Sadece Konya için değil, Türkiye genelinde önemli bir geçim kaynağı olan tarımda bazı eksiklikler yaşanabiliyor. Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Ziraat Uzmanı Prof. Dr. Mevlüt Mülayim ise, tarımda çalışan çiftçi sayısında azalmalar yaşandığını belirterek üretim alanlarında da daralmalar görüldüğünü açıkladı.

TARIM ALANLARI AZALDI

Kovid 19 salgınının küresel ekonomi üzerinde çok geniş bir etkiye sahip olduğunu ve dünya çapında sosyo-ekonomik bazı problemlere de yol açtığını söyleyen Prof. Dr. Mülayim, bu bağlamda Türkiye’de nüfusun her yıl bir milyona yakın artarken, tarımsal nüfusun 2018 yılında 5 milyon 297 bin kişiye düşmüş olup istihdam edilenlerin yüzde 18,4’ünün tarımda çalıştığını aktardı. Mülayim, “2000’li yılların başında 26.5 milyon hektar olan tarım alanımız 2018’e kadar 3.3 milyon hektar azalarak 23.2 milyon hektar alana düştü. Tarımda çalışan çiftçi sayısı da giderek azalıyor. Tarım alanları ve üretim her yıl biraz daha geriliyor. Türkiye’de 2018 yılı tarımsal ürün ihracatı 20.6 milyar dolara çıkarken, ithalatı 17.7 milyar dolarda kalıyor. Tarımsal alanların ve tarımda çalışan nüfusun azalması, yaşlanması, tarım ürünlerinin son yıllarda ithalatındaki artış hızı ihracat hızına göre daha fazla olması ülkemiz için büyük bir tehlike” ifadelerine yer verdi.

Muğla'da 2 yangın söndürme hava aracı hizmete alındı Muğla'da 2 yangın söndürme hava aracı hizmete alındı

DAHA FAZLA TEDBİR ALINMALI

Kovid 19 salgınının, tarım sektörü üzerinde etkisinin büyük etkide yaşandığını vurgulayan Mülayim, dolayısıyla ülkede tarımsal faaliyetler için daha fazla tedbirlerin alınması gerektiğinin altını çizdi. Mülayim, “Büyük işletmeler yanında küçük çiftlik sahibi çiftçilere de teşvikler sunulmalı, küçük çiftçilerin üreteceği ürünlerde en düşük alım fiyat garantisi verilmeli, tarım sektörüne çok düşük faizle uzun vadeli, ürüne karşılık krediler verilmeli, tarım ürünleri alım fiyatı önceden belirlenmeli, stratejik ürünlerde ön ödeme yani avans sistemi getirilmesi, tarımsal girdi sağlayan firmaların üreticilere destek vermeleri, tarımsal ürünleri işleyen fabrikaların kriz döneminde üreticilere destek vermeleri, gıda tedarik zinciri ve satış yerleri hakkındaki mevzuatlar kusursuz uygulanmalı, gıda üretiminde ve tarım sistemlerimizin güçlü, zayıf yanları daha iyi analiz edilerek gelecek için değerlendirilmeli, enflasyonun istenilen seviyede tutulabilmesi için tarımsal üretim aksatılmamalı, çiftçilerin her zaman yanında olunduğu hissettirilerek sağlık, güvenlik ve tüm Türkiye’nin refahı olacağı unutulmamalı” şeklinde konuştu.

TARIM ALANLARI KORUNMALI

Tarım alanlarının korunması gerektiğini söyleyen Mülayim, son olarak şunları kaydetti: “Tarım arazilerinde; yerleşim yerlerinin genişlemesi, sanayi, diğer yatırımlar ve farklı amaçlarda kullanım nedeniyle her yıl bir miktar kayıplar yaşanıyor. İstatistik verilere göre Türkiye’de 2005-2021 yılları arasında toplamda 3,16 milyon hektar tarım alanı yok oldu. Bu alan, Konya’daki ekilen arazinin büyüklüğünden fazla. Tarım alanı azalırken yapılaşma hızla artıyor. Ülkemizde ekim alanlarının daralması ve diğer bazı nedenlerle önemli besin kaynağımız olan ürünlerin üretiminde azalmaya sebep oluyor. Bu nedenle arazi kayıplarının önüne geçilmeli. Ülkemizin genelinde yanlış işlemler tarım alanlarını yok ediyor, tarımsal üretimde verim ve kalite azalıyor.”

Kaynak: TUBA KAYA