Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nde düzenlenen törende gündeme dair önemli değerlendirmelerde bulundu.  HDP'li vekillere düzenlenen operasyona değinen Erdoğan " Bu eylemlerin, ifadelerin hiçbiri de milletvekili görevi ve sıfatıyla ilgili değildir. Siz terörist gibi davranırsanız, terörist muamelesi görürsünüz. Sıfatı ne olursa olsun. Kendi ülkesine ihanet içinde olanların yargıya hesap vermesi bizlerin en başta gelen görevidir." dedi.

Terörle mücadele konusunda geri adım atılmayacağının altını çizen Erdoğan,  "Dokunulmazlıklar üzerinden Meclise, devlete, millete, yargıya meydan okuyan, hatta hakaret eden bu densizlerin amacı Türkiye'yi uluslararası alanda sıkıntıya sokmaktır. Açık net söylüyorum. Benim uluslararası bu saldırılardan en ufak bir korkum, endişem yoktur. " dedi. 

İşte o konuşmadan satır başları

Geçtiğimiz yıl eğitim öğretim hayatına başlayan üniversitemizin 2016-2017 akademik yılının hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bugün aynı zamanda içinde bulunduğumuz bu tarihi binanın faaliyete geçmesinin de 113'üncü yıl dönümü. İnşallah bu mekanı da buranın yönetimi aslına döndürecektir. Şu tarihi külliyenin aslına rücu ettiğini görmek de bizim için büyük bir heyecan doğuracaktır. 15 Kasım bizim önemli bir miladımız olacaktır.

Gündemimde sağlık alanında kat ettiğimiz mesafe ve 2023 hedeflerimiz gibi unsular da var. Cumhurbaşkanı olarak ben de imkanların el verdiği ölçüde büyük projeleri yakından izliyor ve katkı vermeye çalışıyorum. Fakat bazı meselelerle ilgili değerlendirmelerimizi paylaşmak da önemli hale geliyor. 

DİYARBAKIR'DA 50 KİŞİNİN ÖLÜMÜNE SEBEP OLDULAR

Terör örgütü PKK'ya destek veren milletvekilleri de böyle bir konudur. PKK'nın parlamentodaki uzantıları var. Biz bu işin önünü açtık, varsın parlamentoda mücadelelerini sürdürsünler, ama bunla yetinmediler. 80 milletvekilini yakaladılar, ertesi gün Diyarbakır'da halkı sokağa davet ettiler, 50 kişinin ölümüne yol açtılar. Bunu onlar yaptı. Yaşanan hadise açık ve nettir. TBMM geçtiğimiz mayıs ayında tüm milletvekillerinin dokunulmazlıklarını kaldırdı.

EN UFAK BİR KORKUM, ENDİŞEM YOK

Batı'nın şu anda ağzına bakın. Bu düzenleme AYM'ye götürüldü. O da hukuka uygun buldu. Genel başkanlar dahil olmak üzere ilgili milletvekilleri ifadelerini vermeye başlamıştır. Ancak bir parti bu konuyu tahrik unsuruna getirmeye başlamışlardır. Dokunulmazlıklar üzerinden Meclis'e, Devlet'e, millete meydan okuyan bu densizlerin amacı Türkiye'yi uluslararası arenada sıkıntıya sokmaktır. Benim bu saldırılardan en ufak korkum, endişem yoktur. 

BATI'YA REST: BUNDAN SONRA...

Benim için aslolan milletimdir. Batı'nın ne dediği önemli değil, Batı ne zaman bizim için hayırlı rüya gördü. 53 sene AB'nin kapısında bekletilen Türkiye için Batı'dan ne bekleyeceğiz. Biz kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz.. Bundan sonra bizim için şu ne der, bu ne der diye bir ölçü yoktur. 

BEN SİYASETTE ÇIRAK DEĞİLİM...

2013 yılında Gezi olaylarında bu anlayışla hareket ettik. 17-25 Aralık emniyet-yargı darbe girişiminde de ölçümüz buydu. PKK 20 Temmuz'da çukur eylemlerini başlattığında, yine devletin ve milletin bekası için ne gerekiyorsa onu yaptık. Türkiye 7 Haziran sonrası ben biraz seyrettim. Birinci parti dolaştı, gezi. Sonra görevin ikinci partiye verilmesini başlattılar. Ben siyasette çırak da değilim, kalfa da değilim. Sen daha Beştepe'nin yolunu bilmiyorsun. Bir de senin sayısal durumun hükümet kurmaya yeterli değil.

TAVİZ VERMEYE NİYETİMİZ YOK

Anayasadan aldığımız yetkilerle bu yolu izledik. 15 Temmuz darbe girişimi bu sıkıntılı sürecin zirve noktasıdır. Türkiye o gece kendi ordusu içinde yuvalanmış bir grup teröristin saldırısına uğramıştır. Darbe girişimi sonrası ilan ettiğimiz OHAL çerçevesinde FETÖ ve diğer terör örgütleriyle mücademizi sürdürüyoruz, taviz vermeye niyetimiz yok. Bu milletin bunlarla mücadeleye gücü, kudreti vardır. Şu ana kadar bu süreç devam ediyor. 

KUZU KUZU GİDİP CEZAMIZI ÇEKTİK

Hukukun usulü belidir. Gitmiyorsan zorla götürülürsün. Yargı kararlarına uymayanlara müsamaha gösterilmesi söz konusu olamaz. Kimsenin yargının tarafsızlığına bağımsızlığına yargı sürecinde tesir etme hakkı yoktur.1999 yılında hakkımdaki hapis kararı kesinleştiğinde kuzu kuzu Pınarhisar Cezaevi'ne gidip cezamızı çektik. Bağırıp çağırıp şov yapmadık. Millet ne dedi? Millet başka şey söyledi: Bizi sizi farklı yerde görmek istiyoruz. Kurduk partimizi 16 ay sonra iktidara getirdi.

TERÖRİST GİBİ DAVRANIRSANIZ, TERÖRİST GİBİ MUAMELE GÖRÜRSÜNÜZ

Bu ceza bize sadece bir şiirden dolayı cezaya muhatap olduk. Malum partinin milletvekillerine yöneltilen suçlamalara baktığımızda her şey var. Bu eylemlerin, ifadelerin hiçbiri de milletvekili görevi ve sıfatıyla ilgili değildir. Siz terörist gibi davranırsanız, terörist muamelesi görürsünüz. Bizim her türlü fikre saygımız var. Ama konu ülkenin birliği, bütünlüğü olunca gözümüz kimseyi görmez. Sıfatı ne olursa olsun. Kendi ülkesine ihanet içinde olanların yargıya hesap vermesi bizlerin en başta gelen görevidir. 

GERİ ADIM ATILMAYACAK

Siyaset yoluyla gelen her görev millete hesap verme yeridir. Bizim yaptığımız yargının görevini yerine getirebilmesi için, gereken desteği vermekten ibarettir. Yargının tasarrufunu da yerinde buluyorum. Bizim görevimiz milletimizin huzurudur, tüm kurumlarımızın sağlıklı bir şekilde çalışmasını temindir. Gerekli adımları atmakta kararlıyız. 

OBAMA BENZETMESİNE ÇOK GÜLDÜM

Terör örgütüne verdikleri destek nedeniyle ifade vermek için gözaltına alınan ve tutuklanan milletvekilleri için batıdan verilen tepkileri görüyoruz. Batının medyası da Allah ne verdiyse döşemişler. Tutuklanan eş başkanlardan birine yapılan Obama benzetmesine de çok güldüğümü söylemek isterim. 

Editör: TE Bilişim