Konya’da çok az sayıda kişinin yaptığı bir mesleği icra eden Ali Zıpır, tüm marka ve modellerdeki araçların plastik aksamlarının tamirini yapıyor. Araçta plastik üzerine ne varsa hepsinin tamirini yapabildiklerini belirten Ali Zıpır, işlerinin sabır ve dikkat gerektirdiğine dikkat çekerek, büyük bir titizlikle plastik parçaların tamirini gerçekleştirdiklerini belirtiyor. Ali Zıpır, plastik tamirinin nasıl yapıldığını, mesleğinin inceliklerini ve Zıpır Plastik Tamir’in ayrıcalıklarını 10’LAR Dergisi okurlarıyla paylaştı.

Ali bey öncelikle sizi tanıyalım. Bize kendinizden bahseder misiniz

29 yaşındayım. 15 sene önce sanayiye gelmiştim. Burada araçların tamponları başta olmak üzere çeşitli plastik aksamlarının tamirini yapıyorum. Ustalarımın yanında bu işin eğitimin aldım. Çırak olarak başlamıştım bu işe. 7-8 yıl başkasının iş yerinde eleman olarak çalıştıktan sonra kendi iş yerimi açtım. Yine 7-8 yıldır de kendi iş yerimde kendi mesleğimle ilgili hizmet üretmeye çalışıyorum. İlk iş yerim Eski Sanayi’deydi. Daha geniş ve düzenli bir yere ihtiyaç duyduğum için Karatay Sanayi’ndeki iş yerime kısa bir süre önce taşındım. 

Siz araçların sadece kırılan tamponlarının tamirini mi yapıyorsunuz?

Aracın üzerinde görmüş olduğunuz bütün plastik aksamlarının tamirini burada yapabiliyoruz. Aynaları, far kulağı, göğüs, motor üst kapağı, stop bağlantıları, far bağlantıları, kapı kolu kırıkları, panel, kartel muhafazası, çamurlukları plastik olan araçların çamurlukları, turbo hortumları ve benzeri bir araçta plastik olarak görünen ne varsa hepsinin tamirini yapmak ve eski, sağlam halini almış bir vaziyete getirmek mümkün. Plastik ev gereçlerinin tamiri için gelenler bile oluyor. 

Ali bey diyelim ki aracımızla kaza yaptık. Tamponu kırıldı ve parçalandı. Size getirdik yapmanız için. Parçalanmış bir tamponu eski haline getirebiliyor musunuz?

Bizim yaptığımız iş aslında plastik geri dönüşümünün daha nitelikli halidir. Plastiği geri dönüşüme gitmeden yeniden kullanılabilir hale getiriyoruz. Bunu yaparken de tabi ki büyük bir özveri, emek ve sabır gerekiyor. Dışarıdan bakıldığında belki plastik parçalarla uğraştığımız için kolay gelebilir kimilerine ama ustalık ve zanaat gerektiren bir iş. 

Biz işe tespit ile başlıyoruz. Hangi parçanın nereye nasıl monte edilmesi gerektiğini tespit ediyoruz. Varsa eksik parçaları onları tespit ediyoruz. Akabinde elektrot çubukları, tel ve diğer yan malzemeleriyle tamir işine başlıyoruz. Eğer parça eksikse onun eksik parçasını tamamlıyoruz. Nasıl ki bir plastik cerrahı kemik kırığında platin kullanıyorsa, biz de tampon kırığında tel kullanıyoruz. Tellerle sağlamlıyoruz. Ama dışarıdan bakıldığında kimse görmüyor. Parçaları eksik kalmışsa ona da parça ekliyoruz. Ya da elektrot çubukları ile açıkta kalan yeri doldurup, telle örüyor ve bu şekilde kapatabiliyoruz. Dışarıdan bakıldığında ek parça yapıldığı kesinlikle belli olmuyor. 

Peki tamir ettiğiniz parça uzun ömürlü olabiliyor mu?

