Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, seçim çalışmaları kapsamında geldiği Konya’da Hükümet Meydanı’nda miting düzenledi. Mitinge çok sayıda partili katıldı.  12 Haziran seçimlerinde Türk milletinin, ailesinin ve kendisinin geleceğinde iradesini açık bir şekilde ortaya koyması gerektiğini belirten Devlet Bahçeli, “Ülkemiz, sosyal ve ekonomik sıkıntıların yaşandığı bir süreçte koalisyonlarla kendi sorunlarını çözemeyeceğine inanarak, siyasi iktidarın sağlanması, tek başına güçlü bir iktidar olması için bir tane siyasi partiyi tercih etme düşüncesine kapılmıştır. 2002 seçimlerinde hiçbir siyasi partiye nasip olmayan bir sayısal çoğunlukla 330 milletvekili ile AKP tek başına iktidar olmuştur. aziz vatandaşlarım, böyle bir siyasi parti tek başına iktidar olarak vatandaşlarımıza ne söz vermişse, nasıl bir sosyal ekonomi programı uygulayacağını ifade etmişse bunları yerine getirmesi gerekir” dedi.
Bahçeli, AKP’nin 9 yıldır tek başına iktidar olmasına rağmen ülkenin birçok sorununu çözemediğini belirterek, “Bu AKP’nin milletvekilli sayısı ile mecliste alamayacağı karar, çıkaramayacağı anayasa olamaz. Ama aradan 9 yıl geçmiş olmasına rağmen, 2002-2011 arasında evinizde aşınız kaynıyor mu, evlatlarınıza iş bulabildiniz mi, gelir seviyeniz arttı mı, hayat standardınız yükseldi mi, iş yerinizi büyütebildiniz mi, Türkiye’nin huzur ve mutluluğu ve güven ortamında yaşama umudunuzu koruyabildiniz mi? Öyleyse sayın başbakan hangi yüzle halen durmak yok yola devam diyebiliyor. AKP’nin iktidardan uzaklaştırılma vakti gelmiştir. 3. bir dönem iktidara taşımak birlikte onlarla yürümek, mümkün değildir. Böyle bir düşünceye sahip olan vatandaşlarım, eğer bu zihniyet tekrar iktidar olursa, Türkiye’yi uçurumun kenarında göreceklerdir, milletimiz de bu vebali taşıyor olacaktır” diye konuştu.
İNADINA DİYARBAKIR’A GİDECEĞİM
Başbakan şahsi kontrolünü kaybettiğini, milli ve manevi değerleri görmezden geldiğini öne süren Bahçeli, şunları söyledi: “Başbakan, çiftçiyi azarlıyor, memuru perişan ediyor, birçok insanımıza zulüm ve eziyet ediyor. Bu ruh haliyle Türkiye’yi kritik bir eşiğe sürüklüyor, buna izin vermemek lazım. Onu biraz dinlenmeye almak lazım gelir. Türkiye’nin milli birliği ve kardeşliği için var olan MHP’yi düşman sayıyor. Başbakan bize Sivas’ın ötesine gidemezsiniz diyor. Bunu nerden çıkarttığını araştırdık, Gavur Dağı’ndan öteye gidemezsiniz diyerek PKK’nın çizdiği haritayı hatırlatıyor. Diyarbakır’a inadına gideceğim. Orada bir kişi de karşılasa bekleyeceğim. Kıvırmadan, burada ne diyorsam orada da aynısını söyleyeceğim. Çünkü bu ülke bizim, bu ülkeden ne bir kum tanesi, ne de bir insan kaybına razı gelirim. Biz bin yıldır bu ülkede yaşayan kardeşleriz. Diyarbakır’da MHP kardeşliğin sembolü olarak tarihe geçecek bir toplantı yapacak. Oradaki kardeşlerimiz, kardeşliğin bozulmasını istemiyor. Ne Türk ne de Kürt ayrımı yapılmasını istemiyor. Bir arada yaşamanın huzur ve mutluluğunu istiyorlar. İşte aziz vatandaşlarım böyle bir dönemde seçime gidiyoruz.  Sayın başbakan nerede konuşursa konuşsun, sosyal ve ekonomik meselelere hiç değinmiyor. Türkiye’nin 9 yıldır çözümsüzlüğe girmiş durumunu kimseyle konuşamıyor, çılgın projeler peşinde koşup duruyor. Sanki Türkiye yeni bir lale ve sülale devri yaşıyor. Bugün ülkemiz çok ciddi sorunlarla karşı karşıya. 12 haziran bunlara çözüm getirmelidir. 12 Haziran’da doğan iktidar bu durumu çözebilmeli. Şimdi hep beraber düşünelim, başta AKP’ye oy vermiş olan kardeşlerim düşünsün, nerden nereye gelindiğinin yanıtını arasın.”
