Probiyotik nedir, ne işe yarar, hangi durumlarda kullanılmalıdır?

Kimler kullanmalıdır?

Probiyotikler yaşayan mikroorganizmalardır ve yeterli miktarda olduklarında yaşadıkları vücuda fazlasıyla yararlıdırlar.

Barsaklarımızda yaşayan birden çok bakteriler vardır.

Bir çok çalışmalar sonucu barsaktaki bu mikrofloranın (barsaktaki bakteri topluluğunun adı) hastalıklardan korunmayı ve hatta gelişmesini önlemeyi sağladığıyla karşılanmıştır.Barsaktaki yararlı bakterileri arttırarak, zararlı bakterilerin sayısını azaltarak etkili olurlar. Barsak sisteminde iyi bakterilerin doğal dengesinin korumasına ve yenilemesine yardımcı olurlar. Genel olarak barsak sağlığı ve bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı olduklarını gösterir.

Bazen metabolizmanızın, vucüdunuzun kontrolü altında olmadığını hissettiğiniz oldu mu?

Sadece yemek düşündüğünüzde bile kilo almaya başladıgınızı hissettiniz mi? Sadece yemeğe baktığınızda kilo mu aldım diyorsunuz? Bu yüzden de mutsuz oldugunuz zamanlarla karşılaştınız mı? Zaman zaman sizinle aynı miktarda yemek yiyen ve sizden daha çok zamanı hareketsiz  geçiren, sizden daha zayıf olan çevrenizdekilere ne demeli! Bazen sinir bozucu olsa da bunlarla karşılaşmamız hep mümkün. Spor da yapıyorsun diyet de yapıyorsun ama vucüdünda dur diyen biri mi var? Daha bu gibi kendinize sorduğunuz milyonlarca soru…

Bu milyonlarca soruların cevapları; sadece bir insan olmadıgınız ve aynı zamanda içiniz de bulunan mikrobik dünyada yaşayan mikroplar ile ortak bir vucudü paylaşıyor olmanızın sonucu olabilir.MİKROBİYOM adını verdiğimiz ve birlikte karşılıklı fayda üzerine kurgulanmış bir yaşam  sürdürdüğümüz bu mikroplar , bir yandan sindirime yardımcı olup, ihtiyacımız olan fakat vucüdümüz tarafından üretilmeyen besin maddelerini bize sağlarken , diğer yandan bizleri hastalık yapıcı mikroplara karşı koruyorlar. 

Sürekli yorgunluk, eklem ve kas  ağrıları ,saçlar ve tırnaklardaki cansızlık, bozulmuş bir bağırsak mikrobiyatanızın göstergesi olabilir.Sürekli kendini aç hissetmek de bozulmuş bir bağırsak mikrobiyatanızın olduğunu kanıtlayabilir. Yapılan eğzersiz, yapılan diyetler  yanıt vermiyorsa bunların nedenlerinin araştırılması lazımdır. Tekrarlayan baş ağrıları, egzamalar,konstrasyon kaybı, uykusuzluk ve yorgun hissetme gibi birçok olumsuzluklarla karşılaşıyorsanız bunların hepsi bozulmuş bir bağırsak mikrobiyatanızın göstergesi olabilir. Ve bu sorunlarda bağırsak mikrobiyatası, agırlık kaybını veya kilo almak için agırlık kazanımını engelleyebilir. Bozulmuş bir bağırsak mikrobiyatası bağışıklık sistemini bozarak, vucüttaki iltihabi olayları arttırır. Bağırsaklarda başlayan sızıntılar, kana yabancı maddelerin karışmasına ve iltihabi olayların şiddetlenmesine neden olur. Hepsi birden, insülin direncini tetikler, iştah hormonlarının dengesini şaşırtır.Bu olumsuzluklar üzerine  kötü bakteriler, yediği yiyeceklerden daha fazla enerji üretir.Bu gibi nedenler kilo verme sürecini bazen uzatsa da imkansızlaştırabiliyor.

NE YAPMALIYIZ?

Akdeniz tarzı beslenin.

Probiyotik besinlere sofranızda yer açın.

Bol bol yürüyün, Toprakla uğraşın.Evrensel mikroplarla bağırsakları güçlendirin.

UZAK DURUN!

Hayvansal protein ve yağlardan zengin beslenme tarzı

Yetersiz lif içeren beslenme,

Kafanıza göre Antibiyotik kullanımı

Stres

Kötü ve eksik beslenme

Sindirim problemleri yaratacak yiyeceklerden uzak durun!

EN İYİ DOST BESİNLER NELERDİR?

Yoğurt, kefir, ayran,keçi sütü,tarhana, ekşi mayalı ekmek, peynir, boza ve turşu, Pastörize edilmemiş zeytin probiyotik besinlere en iyi örneklerdir.

Barsaklarımızı koruyalım, sağlıkla kalın.