Size şu kadarını söyleyeyim, bir parçayı tamir etmişsek, bizim tamir ettiğimiz yerden tekrar kırılması neredeyse imkansız. Yani normal şartlarda kırılma ihtimali yok. Ama bir kaza olur, yaptığımız yerden bir darbe alır, ona diyecek sözümüz yok. Bir kaza yapıncaya kadar da yaptığımız yer bizim garantimiz altındadır. Olmaz da ola ki bir durum oldu, tamir yaptığımız yerden bir sıkıntı oluştu. Onun yeniden tüm tamir işini boyasına varıncaya kadar yapıyor ve tüm masraflarını karşılıyoruz. 

Her markaya hitap edebiliyor musunuz? Daha çok ne tür araçlar geliyor?

Biz her marka ve modeldeki aracın plastik aksamlarının tamirlerini yapabiliyoruz. Ama biliyorsunuz, günümüzde artık insanlar daha modelli ve modern araçlar kullanıyorlar. Araçlarımız eski değil, daha lüks araçlar kullanıyoruz. Ama yeni model araçların parçaları da biliyorsunuz ki çok pahalı. Bugün bir Mercedes, BMW, Volvo, Range Rover, Audi, Wolkvagen gibi araç gruplarının parçaları afaki fiyatlarda. Hal böyle olunca daha çok modelli araçların plastik aksamlarının tamiri ile uğraşıyoruz. 

Ali bey, bir tampon örneğiyle açıklayacak olursak, yeni bir tampon almakla tamponu tamir ettirmek arasında fiyat olarak ne kadar fark oluşuyor?

Bahsettiğim bu araçların bir tamponu bile 6-7 bin liralarda. Bizim burada yapacağımız işleme göre tampon tamirinden alacağımız 100 liradan başlıyor maksimum bin liraya kadar çıkıyor. Bin liranın üzerinde bir masraf oluşacaksa da müşterimizle istişare edip ona yol göstermeye çalışıyoruz. Yani maliyet bu kadar yüksekken yenisini almanın kendisi için daha makul olacağını bildiriyoruz. Zaten isim yapmamızdaki ve müşterilerimizin bizi tercih etmesindeki sebep de budur. Müşterimizi bir TL işareti ya da dolar işareti gibi görmüyoruz. Doğru olanı söyleyip, doğru olana yönlendirmeye çalışıyoruz. Aza kanaat edip, müşterimizi doğru yönlendirmeye gayret ediyoruz. Şunu da belirteyim, ben bir aracın tamponunu tamir edip koyuyum. Dışarıdan bakıldığında o tamponun tamir edildiğini kimse anlayamaz. Kırıldığına ve tamir olduğuna dair hiçbir işaret, hiçbir iz kalmaz. Dışarıdan tamir edildiğine ilişkin bir şey görülmez. 

Peki iş yoğunluğunuz nasıl?

İşlerimiz elhamdülillah çok yoğun. Zaten randevulu çalışıyoruz. Öncesinden müşterilerimizle irtibata geçiyoruz. Ya da geldiklerinde araçlarının kırıklarını tespit edip, ona randevu veriyoruz. Randevulu sistem sayesinde ne müşterimiz mağdur oluyor, ne de biz mağdur oluyoruz. Yani bizim bir sezonumuz yok. Yazın yoğun çalışıp, kışın rahat oluruz diyebileceğim bir durum söz konusu değil. Yılın her döneminde aynı seviyede ve rutin bir şekilde işlerimiz devam eder. 

Ali bey bir tamponun tamiri sizin ne kadar zamanını alıyor?

Bu, yapacağımız işe göre değişiyor. Ama minimum 1 saat, maksimum 4 saat içerisinde elimize aldığımız işi bitirmiş oluyoruz. Yani günlerce bir tampon için uğraştığımız olmuyor. Nadir olan bir şey olmakla birlikte çok işçilik gerektiren bir tampon varsa o sabahtan akşama kadar hallolmuş bitmiş oluyor. Yani bir kaportacı gibi, bir boyacı gibi günlerce devam eden bir işimiz olmuyor. 