HER YIL 700 BİN İNSANA İŞ SÖZÜ
Türkiye’nin en büyük sorununun işsizlik ve yoksulluk olduğunun altını çizen Bahçeli, “Esnaf kardeşim, azıcık sermayesi ile dükkan açmış, siftah yapamadığı için sabrediyor. Bugün Türkiye’de ekonomik sorunun yanında işsizlik de toplumsal bir yara olarak karşımızda durmaktadır. İşsizliği hafife alamayız, almamalıyız. Esnafımız reel sektörü geliştirerek, garibe ekmek kapısı açmalıdır. Bunu yaparsa esnafımız, üreten bir ekonomi anlayışıyla gayret göstermiş olur. MHP iktidarında bir ekmek kapısı açan bir işverenin elini öpmek bizim asli görevimiz olur. Onun için istihdam meselesini çözmemiz, işsizlik sorununu çözmemiz gerekir. Onun için MHP yüzde 7’lik bir kalkınma hızı ile her yıl 700 bin insanımıza iş bulacağını söylüyor. MHP bugünkü asgari ücretle evinin kirası ve mutfak masraflarını karşılayamayan kardeşime de bir söz veriyor, aziz kardeşim yoksulsun geçinemiyorsun ama bugünkü hesaplarla var olan asgari ücreti 825 liraya çıkaracağım.  Tarımla meşgul olan vatandaşlarıma sesleniyorum, tarım girdilerindeki KDV ve ÖTV’yi kaldıracağız. Çiftçi kardeşlerimizin yüzünü güldüreceğiz destekleme politikalarıyla. Hayvancılık ve besicilikle uğraşanlara da aynı şeyi söylüyorum. MHP, köy ve mahalle muhtarlarına da en az asgari ücret düzeyinde para verecek. Esnafımızdan emeklimize kadar, dul ve yetimlerimizden ev hanımlarımıza kadar, ilk ve orta dereceli okullarda öğrencilerimizden, polis ve korucu kardeşlerimize kadar, onların huzurlu ve mutlu yaşayabilmesi için gerekli olan her türlü tedbiri alacağız. Şehitlerimiz ve gazilerimiz için de bu böyledir. MHP olarak bu paket uygulamasına son vererek, milletimize devlet-millet kaynaşmasının sonucu olarak yaşa ve yaşat ilkesine dayalı, hilal kart uygulamasını getiriyoruz. Bu hilal kart, bir tüketici kredi kartı değildir. Bunun ana para ve faiz geri ödemesi yoktur, ödenmediği için icra gelmesi durumu söz konusu değildir. Bu bir hilal karttır, bir helal karttır. Bunun arkasında millet ve devlet var. Bu kart, milletin ve devletin bütünleşmesiyle yoksul kalmış aziz millet evlatlarının insanca yaşabilmesi için hazırlanmış olan bir sosyal dayanışma projesidir. Bütün bu projelerin gerçekleşebilmesi için sizin desteklerinizle iktidar olmak istiyorum”
 
Editör: TE Bilişim