Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybeden isimlerden bir tanesi de Nuri Doğan… Kısa bir süre önce tedaviye cevap veremeyerek koronavirüse bağlı olarak hayatını kaybeden Nuri Doğan’ın ölüm haberi sevenlerini büyük üzüntüye boğmuştu. Geride hoş bir seda bırakabilen, Konya’da sevilen ve sayılan isimlerden biri olan Nuri Doğan’ı Araştırmacı Gazeteci Salih Sedat Ersöz ve Nuri Doğan’ın yakın çalışma arkadaşlarından Sedat Ulupınarlı’dan dinledik.08. 03.1952 tarihinde Konya’nın Altınekin ilçesine bağlı Mernek (Karakaya) köyünde dünyaya geldi. Daha sonra Ağabeyli köyüne taşındılar.1950'li yıllar fakirlik ve yokluk içinde geçen yıllardı. Bu yüzden babası Mustafa Doğan Konya'da Cumhuriyet Ekmek Fırınında çalışırken, oğlu Nuri'de önce Terzi Muammer Nalçacı sonrada Terzi Mehmet Eylem'in yanında Bedesten Çarşısında çalışmaya başladı.

O dönemlerde her meslek, el emeği ile yapılırdı. Normalde dükkânlar akşam kapanması gerekirken, iş yetiştirmek için tüm dükkânlar ve atölyeler sabaha kadar çalışırdı. Daha sonra da köyden Keçeciler Mahallesine taşındılar. Merhum Nuri Doğan; "Yokluk yılları olduğu için sofraya 8-10 kişi otururduk, hızlı kaşık sallamayan aç kalırdı" diye anılarında o yılları anlatırdı.

1972 yılında Konya Valiliği civarında Şahin Otel diye bilinen binanın altında ilk terzi dükkânını açtı. Herkese çok candan, samimi ve gönülden davrandığı için kısa sürede çok sevildi. İşini dürüst yaptığı için de rağbet edilen bir terzi ustası oldu. "Zamanında çok yokluk çektik, o yüzden hafta sonu gelmeden kalfanın, çırağın haftalığını hazırlardım, o yüzden herkes benimle çalışmak isterdi" derdi. Yaklaşık 30 - 35 yıllık terzilik hayatında sadece terzilik değil, toplumu ilgilendiren birçok yerde görev aldı.

Yaptığı faaliyetlerin bazıları şunlardır:

Konya Tarım Kredi Kooperatifleri Yönetim Kurulu Başkanlığı yaptı. Ziraat Odası Başkanlığı yaptı. Vergi Takdir Komisyonunda görev aldı. İstanbul TÜRSAB Hac - Umre Komisyonunda görev yaptı. Konya Karabağ Gençler Spor Kulübü 2. Başkanlığı yaptı. Bu dönemde kurulan Konya Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu'nun kurulmasına destek verdi, öncülük yaptı. Halk Eğitim Merkezi çıraklık okulunda terzilik dalında öğretmenlik yaptı.

Bu arada özellikle Ramazan aylarında her yıl umreye gitmeye başladı. Derdi ki: "Önce bir defa Hac ve Umreye gidenler ikinci defa gidince çok kızardım. Umreye gideceğine bir fakire yardım etse derdim. Ama öyle değilmiş, bir giden bir daha bırakamıyor. Hem fakir fukaraya hayrımı yapıp hem de umreme gidiyordum. Kendim sene boyu kumbarada para biriktirip bu parayla Umreye gitmeye başladım."

Merhum Nuri Doğan’ın bu sözleri bana Cengiz Numanoğlu üstadın BEYTULLAH’TA BEN şiirinde geçen şu dörtlükleri hatırlattı:

Yıllar geçti, aramakla özümü;

Dünya malı kör etmişti gözümü,

Unutmuştum, ''Kâlû Belâ'' sözümü;

Gör ki hatırladım... Beytullah'ta ben...

Çekildi kapımdan, şeytân-ı kebir,

Çekildi kanımdan, zorbalık cebir,

Ne bir hased kaldı, ne gurur kibir;

Yerle yeksan oldum... Beytullah'ta ben...

Bir zaman derdim ki: ''Yâ Rabbî neden,

Bir daha istiyor, bir kere giden?''

Meğer bilemezmiş, insan gitmeden;

Aldım cevabımı... Beytullah'ta ben...

