AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Sorgun, Konya'daki referandum çalışmalarının değerlendirdiği toplantıda; "Şimdi değilse ne zaman!"dedi.

Ülke olarak içinde bulunduğumuz durum karşısında ne yapmamız gerektiğini ortaya koyan bir ifade.

İçeride ve dışarıda ateş çemberi içinde kıskaca alınmaya çalışılırken Türkiye olarak makus talihimizi yenecek bir tercihe gidiyoruz...

16 Nisan günü.

Yeniden varoluş mücadelesinde önemli bir dönemeç olacak olan tercih yapacağız.

Tercihimiz şahıslar için değil; Devlet-Vatan-Bayrak-Milletiçin olacak.

Türkiye'nin geleceğine karar vereceğiz...

Mustafa Kemal Paşa'nın tarihi ifadesiyle "Ya İstiklal ya Ölüm"parolası tekrar  karşımızda duruyor.

Ve tercihimizle ya işgal kuvvetlerine ve yerli işbirlikçilerine karşı duracağız ya da sömürge düzeninde yok olup gideceğiz!!!

Tereddüt, korkaklık, aymazlık, gafillik içinde olacak dönemde değiliz.  

Gaflet ve dalalet içinde olmaksızın büyük değişimi gerçekleştirmeliyiz.

Önümüzdeki tarihi bir fırsatı şimdi değilse ne zaman gerçekleştireceğiz.   

***

Milli Mücadeleyi yapan ve sömürge altındaki tüm esirler dünyasının zaferini tarihe yazan Türk Milleti'nin iradesini ve geleceğini esir alan bir dönemin bitmesi için!

*

Sözde Batıcı, sözde Atatürkçü, sözde cumhuriyetçi, sözde halkçı... geçinip, devletin kurucusu olduğu iddia edip, kendilerini milli iradenin üstünde gören zihniyetin yok olması için!

*

1960'da-1980'de anayasayı silah zoruyla değiştirenlere karşı milli bir zaferle sivil anayasamızı yapmak için!.

*

Tehditle, şantajla, silahla, medyayla, dış baskılarla hükümetleri belirleyip, seçenlere karşı milli hükümetlerin seçilmesi için!

*

3-5 Paşa'nın istediği Cumhurbaşkanına ses çıkarmayanlara karşı cumhurun istediği cumhurbaşkanların seçilmesi için!

*

Laiklik safsatasıyla Kur'an'ın yasaklandığı, başörtüsüne itiraz edildiği, giyinişinden ötürü vatandaşların dışlandığı, katsayı farkı ile öğrencilerin geleceğinin karartıldığı dönemlerin bir daha yaşanmaması için!

*

15 Temmuz'da olduğu gibi hainlerin bir daha harekete geçmemesi, milletin seçtiği başbakanların, cumhurbaşkanlarının öldürülmemesi için!

*

Devlet yönetiminde Meclis'in üzerinde hiçbir gücün olmaması, kuvvetler ayrılığının kesin çizgilerle ayrıldığı bir dönemin başlaması için!

*

Türkiye'nin iç sorunlardan çıkıp, büyümeye hedeflenip, çok kutuplu dünyada ben de varım demesi için!

*

Yeni Dünya Düzeni'nde seyirci kalmamak, Ortadoğu yeniden şekillenirken aktör olmamız için!

*

Kerkük'te Türkmenler görmezden gelinirken, bölgede yeni devletler kurulmaya çalışılırken hayır sonucu bekleyen Türkiye düşmanlarına bir kez daha Osmanlı Tokadı indirmek için!

*

Doğu Türkistan'da, Myanmar'da, Afrika'da, Ortadoğu'da, Balkanlar'da... kısacası Türk-İslam Dünyası'nda Türkiye için dua eden çocukların saf ve temiz gönül coşkularına ortak olmak, ümmetle kucaklaşmak için!

*

İç sorunlardan çıkıp, büyümeye hedeflenip, çok kutuplu dünyada; "Ben de varım"demek için!

 

"Türkiye Türkiye'den büyüktür"mührünü vurmak için!

 

TARİHİ BİR FIRSAT ÖNÜMÜZDE DURUYOR!...

***

Onun için 16 Nisan, EVET-HAYIR noktasında sıradan bir halk oylaması değildir.

Sığ düşüncelerle, nefret duygularıyla 16 Nisan'da tökezlersek, mukaddesatımızın tehlikeye gireceği ortadadır.

15 Temmuz'da milli bir reflekse nasıl ki işgali durdurup, Fırat Kalkanı ile yüzyıllık oyunu bozduysak  16 Nisan'da da aynı ruh ve heyecanla gelecek 100 yılın planlarını bozmalıyız.

EVET veya HAYIR bir tercihtir ama geleceğimiz ve mukadderatımız "EVET"olmalıdır.

Hepimizin yaşadığı tek bir vatan var; Türkiye.

Burada şahıslar, partiler önemli değildir, önemli olan verilecek bir oyla vatan savunmasına katılmaktır…

Yakın geçmişi hatırlayalım;

Cumhuriyet mitingleri yaptılar, orduyu göreve çağırdılar tutmadı.

Danıştay suikastını gerçekleştirdiler, hedeflerine ulaşamadılar.

E-Muhtıra verdiler, güçleri yetmedi.

Gezi olaylarını, Kobani olaylarını başlattılar ülkeyi karıştıramadılar.

17/25 Aralık Hukuk Operasyonu yaptılar, başaramadılar.

7 Haziran, 1 Kasım seçimlerinde terörle kol kola seçim ittifakı yaptılar; tutmadı. 

Sur’da iç savaş başlatmak istediler; tutmadı. 

AK Parti karşısında MHP’yi paralel operasyonla ele geçirmek istediler; Ülkücü Hareketin Lideri Devlet Bahçeli’yi yenemediler. 

15 Temmuz’da darbe girişimine kalkıştılar; hüsrana uğradılar. 

Şimdi de referandumda “HAYIR”çıkartarak hedeflerine ulaşmak istiyorlar…

16 Nisan'ın mahiyetini, muhteviyatını iyi tahayyül etmeliyiz.

Referandum sandığı; vatan savunmasıdır. 

Onun için 16 Nisan'ın;

Parolası; 'DEVLET', İşareti; 'EVET'tir.