Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Elazığ'da düzenlenen mitingde halka hitap etti. Konuşmasına, "gakkoşlar diyarı Elazığ, hamuru aşkla karılan Elazığ, Fırat gibi asil, Fırat gibi vakur Elazığ" sözleriyle başlayan Erdoğan, Elazığlılar'ı selamladı. 

Tüm ilçeleri tek tek sayarak selamlayan Erdoğan, "Asırlardır bu toprakları kanlarıyla vatanımız olarak mühürleyen aziz şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. İki yıl önce son mermisine kadar teröristlerle çarpışarak, büyük bir katliamı engelleyen şehit Fethi Sekin'i ana ocağında rahmetle yad ediyorum. Terörle mücadele şehitlerimizi, 15 Temmuz şehitlerimizi, bölücü terörün bizden kopardığı tüm canları hürmetle anıyorum. Bu millet şehitleriyle yaşar, şehitleriyle var olur. Bu ülke ömürlerinin baharında bir gül gibi kara toprağa düşen yiğitlerin kahramanlıklarıyla ayaktadır. Bu vatan, kınalı kuzularını 'ya şehit ol ya gazi' diyerek cepheye gönderen anaların fedakarlıklarıyla ayaktadır. Fethi Sekin gibi vatan millet sevdalıları oldukça Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır." diye konuştu.

"Bu meydanda zillet yok sadece beka var"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "31 Mart'ta, iftiracı müptezellere edep dersi, ahlak dersi, insanlık dersi vermeye hazırlanan bir Elazığ var. 31 Mart'ta, dörtlü yalan çetesine dürüstlük dersi vermeye can atan gakkoşlar var. 31 Mart'ta Kandil'in mızıkacılarına sandıkta milli şamarı indirmeyi iple çeken bir El Aziz var. Bu meydanda yalan yok, bu meydanda iftira yok, bu meydanda sadece aşk var, samimiyet var. Bu meydanda hakaret, bühtan yok sadece dürüstlük, nezaket var. Bu meydanda zillet yok sadece beka var, bağımsızlık, milli gurur var. Bu meydanda gerektiğinde bölücüleri demir yumruk olup ezen yiğitler var. Bu meydanda kutuplaşma değil, sadece kardeşlik var. Rabbim bu meydanı, bu sevdayı kem gözlerden nazarlardan saklasın. Rabbim yol arkadaşlığımızı, dayanışmamızı daim eylesin. Dostluğunuz, muhabbetiniz için her birinize teşekkür ediyorum." diye konuştu.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün geride bırakıldığını anımsatan Erdoğan, "Bizim için Dünya Kadınlar Günü bir gün değildir, Dünya Kadınlar Günü bunların, Batı'nın bir anlayışıdır, bizim için kadınlar günü her gündür. Niye? Ana her gün var mı? Var, ana yoksa insan yok, ana varsa insan var. Sevgililer sevgilisi Peygamberimiz ne buyuruyor, 'El cennetü tahte akdami'l ümmehat. Cennet annelerin ayakları altındadır' diyor." ifadelerini kullandı.

Alandaki bir vatandaşa, "Annenin ayağının altını öpüyor musun?" diye soran Erdoğan, "Hep öpün, anaların ayağının altında cennetin kokusu var. İhmal etmeyin, bak 'babaların ayakları altında' demiyor 'annelerin' diyor, ona göre." dedi.

