Cansum İnşaat Sahibi Hüseyin Bademli, "Asgari ücretlileri ev sahibi yapacak, TOKİ tarzı bir proje yapmak istiyorum. Kira öder gibi garibanlar, düşük meblağlar ile ev sahibi olacak. Benim için dua paradan önemlidir" dedi

Genç Kuşak yazı dizimizin bu haftaki konuğu Cansum İnşaat'ın genç sahibi, Konya'nın yakından tanıdığı isimlerden Hüseyin Bademli oldu. Baba mesleği mobilyacılıkla iş hayatına atılan Hüseyin Bademli, 3 yıl önce ilk evi kendine yaparak başladığı müteahhitlik mesleğinde bugün önemli projelere imza atmış durumda. Hüseyin Bademli, "Konya'da TOKİ sistemine benzer, 2 artı 1, 3 artı 1 eko daireler yapmak istiyorum. Bugün asgari ücretle çalışıp kira ödeyenler için yapılacak daireler olacak. Örneğin, bin tane yaparız, dairenin maliyeti 80 bin TL mi. 80 bin TL'yi o günün şartlarında vatandaşın ödediği kiraya böleceğiz. Ödediği kira miktarında ödeyerek, ev sahibi olacak. Kiradan kurtulacak. Benim amacım dua kazanmak. Dua da benim için paradan önemlidir" diyor…

HÜSEYİN BADEMLİ KİMDİR?

1982 Konya doğumluyum. Çıraklık Eğitim Merkezi'nde 4 yıl mobilyacılık eğitim aldım. Baba mesleğim doğramacılık ve mobilya imalatı. Bende ilk iş hayatına babamın yanında başladım. 3 yıldır da kendimin kurduğu Cansum İnşaat'ın başındayım. Evliyim. Bir kız babasıyım. Cansum'da kızımın ismi. Onun ismini şirketimize de koyduk. Benim küçük patronum olur.

Neden inşaat sektörü?

Mobilyayı yıllardır yapıyoruz. Sanayide 30 yıldır mobilyacılık yapan birçok firma bir adım ileri gitmiş değil. Artık çok fazla kişi yapıyor. Ve makine sistemi, fabrika sistemi hakim. Kâr oranı kurtarmadı. Biz de yeni bir iş arayışına girdik. Bir arkadaşla bir yerden başlayalım dedik ve Sille Yolu'nda 12 daire, 8 dükkanlık bir yer yaptık. Sonra kendisi ile ortaklıktan ayrıldık, kendim devam ediyorum.

İlk inşaat projenize nereden başladınız?

İlk projeyi kendime yaptım. Ortaklığa girmeden önce Alakova tarafında arsalar aldım. Kendim bir tane buraya triplex villa yapıyım dedim. İçinde, saunasından, masaj sistemine kadar birçok özellik bulunan 2,5 katlı triplex bir villa yaptım, 350 metrekarelik bir alana. Burayı bitirdim ve çok talepler geldi. Burayı sattım. Ondan sonra devam ettim. Arsalar almaya başladım. Bu seneyi dolduracak inşaatım var. Gelecek yıl büyük bir projem var. Site şeklinde olacak. 300-400 dairelik bir proje olarak. MTA'nın orada kendime ait arsama oraya projeyi başlatacağız. Şu an resmi süreç devam ediyor. Allah nasip ederse gelecek yıl başlayacağım.

Aynı zamanda mobilya sektöründe de faaliyetiniz var galiba?

Evet. Bizde şu an İnegöl'ün bayiliği var. Kendi inşaatlarımızın panel kapıları, mobilyaları kendi imalatımız. Dışarıya satmıyoruz. Sadece kendi inşaatlarımıza kendi ürünlerimizi kullanıyoruz. Dışarıya çok nadir iş yapıyoruz. Biz de iç yapı tasarım da var. A'dan Z'ye mağaza tasarımlarını yapıyor, anahtar teslim veriyoruz. Duvar kağıtları, parke, boya olmak üzere birçok markanın bayilikleri var.

Sektörün sorunları neler size göre?

