HEM ORUCUMU TUTARIM, HEM DE ENERJİK OLURUM DİYENLER İÇİN

11 ayın sultanı Ramazan. Huzurun ve maneviyatın yaşandığı bir ay. Hem vücudumuzu hem de ruhumuzu arındırdığımız bu ayda, oruç tutanların yeterli ve dengeli beslenmeleri, yeterli miktarda sıvı almaları çok önemlidir. Bu ayda yapacağımız beslenme hataları hem ramazanı daha zor geçirmemize hem de kilo almamıza neden olacaktır.

Açlık süremizin 17 saati bulduğu bu günlerde iftarla sahur arasındaki kısa zaman dilimini çok iyi değerlendirerek, iftar ve sahur öğünlerinde doğru besinleri seçerek hem formumuzu koruyup hem de daha rahat bir ramazan geçirmemizi sağlayabiliriz.

Ramazan ayında birçok insanın şikayeti kilo artışlarıdır. Ya da diyet yapanlar kilo verememekten yakınırlar. Bunun nedeni uzun süre aç kaldığımız süre içinde metabolizmanın yavaşlamasıdır. Çünkü aç kaldığımız yaklaşık 17 saatlik zaman diliminde aktivitemiz kısıtlanır, sıvı tüketemeyiz ve yemek yiyemeyiz. Bu nedenle metabolizmamız yavaşlar ve buna bağlı olarak kilo artışları başlayabilir. Peki metabolizmamızı nasıl hızlandıracağız:

· Öncelikle öğün sayımızı arttırmamız gerekir. Sahura mutlaka kalkmalı, iftarda orucumuzu su, hurma ve çorba üçlüsü ile açtıktan sonra midemizi 15 dakika dinlendirmek için ara verdikten sonra hafif bir ana yemek, salata ve yoğurtla iftarımızı tamamlamalıyız. Bundan 1,5 - 2 saat sonra ise meyve, süt veya sütlü tatlı gibi alternatiflerle dördüncü öğünümüzü yemeliyiz.

· Sıvı tüketimi, metabolizma hızı için çok önemlidir. Normalde 2,5 litre olan su ihtiyacı, yaz aylarında 3 - 3,5 litreye kadar çıkar. Bu nedenle iftarla sahur arasındaki kısa zaman diliminde yudum yudum su içerek 3 litre olan sıvı ihtiyacımızı karşılamaya çalışmalıyız. Unutmayın; çay, kahve, kolalı içecekler su yerine geçerek sıvı ihtiyacını karşılamaz. Ayrıca günlük tüketeceğimiz 1 - 2 su bardağı maden suyu da kaybettiğimiz minerallerin yerine konmasında bize fayda sağlayacaktır.

· Posalı yiyecekler metabolizma hızımızı artırır. Nedir bunlar: Sebzeler, meyveler (özellikle kuru meyveler), kuru baklagiller ve tam tahıl ürünleri. Kullandığımız ekmeği tam tahıla çevirirsek, öğünlerde çiğ sebzeleri bol miktarda kullanırsak, haftada 2 - 3 gün kuru baklagil tüketmeye özen gösterirsek posa alımımızı artırmış ve böylece hem tokluk süremizi uzatmış, hem oluşabilecek kabızlık ve sindirim sorunlarını çözmüş, hem de metabolizmamızı hızlandırmış oluruz.

· Yapılan çalışmalarda kalsiyum içeriği yüksek besin maddelerinin de metabolizmayı hızlandırdığı görülmüştür. Bu nedenle sahurda ve iftarda mutlaka 1 su bardağı süt, yoğurt veya ayran tüketmeye özen göstermeliyiz. Peynir, hem sahurda hem de iftarda tüketebileceğimiz kalsiyumdan zengin besinler arasındadır. Ayrıca ceviz, fındık, badem gibi kabuklu yemişler de kalsiyum içeriği yüksek gıdalar arasındadır. Ruşeym, omega takviyeleri ile biberiye, zeytin yaprağı, tarçın gibi bitkisel çay destekleri iyi gelir. Sahurda tüketeceğiniz 3 - 4 adet ceviz veya 8 -10 adet fındık daha uzun süre tok kalmanızı sağlar ve metabolizmanızı hızlandırır.

· Ve belki de metabolizma hızını en çok etkileyen faktör fiziksel aktivite. Ramazan ayı fiziksel aktivitemizin en fazla kısıtlandığı zamandır. Bu nedenle yine iftardan sonraki kısa zaman diliminde yapacağımız çok ağır olmayan egzersizler ve 30 - 40 dakikalık yürüyüşler metabolizma hızımızı korumamıza yardım edecektir.

SAĞLIKLI VE MUTLU BİR RAMAZAN AYI DİLEĞİ İLE….