14 Nisan 2012 tarihi itibariyle 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun uyarınca Türk Futbol Federasyonu tarafından uygulamaya koyulan Süper Lig ve TFF 1. Lig maçlarına girmek için gerekli olan aynı zamanda 2018 yılı Ağustos ayı itibariyle Passolig Genel Müdürü Ceyhun Kazancı’nın yaptığı açıklamaya göre üye sayısı 4 Milyon olan ‘’Passolig’’ son 4-5 senedir futbolseverlerin en çok tartıştığı konulardan biri durumunda.  

Passolig uygulaması ilk olarak 2011 yılında çıkan 6222 sayılı Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun çerçevesinde gündeme gelmiş ve karşılaşmalarda olay çıkartan kişilerin artık bireysel olarak olaylardan sorumlu olacaklarına, saha kapatma ve para cezasını kulüplere kesmek yerine bireysel olarak müsabakaları seyretmekten men etme yoluna gidileceği gerekçesiyle gündeme gelmiş ve bu hususların sağlanabilmesi için gerekli altyapıyı kurmaktan kulüpler sorumlu tutulmuştu. Pek tabi bu sistemi kurmanın büyük mali külfetleri olması nedeniyle 2011-2014 yılları arasında bu sistemin altyapı çalışmaları ve bu işin masraflarını kulüplere değil de bir bankaya ödetmek için Türkiye Futbol Federasyonu devreye girdi. Altyapı maliyetini sponsor firmanın karşılaması ve TFF’ye yaklaşık 150 milyon TL tutarında (kulüplere aktarılmak üzere ) asgari gelir garantisi taahhüt ederek Aktif Yatırım Bankası A.Ş Passolig’i üstlendi.

Passolig destekçilerine göre Passolig uygulaması ile 6222 sayılı Kanun’un uygulanması işlerlik kazanacak, karaborsacılık önlenecek, tribünlerde şiddetin önüne geçilebilecek hem de kulüplere verilen cezalar yerine cezalar şahsileşerek kulüpler mali külfetten kurtarılıp, kulüplerin ceza almasına gerek olmaksızın tribünde taşkınlık yapan kişilere 6222 sayılı Kanun çerçevesinde ceza verilebilecekti.

Passolig gündeme geldiği ilk andan bu yana hemen hemen her taraftarın tepki gösterdiği bir uygulama olarak gündeme düştü. Taraftarlar ;

-kişisel bilgilerin internet ortamına yüklenecek ve kartların tek bir bankadan temin edilecek olması,

-taraftarların senede bir defa müsabakaya gitme tercihinde bulunması durumunda dahi kartın yıllık ücretini ödemek zorunda olması,

- kartın sahibi dışında başka taraftarlarca kullanılamayacak olması

- Taşkınlık yapan kişinin teşhisi ve bir daha stada alınmayacak olması

- 14 nisan 2014’den itibaren stadyumlara girebilmek için passolig kartını almak mecburiyetinde bırakılacağını

- taraftarlar kartı satın alırken kart için ödenen bedelin yanı sıra ek hizmet bedeli alması ve anlaşma sağlanan banka ile konuyla ilgili 10 yıllık bir sözleşme imzalandığı için bu açılış bedelleri her sezon başında arttırılacağını ve taraftarlık olgusunun tamamen ticari bir meta haline getirileceği

- Tribün kültürü ve taraftar kimliğini ortadan kaldırmayı hedef alması

gibi nedenler ve endişelerle birlikte 10 Nisan 2014 ‘te çeşitli taraftar grupları bir araya gelerek bir tepki bildirisi yayınladılar, bu bildiri de aslında taraftarların neye niçin tepki gösterdiğini ortaya koyuyordu.

Herşeye rağmen Passolig uygulaması işlerlik kazandı. Buna karşılık bir çok taraftar ve taraftar grupları ile dernekleri bu uygulama karşısında hukuki süreci başlatarak bir çok dava açtı. Bunlardan en önemlisi Taraftar Hakları Dayanışma Derneği uygulamanın yürürlüğe girmesiyle beraber "Passolig" uygulamasının iptali istemiyle Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) ve Aktif Yatırım Bankası’na ‘TFF’nin  6222 Sayılı Yasa’da tüketici olan taraftarlara, kendi istekleri dışında  maç izleyebilmeleri için zorla banka müşterisi olma koşulu getirdiği, PassoLig web sitesinde, SSS ve cevapları kısmında kartın ücretsiz olduğu vurgulansa da Anayasal eşitlik ilkesine de aykırı şekilde bir düzenleme ile kart başına taraftarlardan çeşitli ücretlerin alındığı, Kullanım Koşulları’nda sadece taraftar olduğu için maçı stadda izlemek isteyen taraftarların tüm kişisel bilgileri zorunlu olarak istekleri dışında alınmakta davalı banka ve iştirakleri ile davalı TFF’nin anlaşmalı kuruluşlarının eline geçtiği gerekçesiyle ve ihtiyadi tedbir kararıyla Passolig uygulamasının durdurulması ‘’ talebiyle Ankara 16.Tüketici Mahkemesi’nde dava açtı. Tüketici Mahkemesi Passolig’ in tüketici kanunlarını ihlal ettiğine karar verip uygulamayı ihtiyati tedbir kararı ile durdurmasına rağmen, TFF  bu kararın uygulanamayacağını duyurdu ve Türkiye futbolunda birkaç hafta süren ciddi bir kaos yaşandı. Bununla beraber, Taraf-Der’ e bağlı taraftar avukatlarının hazırladıkları bir başvuru metni ile taraftarlar kişisel olarak Rekabet Özdenetim Kurumu’na başvurarak medyada yayınlanan Passolig reklamlarının durdurulmasını talep etti ve Rekabet Özdenetim Kurumu reklamların eksik ve yanlış bilgi içerdiği ve bu yolla tüketiciyi yanılttığına hükmedip reklamların yayınını durdurdu.Ankara 16. Tüketici Mahkemesi, dava sonucunda mahkeme Passolig’i iptal istemiyle konuyu Anayasa Mahkemesi’ne götürdü. Anayasa Mahkemesi ise Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanun'un, e-bilet uygulamasına olanak tanıyan hükümlerinin iptali istemiyle yapılan başvuruyu reddetti. Ancak yasanın federasyonların, elektronik kart bilgilerinin kulüpler adına reklam ve pazarlanmasındaki yetkilerini kısmen veya tamamen üçüncü kişilere devredebileceğine ilişkin hükmün iptaline karar verdi. Bunun üzerine Ankara 16. Tüketici Mahkemesi de Anayasa Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda davanın seyrini değiştirerek 2 Mart 2016 tarihinde Passolig uygulamasının iptaline ilişkin davayı reddetti.