En büyük sorun, sıkıntılı firmaların sağlam firmaları karalaması. Cengiz Acar örneğini verelim. Bizi etkiledi. Onun yüzünden insanlar bize temkinli bakmaya başladı. Ben şunu söylüyorum; vatandaşlarımız araştırsın, soruştursun kalbi emin oldukları kişilerden ev alsın. Bizim Allah'a şükür sicilimiz temiz. Kimse diyemez ki bizim firmamız bir insanı mağdur etmiş. Çok şükür hep dua aldık.

 İnşaat sektörü Konya'da çok hızlı ilerliyor, müteahhit sayısı artıyor, her yere bina yapılıyor, bu büyüme iyiye mi işaret?

Bence kötüye işaret. İnşaat sektöründe artık tüketici olayı kalmadı. Daire niye yapılır, insanların oturması için. Ama bugün temelden birçok daire satılıyor. Satılıyor ama adam oturmak için almıyor, aldıktan sonra satmak için alıyor. Kiralık daire bulunamıyor, ama her taraf satılık daire. Bunlar müteahhit de değil, hep şahıslarda. Biraz eline para geçen, temelden daire alıyor, sonra satıyor. Fırsatçılar piyasada. Müteahhitler ile tüketici arasında diyalog yok. Şahıs ile şahıs arasında satış var.

Hedefiniz nedir ileriye dönük?

Şahsımla alakalı tek bir hedefim var, bugün ben bir şey yapmasam aileme yetecek mülküm var. Ben hakkı, adaleti gözeten, garibanı gözeten insanlara sürekli destek vermek istiyorum. Çok para kazanmak istiyorum, ama kendim için istemiyorum. Parayı seven bir insan değilim. Ama çok para kazanıp, firmayı doğru adımlarla büyütmek istiyorum. Bir projem var, şimdi gücüm yetmez ama ileride yapmak için mücadele edeceğim. Nedir diye sorarsanız,  Konya'da TOKİ sistemine benzer, 2 artı 1, 3 artı 1 eko daireler yapmak istiyorum. Bugün asgari ücretle çalışıp kira ödeyenler için yapılacak daireler olacak. Örneğin, bin tane yaparız, dairenin maliyeti 80 bin TL mi. 80 bin TL'yi o günün şartlarında vatandaşın ödediği kiraya böleceğiz. Ödediği kira miktarında ödeyerek, ev sahibi olacak. Kiradan kurtulacak. Benim amacım dua kazanmak. Dua da benim için paradan önemlidir.

Üyesi olduğunuz vakıf ve STK'lar var mı?

Yok üye değilim. Ama kendim bir dernek kurmayı düşünüyorum.

İNSANLARI İYİLİE YÖNLENDİREN BİR DERNEK KURMAK İSTİYORUM

Nasıl bir dernek?

Büyük bir yer tutup, gençlerin dini ve kültürel değerlerimizi öğrendiği, seminerler ve sohbetlerin yapıldığı bir dernek kurmayı düşünüyorum. Yardım edilecek insanlara yardım, ilim öğrenmek isteyenlere ilim öğretilecek bir dernek kuracağım. İki yıl önce denedim olmadı. Ama gelecek yıl düşünüyorum.

Seyahat etmeyi seviyorsun musunuz?

Gezmeyi çok severim. Türkiye'nin birçok bölgesini karış karış gezdim.

Çocuğunla vakit geçirmeyi seviyor musunuz?

Çok severim. Onunla da çok gezerim. Mesela tatile ailemle gitmeyi çok severim.

Hobileriniz var mı?

Av hastasıyımdır, balık tutmayı çok severim. Bowling oynamayı çok severim. Hız tutkunuyumdur. Aynı zamanda kick-bokscuyumdur.

Teşekkür ediyoruz. Eklemek istediğiniz duygu ve düşünceler varsa lütfen buyurun…

Teşekkür ediyorum. Ben haksızlığa karşı dayanamam, haksızlık yapanlarla mücadele ederim. Gariban gözetmeyi severim, garibanı ezdirmem. Herkes beni böyle bilir.

GENÇ KUŞAK-İBRAHİM ÇİÇEKÇİ

Editör: TE Bilişim