"Elazığ vefadır, Elazığ samimiyettir, Elazığ milli iradenin kalesidir." ifadesini kullanan Erdoğan, şunları söyledi:

"Elazığ hep bizim yanımızda oldu, bizlere sahip çıktı. Türkiye'nin en sancılı dönemlerinde gakkoşlar oylarıyla destekleriyle dualarıyla bizim yolumuzu aydınlattı. Cumhuriyet mitinglerinden Gezi olaylarına, terörle mücadeleden 15 Temmuz ihanetine kadar Elazığlı kardeşlerim 'önce millet' dedi, 'önce memleket' dedi, 'önce demokrasi ve istikrar' dedi. Son olarak 24 Haziran'da yüzde 70 gibi rekor bir oy oranıyla Elazığ yine bizi bağrına bastı." 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Elazığ'ın, 24 Haziran'da 54,6 ile AK Parti'yi, yüzde 68,1 ile de Cumhur İttifakı'nı zirveye taşıdığını hatırlatarak, "Bu kardeşinize güvendiğiniz, inandığınız için sizlere teşekkür ediyorum. Hiç bizi yalnız bırakmadınız. Şahsıma ikinci kez Türkiye Cumhurbaşkanı olarak sizlere hizmet etme şerefi verdiğiniz için her birinize şükranlarımı sunuyorum." diye konuştu.

"AK Parti'yi ihmal etmeyin"

Türkiye'nin değişik yerlerinde de Elazığlıların bulunduğunu anlatan Erdoğan, "Diyorum ki hepsini telefonla arayacaksınız ve hepsine de 31 Mart'ı hatırlatacaksınız. Onlara 'sandıklara gitmeyi ihmal etmeyin, AK Parti'yi ihmal etmeyin, Cumhur İttifakı'nı ihmal etmeyin' diyeceksiniz." ifadesini kullandı.

Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Elazığ'ın teveccühüne layık olacaklarını belirten Erdoğan, "İlk günkü aşkla ilk günkü sevdayla ilk günkü heyecanla Elazığ'la beraber tüm Türkiye için çalışmaya devam edeceğiz. Bu güzel vatanı el birliğiyle gönül birliğiyle inşallah yeni başarılara, yeni zaferlere taşıyacağız. Şimdi bir kez daha sizlerden destek istiyorum. Sizden bir kez daha kardeşliğimize, yatırımlarımıza, 82 milyonun birlik ve beraberliğine sahip çıkmanızı istiyorum. Elazığ'ın 31 Mart'ta bir kez daha 'sandıkta istikrar sürsün Türkiye büyüsün' demesini bekliyorum." değerlendirmesini yaptı.

"Her kim siyaseti insanımızı birbirine kırdırmanın aracı haline getiriyorsa, PKK'nın desteklediği HDP gibi açık söylüyorum onlar bu millete ihanet içindedir. Her kim miting meydanlarını iftira kürsüsüne çeviriyorsa, o sadece kendi itibarını değil, siyasetin itibarını da yok ediyor demektir." ifadesini kullanan Erdoğan, geçmişte Türkiye'nin bu tarz pek çok siyasetçi, bu milletin, yalanlarıyla iftiralarıyla siyaseti kirleten siyaseti lekeleyen birçok kifayetsiz gördüğünü vurguladı.

Bu ülkenin CHP'nin milletvekili pazarlığı yaptığı "Güneş Motel" rezaletini 4 senede 6, 7 parti değiştiren "fırıldakları" bizzat görüp yaşadığını belirten Erdoğan, milletin siyasetin kalitesini artırmak yerine, seviyesini aşağıya çekenleri bir yolunu bulup, sandıkta defettiğini vurguladı.

Günlük hayatta yalancının mumunun yatsıya, siyasette ise en fazla seçime kadar yanacağını kaydeden Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:

"Sandık gelince bu millet yalancıya dersini muhakkak verir. Tarihimiz bühtanla seçim kazanacağını düşünen çapsızlarla doludur. Tarihimiz projeleriyle değil de laf cambazlıklarıyla milletin gönlüne gireceğine inanan bir kifayetsiz muhterisler çöplüğüdür. Hamdolsun biz 40 senedir siyasetin içindeyiz, sizlerin huzurundayız. Yaşantımızla, kişiliğimizle, fikirlerimizle, meydanlarda söylediklerimizle, icra makamında yapıp ettiklerimizle 82 milyonun karşısındayız. 

