Sinir sisteminin oluşması, gelişmesi ve işleyişi bireyin beslenme durumuyla yakından ilgilidir. Ancak sinir sistemi hastalıklarında ve ağrılarda yaşam kalitesini artırabilmek için, yeterli ve dengeli beslenmeye ilave olarak açık havada düzenli egzersiz yapılması ve günde 12 bardak temiz ve sağlıklı su tüketilmesi önerilir.

Özellikle B grubu vitaminler sinir sistemi metabolizmasında önemli bir role sahiptirler. 

B grubu vitaminleri:

B grubu vitaminleri içerisinde yer alan Folik Asit hem psikiyatrik hastalıklarda yetersizliğine en sık rastlanan vitaminlerden biri olması nedeniyle, hem de B12 vitaminin sentezlenmesinde görev almasından dolayı oldukça önemlidir. Folik Asit en fazla yeşil yapraklı sebzelerde, karaciğerde, yumurtada ve kuru baklagillerde bulunur. 

Psikiyatrik hastalıklarda yetersizliğine sık rastlanan bir diğer vitamin B12’dir. Özellikle vejeteryanlarda ve yaşlılarda B12 eksikliği sık görülür. B12 en çok karaciğer ve böbrek gibi sakatatlar ile kırmızı et, yumurta, süt ve süt ürünleri gibi hayvansal gıdalarda bulunur. 

Sinir sistemi hastalıklarında yetersizliğine sık rastlanan bir diğer vitamin ise B6 vitaminidir. B6 vitamini, mutluluk hormonu olan Seratonin’in yapımı için gereklidir. Süt, yumurta, balık, tohumlu tahıllar, kabuklu yemişler, muz ve patateste B6 vitamini yoğun olarak bulunur.  

Mineraller:

Sinir sistemi için faydalı olan diğer bir besin grubu da minerallerdir. Magnezyum, kalsiyum, demir, çinko, iyot, fosfor ve mangan minerali içeren yiyecekler özellikle tüketilmeli; soğan, sarımsak, enginar, lahana, tere, ıspanak, kayısı, üzüm, badem, yulaf, elma, ruşeym ve portakal tercih edilen besinler olmalıdır. 

Omega 3 (Balık yağı)

Depresyon ve yaşlanmaya bağlı olarak gelişen bellek kaybı sorunlarında destek olarak kullanılabilir. Düzenli olarak haftada 2 gün balık yemek ve her gün 1 avuç içi kadar ceviz ya da fındık tüketmek Omega 3 ihtiyacınızı karşılayacaktır. 

Sinir sisteminizin sağlığı için bahsedilen yiyecekleri yeteri kadar tüketemiyorsanız,  destek olarak B grubu vitaminler ve Omega 3 alabilirsiniz. 

Stres ve ağrı arasında kuvvetli bir ilişki vardır. Stresin neden olduğu gerginlik damarların daralmasına ve beynin belli bölgelerine giden kan akımının bozulmasına neden olur. Bir dokunun kanlanmasının azalması o bölgede ağrıya yol açar. Ağrı tedavisinde özellikle kuvvetli antioksidanlar olan Selenyum ve Çinko’nun yeri büyüktür. 

  • Selenyum deniz ürünlerinde, kırmızı ette, kuru baklagillerde, yumurtada, mayada ve buğday embriyosunda yoğun olarak bulunur. 
  • Çinko ise yulaf, yumurta, kuruyemiş ve deniz ürünlerinde vardır. 
  • Yine bilinen en önemli antioksidanlardan olan Koenzim Q10’un, ağrının azalmasında etkili olduğu saptanmıştır. Koenzim Q10, vücutta doğal olarak sentezlenir ancak yaşla beraber oluşum miktarı azalır. Bu nedenle destek olarak alınabilir veya kırmızı et, badem, ceviz, soya gibi yiyeceklerden zengin beslenerek doğal yollardan alınabilir.