Genişleme Alanının son durumunu anlatan Kütükcü, 6. Kısım Genişleme Alanının da müjdesini verdi. Kütükcü, "5. Kısım Genişleme Alanı ile ilgili 7 parselimiz kaldı. Bunun dışında tamamının alımını bitirdik. 7 parselle ilgili mahkeme süreci devam ediyor. Altyapı proje çalışmaları da devam ediyor. Biz de umuyoruz ve umut ediyoruz ki, bunlar birkaç ay içinde sonuçlanır ve tahsise hazır hale gelmesi 2017 yılı ortalarında gerçekleşir. Burada yaklaşık 4 milyon 500 bin metrekare alan ürettik, ancak bize gelen talep 14 milyon metrekare. Bu arada 6. Kısım Genişleme Alanı ile ilgili talebimizi bakanlığa iletiyoruz. Hazırlığımızı tamamladık. Vilayet olurumuzu aldık. Dosyamızı Bakanlığa birkaç gün içerisinde ileteceğiz" dedi. 

Türkiye, yeniden büyük Türkiye hedefine ilerlerken, 2016 yılında maalesef elim darbe girişimi ile karşılaşıldı. Temmuz'a kadar çok iyi giden ekonomi, Temmuz ayından sonra ister istemez iç dinamikleri açısından bir savunma politikası güdüyordu. Bu politikadan iş dünyası da etkilendi. Verilere baktığımız zaman küçük kayıplar yaşandığını görüyoruz. Ancak rakamların küçük olması, kayıpların kısa sürede telafi edileceğinin de habercisi olarak değerlendiriliyor. Bu anlamda 2016 yılını nasıl değerlendirirsiniz? 

2016 yılı hepimiz için zor bir yıldı. Sadece iş dünyası için değil, 78 milyon Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının her birisi için zordu. Bu zorluğun tavan yaptığı olay, hepimizin inanmakta güçlük çektiği, akıllara zarar bir kalkışmayla bu ülkeye yaşatılan hain darbe girişimiydi. Bu en büyük travmaydı. Bırakın 2016'yı yakın tarihimizdeki en büyük travmaydı. Bu darbe girişimi, toplumun içinden topluma dini hassasiyetlerini kullanarak yaklaşan ama gerçekte farklı niyetler içinde oldukları çok zor anlaşılabilen bir ihanetin sonucu oluştu. Bu ihaneti toplum kabullenmekte çok zorlandı. Bu travma 250 canımıza, 2 bine yakın insanımızın da yaralanmasına, gazi olmasına sebep olan ciddi bir milli direnişle püskürtüldü.Burada 78 milyonun tamamının hakkını teslim etmemiz lazım. Hiçbir il bu direnişten imtina etmedi. Türk bayrakları ile insanımız caddelere çıktılar, milli birlik ve beraberlik duruşunu net bir şekilde ortaya koydular. Biz bu duruşla 15 Temmuz ihanetini savuşturmuş olduk. Ancak bu ihanet sadece o gece yaşananla sınırlı değildi. Olmadığını da ileri ki günlerde anladık. Sistematik olarak planlanmış, yönetilen bir süreçten geçiyoruz. Bunun belki de en aşırı ve en ağır şiddetli aşamasıydı 15 Temmuz ama onun arkasında yaşadığımız süreçlerde de bunun ekonomik alanda devam eden saldırılarda bitmediğini anladık. Bu derecelendirme kuruluşlarının açıklamalarıyla, ABD ve AB gibi stratejik ortaklarımızın hayal kırıklığı yaşatan açıklamalarıyla derin sarsıntılar oluşturan bir sürece dönüştü. En son kur dalgalanmaları ile ekonomik kaos oluşturulmaya çalışılan bir süreci de yaşadık. Bugün 2017'ye girdiğimizde 2016'ya nasıl bir yıl geçirdik diye baktığımız zaman bütün bu olumsuzlukları görüyoruz. Ama bunun yanısıra şunu da görüyoruz; Düne göre bugün milli birlik ruhumuzun daha da güçlendiğini, Türk halkının düne göre bugün daha çok kenetlendiğini, Türk milletinin aidiyet duygusunun daha da güçlendiğini, birbirimizi daha iyi anlamaya çalıştığımızı, ciddi bir milli bilinç olduğunu da memnuniyetle görüyoruz. Zaten bu süreci az hasarla atlatmamızın da kaynağı, oluşan milli bilincin ortaya konabilmiş olmasıydı. Hatırlarsanız, döviz kurlarından sonra, Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan'ın açıklamalarından sonra, 3 buçuk milyar dolar döviz bozduruldu ve milli refleksin iş dünyası tarafından, halkımız tarafından ortaya konduğunu görüyoruz. Bu daha yüksek rakamlara da ulaştı daha sonra. Dolar üzerinden ülkeyi vurmaya çalışanlara da millet olarak bir cevap verildi. Dolayısı ile her insanımız kendi refleksini ortaya koydu.

