Bardağın yarısı dolu mu boş mu? Yüzyıllardır sorulan sorulardan birisi bu. Siz bardağın hangi tarafını görenlerdensiniz? 

Eğer bardağın boş tarafını görenlerdenseniz hayat sizin için zor; özellikle hastalık zamanlarında daha da zor! Diğer taraftan bardağın yarısını dolu görenler yani olumlu düşünenler için güzel haberlerimiz var. 

Olumlu düşünmenin sağlığa pek çok faydası kanıtlanmış: Yaşam süresini uzatır, depresyon olasılığını azaltır, stres düzeylerini düşürür, bağışıklık sistemini güçlendirir, kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlar, kardiyovasküler hastalıklardan ölüm riskini azaltır, zorluklarla daha iyi başa çıkabilmeyi sağlar. 

Tıbbın babası Hipokrat (Hippocrates), sağlığı beden, akıl ve çevre arasındaki denge durumu olarak tanımlamıştır. Bu yüzden de çevre ile doğru iletişim kurma, akıl sağlığı ve beden sağlığını koruma bir bütündür. Hastalıklar da zaten bu dengenin bozulması sonucu ortaya çıkar. İşte olumlu düşünmenin akıl sağlığını destekleme ve çevre ile olumlu iletişim kurma anlamında sağladıkları genel sağlığın korunmasında bu yüzden önemlidir. 

Olumlu düşünmek çok kolay mı diye düşünebilirsiniz. Özellikle de hayatınızda hastalıklarla başa çıkmaya çalışıyorsanız! Haklısınız, çok kolay değil tabii. Ancak şöyle düşünün, iki seçeneğiniz var. Olumlu düşünmek ve olumsuz düşünmek. Sonuçlarına bakalım. Olumlu düşününce beyniniz olumlu sinyaller alacak ve size rahatlatan kimyasallar salgılayacak, stresiniz azalacak, kendinizi daha iyi hissedeceksiniz. Diğer taraftan olumsuz düşününce beyniniz size daha da sıkıntıya sokacak kimyasallar salgılayacak ve olduğunuzdan daha da kötü hissedeceksiniz. Hangisini tercih edersiniz?

Olumlu düşünmeyi öğrenmek için neler yapmalıyız konusunda size bir kaç öneri:

Her yaklaşımın altında bir iyi niyet olduğunu düşünerek bakın: Her davranışta kötü niyet arayarak olumlu ilişkiler kuramazsınız. İnsanların size olan davranışlarını olumlu tarafından değerlendirin. Sonunda onların da daha olumlu hale geldiğini göreceksiniz. 

Tecrübelerinizden öğrenmeye çalışın: Yaşamın ilerlemesinin en güzel taraflarından biri tecrübedir. Her tecrübe bize katkıda bulunmaktadır. Tecrübelerin tamamını olumlu tarafından değerlendirerek öğrenme süreci içine katmamız çok değerlidir.   

Yeni fikirlere açık olun: Her yeni fikir hayatımızda yeni bir adım olabilir. Bu sayede gelişim sürekli olacaktır.   

Hayal kurmayı unutmayın: Hayal kurmayanlar ilerlemez. Hayaller bizi ileriye taşıyacaktır. Geleceğe ait ümidimizi sürekli kılan da hayallerimizdir.   

Kendinizi geliştirmek için çabalayın: Gelişimin yaşı yoktur. İnsan her yaşta gelişebilir. Okumak, gezmek ve sürekli öğrenmek kişisel gelişime katkıda bulunur.

Tüm bunları yaparak hem kendinizi daha mutlu hissedecek hem de düşüncelerinizi daha olumlu bir hale getirebileceksiniz. Olumlu düşünmek tüm hayatınıza yansıyacaktır. 

Kaynaklar:

  • The Role of Positive Thinking in Stress Management by Mayo Clinic Staff. http://www.mayoclinic.com/health/positive-thinking/SR00009
  • Volosin Colonel Dr Leonard. Health and Positive Thinking. Opinions 114-122