Tamir ettiğiniz parçanın sonrasında boyaya da ihtiyacı oluyor. Boyasını da yapıyor musunuz?

Genel olarak boyasına karışmıyoruz. Tamirini gerçekleştirdiğimiz parçayı fişiyle birlikte servis araçlarımıza yükleyip ilgilisine teslim ediyoruz. Ama aracıyla uğraşmaya vakti olmayanların araçlarını da gidip bulunduğu yerden alıyoruz. Araç sahibiyle istişare ederek kaporta ve boya da dahil olmak üzere yapılacak olan neyse yaptırıp teslim ediyoruz. 

Ali bey, seni yetiştiren bir usta vardı, sen ondan el aldın ve kendi iş yerini açtın. Senden sonra bu işi devam ettirecek birileri var mı?

Yetiştirdiğimiz elemanlar var ama şu an dükkan sahibi olan henüz yok. Bir ustanın mesleki anlamda istediği en büyük şey, yetiştirdiği elemanların dükkan sahibi olması ve bu işi devam ettirmesidir. Bir usta bunu gördüğü zaman mutlu olur, gururlanır. Yaşım itibariyle benim tedrisimden geçip de iş yeri açmış birisi yok ama çok isterim. Şu an çıraklarımız var ama genel manada çok zorlanıyoruz çalıştıracak eleman bulmakta. Herkes çocuğunu okutuyor. Artık öyle bir devre geldik. Şimdi araba bir ihtiyaç ve kullanmaya devam ediyoruz. Gitgide araç kullanımı da artıyor. Tabi bu araçlara birilerinin bakması gerekiyor, servis ve tamir hizmeti gerekiyor. Herkes doktor, hakim, savcı, öğretmen vesaire olursa sanayide bu işleri yapan kimse kalmayacak. Bir tek benim işim olarak değil, tamirci, boyacı, kaportacı da aynı sorunları yaşıyor. Şimdi randevulu çalışıyoruz ama 5 yıl sonra belki biz de iş yapmak istemeyecek pozisyonlara geleceğiz. Bu sorun üzerinde titizlikle durulması ve çözüme kavuşturulması gereken önemli bir sorundur.

Tampon ve plastik aksam tamiri yapan var mı sizden başka?

Konya’da bu işi yapanların sayısı iki elin parmak sayını geçmez. Konya dışından da gelen müşterimiz çok. Artık sosyal medya günümüzün vazgeçilmez bir iletişim aracı. Biz de faydalanıyoruz sosyal medyanın bu gücünden. Bize Konya dışından ulaşanlar hasarlarıyla ilgili fotoğrafı gönderiyor. Yapabileceğimiz bir şeyse yapabileceğimizi söylüyoruz. Kabaca fiyat veriyoruz. Kırık olan parça bize kargo yoluyla gönderiliyor. Biz tamirini yapıyoruz. Hesabımıza para geçtikten sonra da yine kargo müşterimizin emanetini teslim ediyoruz. 

Son olarak eklemek istediğiniz bir husus var mı?

Sohbetimiz esnasında da belirttiğim gibi sanayilerde büyük bir eleman açığı var. Çocuklarımızın geleceği artık bana göre sadece okulda değil. Evet okullarını da okusunlar ama meslek sahibi olmak için illa okumak gerekmiyor. 2 milyonluk Konya’da bu mesleği yapan kişi sayısı 10’u bulmuyorsa burada sorun var demektir. Tavsiyem, çocuklarınızı sanayiye göndermekten çekinmeyin. Artık eskisi gibi değil. Usta kalfasının çırağının kıymetini biliyor. Onları ezmiyor. Tek derdimiz onları en iyi şekilde yetiştirebilmek. 

RASİM ATALAY

Editör: TE Bilişim