2016 yılında yaşanan sıkıntılara temas ettiniz ve sonrasında yaşanan gelişmeleri de göz önüne alırsak; 2017 yılında Türkiye ve Konya ekonomisi nasıl şekillenecek, beklentileriniz nelerdir? 

İş dünyası olarak, hiçbir ülkenin belki de altından kalkamayacağı bu kadar ağır travmalararağmen, hamdolsun 2016 yılının rakamlarına baktığımız zaman 3 çeyrek büyümesinde yüzde 2.2 gibi bir büyüme oranı yakaladık. Bu büyümenin devam etmesi, milli duruşun sonucudur. Bu Türk özel sektörünün başarısıdır. Dolayısı ile, ihracatta bütün bu olumsuzluklara rağmen yaşadığımız sınırlı kayıp, bu travmalarla karşılaştırıldığı zaman hakikaten sınırlı diye ifade edilebilecek bir kayıptır. Son çeyrek itibari ile tekrar toparlanmaya başlayan ihracatımız, inşallah 2017 yılının ilk çeyreğinde yeniden eski performansını yakalar ve hızlı bir şekilde o kayıplarımızı telafi etmiş oluruz. Genel olarak baktığımız zaman 2016 zor bir yıldı fakat büyük çıkarımlar yapmamız gereken bir yıldı. Bunları konuşup geçersek, yarın aynı hatalara tekrar düşeriz. Bu yaşananlardan çıkarımlar yapmamız gerekiyor. Sanayicimiz, politikacımız, kamu personelimiz, bürokratlarımız, iş dünyamız, sade vatandaşımız mutlaka kendi çıkarımını yapmalı. Artık dünyada savaşlar meydan savaşı olmaktan çıktı. Artık mücadele, farklı farklı alanlarda yaşanıyor. Dikkat edin, siyasi alanlardaki mücadele siyasi alanla sınırlı kalmıyor, ekonomik alanada taşınıyor, siber alana da taşınıyor. Terörle ülke sabote ediliyor. Sosyal yapının çözülmesi zorlanıyor. Bütün bunları doğru okumamız ve yeteri kadar çıkarım yapabilmemiz sayesinde geleceğe daha doğru bakabiliriz. Bu nedenle, doğru çıkarımları yapabilirsek, geleceğimiz için ümit verici olur. Ülke ekonomisinde yaşananlar tabiki Konya'yı da etkiledi. Konya olarak sınırlı bir ihracat düşüşünü yaşadık. Ancak, ülke için söylediğimiz şartlar Konya için de geçerli. Bu kadar tramvaya rağmen hakikaten sınırlı bir düşüş yaşadık. Verilere göreyüzde 2,9'luk bir ihracat düşüşü yaşadık. Bu çok sınırlı bir kayıp. Biz bunu çok hızlı bir şekilde toparlarız. Çok ümit verici gelişmeler var. Konya'nın en büyük ihracat pazarı Irak. Bizim Irak'la yaşadığımız her normalleşme adımı doğrudan Konya ihracatını etkiler. Irak yönetimi ile hükümetimiz arasında diplomatik gelişmeler doğru ve olumlu bir seyre girdi görünüyor. Suriye ile birlikte Irak'taki bir normalleşme, Türkiye'nin ihracatını olumlu etkileyeceği gibi, Konya'nın ihracatını da olumlu etkiler. Bu nedenle, biz ekonomik anlamda 2017 yılından 2016 yılına göre daha çok umutluyuz. Bir başka olumlu yansıması, Konya'nın yapısal özelliğinden geliyor. Konya'nın sanayi yapısı çok mozaikli, çok farklı ürünleri içeren bir yapıya sahip. Sektörelbazda, bazı sektörlerde zayıflama olsa da, diğer sektörler şehir ekonomisini taşıyor. Ama tek sektörde ön plana çıkmış ve o sektörde de kriz olan şehirlere baktığımız zaman, o illerde ciddi kayıplar yaşandığını görüyoruz. Konya bu bakımdan da pozitif ayrışıyor. 2017'de ihracat ve üretim anlamında 2016 yılına oranla daha iyi bir yıl geçireceğimize inanıyorum. 

Devlet politikası olarak Rusya açılımı başladı. Azerbaycan'dan sonra Rusya da Orta Asya'ya açılan bir kapı olacak gibi görünüyor. Rusya'yı da arkamıza alırsak Orta Asya'da etkinliğimizi artıracağa benziyoruz. Bu konuda neler söyleyebilirsiniz? 

