Konya Tabip Odası  'Erayman'a emanet Konya Tabip Odası 'Erayman'a emanet

Önceki gün merkez üssü Selçuklu İlçesi Sarıcalar bölgesi ve Konya şehir merkezinde de ciddi anlamda hissedilen 5,0 büyüklüğündeki deprem, şehir genelinde büyük bir paniğe neden olmuştu. Son olarak yaşanan Kahramanmaraş merkezli yıkıcı depremler nedeniyle deprem konusunda daha hassas olunduğu bir dönemde Konya’da yaşanan bu deprem, korkuyu da artırdı. Depremle ilgili değerlendirmelerde bulunan Jeoloji Mühendisleri Odası (JMO) Konya Şube Başkanı Şükrü Arslan, yaşanan depremin Konya için olağan olduğunu söyledi. Depremin Kuzey-Güney gidişli Konya Fay Zonu üzerinde eğim atımlı normal fay segmentinde oluştuğunun bilgisini paylaşan Arslan, “Konya kapalı havzası bir çöküntü havzasıdır. Bu ve buna benzer çapta depremlerin olması muhtemeldir. Yaşanan bu depremi farklı durumlara yormak bunun akabinde büyük depremler beklemek doğru bilimsel bir yaklaşım değildir. Mevcut depremden kaynaklı korkulacak bir durum yoktur” dedi.

4-4-47

YARILMALAR OLDUĞU DOĞRU DEĞİL!

Depremin ardından sosyal medyada ve bazı basın yayın kuruluşlarında, Konya’da yarılmaların olduğuna dair yer alan bilgilerin gerçeği yansıtmadığını dile getiren Arslan, “Depremden kaynaklı yarıklar oluşabilmesi için deprem büyüklüğünün en az 6 ve üzeri olması gerekir. 5 büyüklüğünde bir depremin yüzeyde deformasyon oluşturması beklenmez. Bu yarıklar daha önce de ilimizde sıkça karşılaştığımız Karapınar’da, Emirgazi de, Altınekin dedeler de ve Tuzlukçu da görülen Asismik yarılmalardan farklı değildir. Bu yarılmalar depremden bağımsız yeraltı su çekilmesi sonucu yüzey kırığı hattındaki bloklar arasındaki farklı kil tabaka seviyelerinin olması sonucunda yaşanan bloklar arası farklı hacimsel küçülmeler sonucunda oluşan yarılmalardır” diye konuştu.

KONYA YAPISI GEREĞİ ÇOK HİSSEDER

Konya’nın yeraltı yapısından kaynaklı olarak depremleri daha fazla hissettiğini söyleyen Arslan, şunları kaydetti, “Deprem sarsıntısı kaya zeminlerde ve alüvyal (Ova) zeminlerde farklı davranışlar sergilemektedir ve ne yazık ki alüvyal zeminlerde zemin büyütmesi dediğimiz sarsıntıyı yapılara şiddetli iletme gibi bir durum bulunmaktadır. Konya gibi alüvyal zeminlere kurulu şehirlerde zemin büyütmesi nedeniyle kuş uçuşu Şehre 150-200 km uzaklıkta olan depremlerde de sarsıntı fazlasıyla hissedilir. Konya’da alüvyon zemine kurulu olduğu için sadece yakınındaki faylardan oluşan depremlerden değil, çok uzaklardaki depremlerden de etkilenebilecektir. Konya ili için sismik ölçüm ve kayıtların tutulduğu dönemlere bakıldığında büyük yıkıcı depreme rastlanılmamıştır. Ancak yer bilimcilerimizden fay çalışan uzmanlarımızın çalışmalarında Konya’da bulunan fayların geniş periyod aralığında orta-büyük deprem ürettikleri sonucuna ulaşmışlardır. Konya ili ve çevresinde Konya’yı tehdit edebilecek faylara baktığımızda bölgesel faylar olarak nitelendirdiğimiz Akşehir Fay Zonu, Tuz Gölü Fay Zonu ve Ecemiş Fay Zonu bulunmaktadır. Bu fay zonları Konya iline 150-200 km uzaklıkta da olsa da zemin büyütmesi nedeniyle dikkat etmemiz gereken aktif potansiyelli faylardır.”

4-5-47

UNUTMAYALIM DEPREM ÖLDÜRMEZ, YAPI ÖLDÜRÜR!

Konya’da mevcut yapı stoklarının depreme dayanıklılığının ölçülerek gerekli çalışmaların yapılmasının önemli olduğuna dikkat çeken Başkan Arslan, “İlimizde yapı stokunun durumunu tahmin edebiliyor olsak da, kesin olarak ortaya koyabilmek için Yapı Stoku Envanterinin çıkartılması büyük önem arz etmektedir. Mevcut Yapı stoklarının belirlenmesi ile riskli görülen yapılar hızlıca kentsel dönüşüme sokulmalıdır. Ülkemiz ve ilimiz de, geçmişte birçok yıkıcı depremler yaşandığı gibi, gelecekte de yaşanacağı bir gerçektir. Bu nedenle Fay yasası başta olmak üzere Afet öncesi hazırlık ve risk azaltma projelerine daha fazla önem vererek, kriz yönetiminden risk yönetimine geçiş çalışmaları yapmak ve bu doğrultuda afetle mücadelenin tekrar gözden geçirilmesi gerekmektedir. Yapı denetim mekanizması güçlendirilmeli, uygun zeminde doğru projelendirme uygulanmalıdır. Yapı denetim firmalarında proje müellifleri ile birlikte Jeoloji mühendislerinin de istihdamı sağlanmalı ve yerinde denetim muhakkak sağlanmalıdır” açıklamasında bulundu.

ABDULLAH BAŞYEMENİCİ

Editör: Birkan Bakay