Bu 40 yıllık siyasi hayatımız boyunca her türlü insanı, her türlü karakteri, her türlü siyasetçi tipini gördük. Ülkesine hizmet edenleri de çıkarlarına tapanları da gördük. Milletin emanetini koruyanları da ona ihanet edenleri de gördük. Darbecilere direnenleri de hainlerle anlaşıp tankların arasından sıvışanları da gördük, Bay Kemal gibi. Biliyorsunuz o gece 15 Temmuz 23.15'te Beyefendi Atatürk Havalimanı'na geliyor. İstanbul'da tanklar orada, millet orada ve o ne yapıyor biliyor musunuz? Tankların arasından FETÖ'cülerin müsaadesiyle çıkıyor, gidiyor. Nereye? Bakırköy Belediyesi'ne. Kim bu adam? 'Darbecilere karşı tankların önüne önce ben çıkarım' diyen adam, Bay Kemal. Yalancı. Akşam yalan, sabah yalan. Bana da attığı iftiraları biliyorsunuz. Açtım davaları bayağı kazanıyorum. Şimdi en son 'Man Adası' diye bir şey tutturdu. Çıkardı grubunda böyle kağıtları da salladı. Açtık davayı oradan da bir 2,5 milyon kazandık. Şimdi o tabii itirazlarını filan yapıyor. İnşallah o itirazlar da sağlam gelecek ve 2,5 milyonu aldığımda onu Mehmetçik Vakfı'na hibe edeceğim. Nasıl? İyi değil mi?"

En ideal yerin orası olduğunu kaydeden Erdoğan, "Hiç olmazsa Kılıçdaroğlu'nun da bir hayrı olur." değerlendirmesinde bulundu.

"Millet, milli iradeye tünel kazılmasına asla göz yummaz"

"Önce devlet, önce beka" diyenleri de 3, 5 oy için terör örgütlerine taşeronluk yapanları da demokratları da özgürlükçüleri de "yasaklar sürsün" diye Anayasa Mahkemesi kapısında nöbet tutanları da gördüklerini aktaran Erdoğan, bu tiplerin hepsini milletin desteğiyle son 17 senede 14 kez sandığa gömdüklerini vurguladı.

Kendisine "Muhtar bile olamaz." dediklerini anımsatan Erdoğan, kendilerine ömür biçenleri de Allah'ın lütfu ile hezimete uğrattıklarını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Bizim insanımız basiret ve feraset sahibidir. Bizim insanımız kime oy vereceğini, kime yetki vereceğini, kimi yeri zamanı gelince sandıkta tasfiye edeceğini çok iyi bilir. Bu millet popülizme, hakarete, yalana asla prim vermez. Bu millet bölücülerle iş birliği yapıp, milli iradeye tünel kazılmasına asla göz yummaz. Benim milletim projeye oy verir, esere oy verir, doğruluğa, dürüstlüğe, samimiyete oy verir. Benim milletim hizmet siyasetine, kardeşlik siyasetine, birlik beraberlik siyasetine oy verir. Benim Elazığlı kardeşim vicdan terazisinde her şeyi en hassas biçimde tartar, ölçer, biçer ona göre de kararını verir. Bu millet kendini hafife alanı, aşağılayanı, azarlayanı, milletin aklıyla, hafızasıyla alay edeni er ya da geç ama mutlaka sandığa gömer."

"Kandil'in mızıkacıları bize saldırıyor"

Erdoğan, "CHP Genel Başkanı'nın akşam başka, sabah başka yalanlarıyla uğraşmaktan bıktık. Atalarımız ne diyor? Üzüm üzüme baka baka kararır. Bay Kemal'in yalan furyasına son günlerde ittifak ortakları katıldı. Hanımefendi de katıldı. Diğeri de katıldı. HDP'li eş başkanlar bir taraftan, Hanımefendi diğer taraftan sürekli iftira. Dağdan aracılarla pusula geliyor, emir geliyor, direktif geliyor. Hemen ertesi gün Kandil'in mızıkacıları bize saldırıyor." ifadesini kullandı.