Rusya başlı başına konuşulması gereken bir konu. Çok büyük bir pazar, çok da önemli bir pazar. Türkiye'nin sınır komşusu Rusya. Bizim sınır komşularımız ticari partnerlerimiz aslında. Şimdi geri dönüp baktığımız zaman,bir uçak krizi yaşandı Rusya ile aramızda. Bu krizin bu ülkeye yaşatıldığını düşünüyoruz. Eğer öyleyse, Türkiye'nin önünü kesmek için yaşatılan bir krizdi diye düşünüyoruz. Hamdolsun bu krizi de yenmiş gibi görünüyoruz. Yeniden ilişkiler normalleşti. Bu ticarete de yansıyacaktır önümüzdeki günlerde. Eğer Rusya ile biz bir ticaret köprüsünü kurabilirsek, Rusya gibi büyük bir pazarda Türkiye'nin büyük bir pazar olacağını görüyoruz. Türkiye artık, Şangay İşbirliği Örgütü ve üyeleri ile de ilişkiler geliştirme sürecinde. Biz bunu da destekliyoruz. Biz AB adayı ülkesi olmamız Şangay işbirliğine üye olmaya engel değil. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak, ben bu ülkenin sade bir vatandaşı ve iş adamı olarak, bizim tüm ticari partnerlerimizle sağlıklı ilişkiler kurmamız gerektiğine inanıyorum. Siyasi ilişkiler farklı bir platformda yürümeli, ekonomik ilişkiler farklı bir platformda yürümeli. Bizim mutlaka siyasi partnerya da stratejik partner olmamız gerekiyor. Biz herkesle ticaret yapabilmeliyiz. Bu konuda hükümetimizin yaklaşımını da destekliyoruz. 

Konya sanayisi olarak en büyük azmimiz Afrika üzerinde. Afrika yüzyıllardır sömürgeci ülkelerin sömürüsü altında. Konya olarak zaman zaman Afrika'ya çıkarmalar yapılıyor, Afrika'dan buraya heyetler geliyor. Konya olarak Afrika'ya Konya mührünü vurabilecek miyiz?

Afrika bir süreç. Buralar yıllarca ihmal edilmiş. Biz yeniden keşfediyoruz. Bir çok Afrika ülkesinde bizim büyükelçiliklerimiz yoktu. Şu anda en çok büyükelçiliği olan ülkelerden biriyiz. Konya için bu sürece büyük katkılar sağlamak için gayret ediyoruz. Önümüzdeki günlerde, Afrika büyükelçilerini Konya'da ağırlayacağız. Bunun dışında ticari partnerlikler geliştirilmeye çalışılıyor. Dolayısı ile bu coğrafyalarda ülke olarak etkinliğimizi geliştirmiş durumdayız. Ticaret zenginliğin çok olduğu ülkelerle yüksek oranda getiri oluşturabilir. Zenginliğin olduğu coğrafyaları ihmal etmeden yeni pazarlar oluşturmalıyız. Afrika'da da yine, tüm ülkelerle ticari ilişkiler geliştirilmeye çalışılıyor. Bunlar kazanım olarak geri dönecek. 

Konya'nın farklı pazarlara yönelmesi sonuç verirse, sanayici alt yapı olarak buna hazır mı? Bu konuyu nasıl değerlendirirsiniz? 

Şu anda Konya'da ihracatı geliştirmeye yönelik tüm faaliyetler tüm alanlarda devam ediyor. Hemen hemen her dilde eğitim kursları düzenleniyor. Bunu belediyelerimiz KOMEK'ler üzerinden de düzenliyor biz de düzenliyoruz. Biz odalar olarak yabancı dilden ziyade, ihracat ekipleri yetiştirmeyi daha çok önemsiyoruz. Önümüzdeki günlerde bu tür açılımların alt yapısı hızla oluşur. Yeterki kanal açılsın. Pazar oluşursa sanayici buna çok hızla adapte olur. 

Organize Sanayi Bölgesi 5. etapla alakalı bu yıl içerisinde tahsisler başlayacak mı? Şu anki durumu nedir?

Konya Organize Sanayi Bölgemizin 5. Kısım Genişleme Alanı ile ilgili şu an kamulaştırma süreci devam eden 7 parselimiz kaldı. Bunun dışında tamamının alımını bitirdik. 7 parselle ilgili mahkeme süreci devam ediyor. Altyapı proje çalışmaları devam ediyor. Biz de umuyoruz ve umut ediyoruz ki, bunlar birkaç ay içinde sonuçlanır ve tahsise hazır hale gelmesi 2017 yılı ortalarında gerçekleşir. 4 milyon 500 bin metrekare yaklaşık ürettiğimiz alan, ancak bize gelmiş talep 14 milyon metrekare. Ayrıca 6. Kısım Genişleme Alanı ile ilgili talebimizi de bakanlığa iletiyoruz. Hazırlığımızı tamamladık. Vilayet olurumuzu aldık. Dosyamızı Bakanlığa birkaç gün içerisinde ileteceğiz. 

RÖPORTAJ: ABDULLAH AKİF SOLAK-HASAN AYHAN 

Editör: TE Bilişim