2014 yılında söz konusu durum aynı zamanda Rekabet Kurumu’na taşınmıştı. Rekabet Kurumu 2014 yılında verdiği kararla birlikte 4054 Sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 5. Maddesindeki şartlara uygun olduğu gerekçesiyle birlikte 3 yıllık bir muafiyet verip adeta durumu idare etmiş ve geçiştirmek için bir karar almıştı. Bunun üzerine 2017 yılı Haziran ayında bir kez daha

 --- Passolig olarak adlandırılan elektronik bilet sistemi ile futbol müsabaka biletlerinin satışına aracılık hizmetleri pazarında, hukuka aykırı biçimde hakim durum yaratılması, ihale süreçlerinin rekabetçi olmayan koşullarla yapılması, teknik altyapı ve finansal sistemin ayrı ihalelerle aynı şirket grubuna verilmesi,

---Futbol müsabaka biletlerinin satışına aracılık hizmetleri pazarında gerçekleştirilen uygulamalarla, hakim durumun kötüye kullanılarak 4054 s.k. nun 6. Maddesinin ihlal edilmesi,

----Passolig sisteminin uygulanm ası nedeniyle Aktifbank ile sistemin uygulandığı liglerde mücadele eden futbol kulüpleri arasında imzalanan sözleşmelerin bir yıldan uzun süreli münhasırlık sağlayan hükümlerinin 4054 s.k. nun 4 ve 6. Maddelerinin ihlal etmesi

gerekçeleriyle başvuru yapılsa da 12 Eylül 2018 tarihinde yine Rekabet Kurumu başvuruyu reddederek Passolig uygulamasına ‘’ 2023-2024 Sezonu bitimine kadar ‘’ bireysel muafiyet tanındı. Muafiyet nedir sorusu akıllara gelebilir bu sorunun cevabı ise, Passolig uygulaması Rekabet Kanunu’nu ihlal söz konusu, yapılan anlaşma her ne kadar yasak nitelikte olsa da söz konusu anlaşmanın getirdiği faydalar daha fazla olması nedeniyle bu yasaktan muaf tutulmasıdır. Bu da demek oluyor ki Passolig uygulaması en az 2023-2024 sezonuna kadar AktifBank A.Ş bünyesinde devam edecek.

Rekabet Kurumu’nun verdiği karar ile aslında Passolig bilet sistemi ile futbol müsabaka biletlerinin satışına aracılık hizmetleri pazarında, hukuka aykırı biçimde hakim durum yaratılması ile bir banka tekel durumuna getirildiği yetmezmiş gibi 6 yıl süre ile de aracılık eden banka koruma altına alınmıştır. Her ne olursa olsun söz konusu karar ve elektronik bilet uygulaması her yönünden hukuka aykırıdır. Şöyle ki, AktifBank A.Ş ile TFF arasında yapılan Finansal Kuruluş Sözleşmesi’ndeki ilgili madde gereğince TFF, sözleşme konusu ile aynı konuda bir başka ihale açmayacağını başka bir finansal kuruluş veya bankalar ile de ilişki içine girmeyeceğinin taahhüdünü zaten veriyor. Bu durumda AktifBank A.Ş’yi her yönden tekelleştirilmiş oluyor.

Passolig sisteminden çıkmak için Bursaspor Kulübü 15.03.2016 tarihli yönetim kurulu toplantısında konuyu değerlendirmiş, mevcut sistemin kulüplerin yararından çok bu sistemi tek başına elinde bulunduran firmanın yararına işlediği kanaatine vararak, 2016-2017 sezonunda Passolig sistemi içerisinde bulunmak istemediklerini ve kendi kuracakları sistem ile bunu sağlayacaklarını beyan ederek Türkiye Futbol Federasyonu’na başvuruda bulundu. Lakin TFF verdiği cevapta Anayasa Mahkemesi kararına dayanarak Elektronik bilet satışının Anayasamıza uygun olduğu ve bilet satışının yerel imkanlarla yapılamayacağını belirterek Bursaspor Kulübü’nün talebini reddetti. Her ne kadar bu talep reddedilmiş olsa da netice itibariyle bir duruş göstermiştir.

Muhakkak ki söz konusu durumun iptali için Passolig’in ilk gündeme geldiği günden bu yana bu haklı mücadele de yer alan birçok meslektaşım, taraftarlar ve taraftar dernekleri var, onları bu mücadele için tebrik etmekle birlikte emeklerinin zayi olmamasını diliyorum.