CHP ve İYİ Parti'nin Denizli'de düzenlediği ortak mitinge de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Millete projelerini, eserlerini, yaptıklarını ve yapacaklarını anlatmak yerine bize ve halkımıza bühtan ediyorlar. Denizlili kardeşlerimizi, 'Cumhurbaşkanı'nın teröristler dediği Denizlililer' diyerek, selamlıyor. Ertesi gün tezgahı Aydın'da 'Cumhurbaşkanı'nın terörist dediği efeler' diyerek, devam ettiriyor. Anlaşılan bu mızıkacılar önümüzdeki 21 gün boyunca gittikleri her şehri, her ilçeyi her bir vatandaşımızı 'teröristler' diye selamlayacaklar. Şaka bahanesiyle önlerine çıkan herkese terörist damgası vurmaya, benim milletime hakarete devam edecekler. İnşallah-Elazığ'a -gelirler mi bilmiyorum- geldiklerinde aynı hataya burada da düşmezler. Denizli'deki, Aydın'daki rezaleti inşallah burada tekrarlamazlar. Şehitler, gaziler, yiğitler, kahramanlar otağı Elazığ'da inşallah sizleri 'teröristler' diye selamlamazlar. Çünkü tıpkı Denizlili, Aydınlı kardeşlerim gibi gakkoşlar da hassastır. Kandil'in mızıkacıları şakalaşacak, komiklik yapacak, gülecek eğlenecek diye terörist yaftasına benim gakkoşlarım tahammül etmez. Gakkoş'a şakadan da olsa 'terörist' denmez. Aydınlı efelere, Maraşlı edelere, Karadenizli uşaklara, Erzurumlu dadaşlara eğlence olsun diye 'terörist' denmez. Bunun adı şaka değil, komiklik değil. Olsa olsa hadsizliktir, edepsizliktir. Elbette biz bunların 'şaka' diyerek paçalarını sıyırmaya çalıştığı iftiralarla, bühtanlarla şu anda mahkemeye verdim. Mahkemede hesaplaşacağız. Oradan da bir şeyler muhakkak gelecek. Fakat Hanımefendi'nin kaçacak deliği de yok. Çünkü o milletvekili de değil. Onunla hemen hesaplaşacağız. Onun hesabı ağır olacak. Milletimiz onlara 31 Mart'ta sandıkta en büyük tokadı atacak. 31 Mart günü millet bunlara şaka nasıl olurmuş sandıkta gösterecek."

"Muhalefetin seviyesi, kapasitesi, çapı bu"

"İşte muhalefet bu. Muhalefetin seviyesi, kapasitesi, çapı bu." diye konuşan Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bunlardan ne köy olur ne de kasaba. Bunların ne size hizmet gibi bir derdi ne de Türkiye'nin geleceğiyle ilgili bir projeleri var. Bunların ne siyasette dürüstlük gibi bir değerleri ne de ülkemizin bekası gibi bir hassasiyetleri var. Bunların tek hedefi koltuklarını korumak, çıkarlarını korumak, rant kapısı olarak gördükleri 3, 5 belediyeyi korumak. Bunların gayesi bize hakaret ederek bölücü örgütün uzantılarıyla girdikleri ittifakı gizlemek. 

Hatay'da bize saldırıyorlar. Ne diyor? Köylüye diyor bunu, 'oy yoksa hizmet de yok.' Oy yoksa yol da yok. Kim diyor bunu? CHP'li belediye başkanı. Böyle bir belediye başkanından Hanımefendi niye bahsetmiyorsun? Böyle siyaset olur mu? Böyle belediye başkanlığı olur mu? Sana oy verene hizmet vereceksin, oy vermeyene vermeyeceksin öyle mi? AK Parti iktidarları olarak biz milletvekili çıkardığımız yere de hizmet götürdük, milletvekili çıkaramadığımız yere de hizmet götürdük."