Gördüm ki; bu dünya bir oyalanma,

Halime bakıp da, mutluyum sanma.

Bedenim Kâbe'den uzakta amma;

Gönlümü bıraktım... Beytullah'ta ben...

Nuri Doğan’ın hayatındaki asıl dönüm noktası 1990 yılında annesi ile beraber Diyanet ile Hacca gidecekken Körfez Savaşı sebebiyle gidememesi oldu. Bu durum ona çok zor gelmişti. Ondan sonrada annesini kaybeder ama 1995 yılına kadar her Ramazan ayında çeşitli firmalarla Ramazan Umresine gidip hem ibadetini yapar, hem de umrecilere hizmet eder. Öyle bir an gelir ki; "Bu işi ehil olmayan insanlar yapıyor. Hüccaca eziyet ediyorlar, Ben bu hizmetin en iyisini yapacağım" diyerek 1996 yılında NURİ DOĞAN TURİZM ŞİRKETİ' ni kurar.

Çok sıkıntılı günlerden geçerek yıllarca mukaddes beldelere Hac / Umre gruplarıyla yolculuk yaptı. 1996 yılında 10 kişiyle başlayan umre yolculukları daha sonra yılda 3-5 bin kişilere ulaştı. Hac ve umre ibadeti eskiden belli başlı şirketlerin elindeydi. Anadolu’daki firmalar sadece aracılık yapıyordu.

Nuri Doğan Turizm olarak Ankara'da vize firması açtı. Arabistan'da otel işletmesi yaparak ve ekip oluşturarak, tüm hac ve umre işlerini aracısız yapmaya başladı ve bu yolda bir çığır açtı. Her zaman ekibine; "Aman kimseyi kandırmayalım, işimizi dürüst yapalım, ben yumruğu yiye yiye bu işin doğrusunu öğrendim, siz iyi olun zaten kötü hak ettiğini bulur" derdi.

Her zaman fakir fukaraya destek verir, büyüklenmeyi sevmez, kapısına geleni boş çevirmezdi. Hac ve umreye gidecek kişilere; "Hac ve umreye birçok insan gider, siz Allah rızası için gidin” diye nasihat eder, arkasından da şöyle latife ederdi: “Mutlaka yanınızda 3 çuval sabır götürün." Konya’mızın manevi mimarlarından Tahir Büyükkörükçü Hoca Efendiyi de birkaç kez umre ziyaretine götürerek hizmetinde bulundu ve hayır dualarını aldı.

Yüksek Şeker, tansiyon ve kalp hastası olmasına rağmen sabreder, çalışmayı sever hep işini takip eder, hakkıyla yapmaya çalışırdı. Hastalıklarından dolayı yemesi yasak olan yiyecekler için: "Önceden yoktu yiyemedik, şimdi var yiyemiyoruz, bu yüzden 3 günlük dünya için 5 günlük nafaka biriktirmeye gerek yok" diyerek dünyanın faniliğine dikkat çekerdi. Asla hastalığından ve hastalıklarından şikâyet etmez, daima “iyiyim Elhamdülillah” der ve "Rabbim tüm güzellikleri bana vermiş" diyerek latife yapar, teslimiyet gösterirdi.

Nuri Doğan pandemi süreci başladığından itibaren kendisini muhafaza etmeye çalıştı. Tedbirlere ve kurallara riayet etti. Sırası geldiğinde ilk grupta covid aşılarını yaptırdı. Daha öncede zatürre aşısını da yaptırmıştı. Evinde istirahat ederek günlerini değerlendiriyordu. Görülen halsizliği üzerine oğulları tarafından 14 Nisan 2021 tarihinde özel bir hastaneye götürüldü. Yapılan pcr testinin pozitif çıkması üzerine aynı hastaneye yatırılarak tedavisine başlandı. Kronik rahatsızlıkları olması sebebiyle yoğun bakım ünitesine alındı. Ancak Rabbimizin takdir ettiği gün ve saat dolunca tedavinin 16. gününde bu dünya hayatını tamamlayarak ebedi âleme irtihal eyledi.

29 Nisan 2021 Perşembe, Ramazan’ın 17. günü Hakk’a yürüyen Nuri Doğan, Cuma günü Cuma namazını müteakip Yediler Mezarlığına defnedildi. Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun. Rabbim şehitler sınıfına dâhil eylesin.

SALİH SEDAT ERSÖZ- SEDAT ULUPINARLI

Editör: TE Bilişim