"Getireceksin"

Miting alanındakilere ekrandan bazı görüntüler izlettiren Erdoğan, "Bu terbiyesizlik. Niye hizmet getireceğim ki? Senin görevin oraya o hizmeti getirmek. 'Hayır' diyemezsin. Ama bunun başındaki genel başkanından bir şey olmaz ki. O ne ki başkanı bu olsun. Getireceksin arkadaş getireceksin. Bunun lamı cimi yok. Sen orada kendi adına durmuyorsun, Türkiye Cumhuriyeti adına duruyorsun. Getireceksin. Gittikleri her yerde bizi eleştiriyorlar. Ancak bölücü örgütün uzantılarının tehditlerine, şantajlarına tek kelime etmiyorlar." diye konuştu.

"Aynı yola sen de düşebilirsin"

"Türkiye'de Kürdistan diye bir bölge var mı?" diye soran Erdoğan, şöyle konuştu:

"Türkiye'de Doğu Anadolu var, Güneydoğu Anadolu Bölgemiz var. Karadeniz'imiz var, Akdeniz'imiz var, Orta Anadolu'muz var, Ege'miz var, Marmara'mız var. Ama Kürdistan diye bir bölge yok. Sen Kürdistan'ı çok mu seviyorsun? O zaman Kuzey Irak'ta Kürdistan var. Buyur oraya git, defol. İşte 31 Mart bunlara bu cevabı verme günüdür. Şimdi Hanımefendi nasıl beğendin mi? Bak 'Kürdistan' diyor. Onunla omuz omuza yürüyorsun Hanımefendi. Sen Erdoğan'ın ağzından kalkıp da halkına 'terörist' ifadesini kullandığını asla ispat edemezsin. Edemeyeceğin için de bunun bedelini ödeyeceksin. Senin ortağın o da ödüyor işte, sen de ödeyeceksin. HDP ödeye ödeye zaten bitmiyor. O da ödeyecek. Bak şu anda birileri cezaevinde süre dolduruyor. FETÖ'cüler dolduruyor. Aynı yola sen de düşebilirsin. Niye? Çünkü bu ülkenin Cumhurbaşkanı'na iftira atamazsın, yalan söyleyemezsin. Asla söylemediklerimle bana iftira da bulunamazsın. Türkiye yol geçen hanı değildir, bir hukuk devletidir. İşte ne diyor? 'Biz arkamızı YPG'ye, PYD'ye, PKK'ya dayadık.' Ben de buradan sesleniyorum, biz de arkamızı gakkoşlara ve Allah'a dayadık. Yola öyle çıktık. Ne diyor? '1 Temmuz'a kadar terörle mücadele yasasını kaldırmazsanız savaş kapıda.' Ne oldu? 1 Temmuz geldi geçti."

Muhalefetin kendilerini diline doladığını ve sürekli hakaret ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:

"Kandil'e tek laf edemiyorlar. Pensilvanya'ya kelime söyleyemiyorlar. YPG'ye PYD'ye tek bir eleştiri getirmiyorlar. Vatandaşın rızkına, lokmasına musallat olan fırsatçılara tek bir cümle bile kuramıyorlar. Bu çapsızlar, hangi iftirayı atarsa atsın bizim tek bir gündemimiz var, bizim derdimiz millet, hedefimiz hizmet. Biz gönüller yapmak, gönül kazanmak için çalışıyoruz." 

"8 milyar 777 milyon liralık destek"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye genelinde çiftçilere bu yılın ocak-şubat döneminde toplam 5 milyar lira destekleme ödemesi yaptıklarını, mart ayı içerisinde 3 milyar 716 milyon liralık daha ödeme yapacaklarını bildirerek, "Böylece yılın ilk 3 ayında 8 milyar 777 milyon liralık bir desteği sağlamış olacağız. Elazığlı çiftçilerimiz bu desteklerden paylarına düşeni alacak." dedi.

Editör: TE Bilişim