Her milletin fetret dönemleri vardır. Fetret dönemlerinde baş mevkiinde olanlar ayak, ayaklar baş olur.

Başıbozukluk alır “başını” gider. 

Türkiye Türklerinin de bazı dönemleri vardır ki, fetret olarak ifade edilebilir. Bunlardan biri “28 Şubat” denilen devredir. 

Her darbeci katildir. Ama her katil darbeci değildir.

Bütün darbeciler “ölüm saati” denilen vakti çok iyi bilirler. Gecenin sabaha yakın olan vaktine “ölüm saati” denilmektedir. Zira kalp atışları sabaha yakın yavaşlarmış. 

Dikkat ederseniz bütün darbeler sabaha karşı yapılmıştır. 

27 Mayıs 1960 darbesi sabaha karşı yapılmıştır. Bu hain ve menfur darbeye “gece baskını” adı verilmiştir. 

Cumhuriyet döneminde yapılan en şiddetli darbe olarak tarihe geçmiştir. 

Türk milletinin ordusuna olan emsalsiz itimadı, oraya sızmış omuzu kalabalıklar tarafından istismar edilmiştir. 

12 Eylül 1980 darbesi de sabaha karşı yapılmıştır. Darbe öncesinde ortam hazırlanmıştır. Üniversite gençliği sağ ve sol kamplara bölünmüş, bu bölünme liselere kadar inmişti. Ayrıca sağ cenahta tekrar kendi içinde farklı gruplara taksim edilerek birbiriyle kapıştırılmıştı.

12 Eylül darbesini yapanlar, millette meydana gelen şuur karşısında 27 Mayıs kadar cüretkâr olamamışlardır. 

En son 15 Temmuz 2016 hain darbe teşebbüsü gece sabaha karşı yapılmak üzere planlanmıştı. Fakat işler ters gidince akşam saatlerinde teşebbüs edilmiştir. 

Türk-İslam tarihinde 15 Temmuz darbe teşebbüsü kadar hıyanet derekesi görülmemiştir. “Dereke” ifadesini kullanıyoruz. Dereke, çukur demektir. “Alçak”, “hain” ve emsali ifadelerle 15 Temmuz ihanetini tesvir etmek mümkün değildir.Daha başka bir dehşetli kavram bulmak lazım bu fetö ve ortaklarının yaptığı darbe teşebbüsüne.....

28 Şubat “süreci” olarak ifade edilen karanlık devreyle 15 Temmuz hain darbe teşebbüsü kabil-ı kıyas olamaz. 15 Temmuz darbe teşebbüsünün emsalı Türk-İslam tarihinde misli yoktur. 15 Temmuz darbe teşebbüsü hususunda çok şey yazıldı ve söylendi. Fakat gözden kaçtığını tahmin ettiğimiz ve söylenmiş olsa da şahsen benim görmediğim veya söylenmeyen bir husus vardır. 

O da şudur; 15 DARBE TEŞEBBÜSÜ SIKÇA İFADE EDİLDİĞİ ÜZERE SADECE FETÖ TARAFINDAN İCRA EDİLMEMİŞTİR. BU HAİN TEŞEBBÜS FETÖ’NÜN YANINDA TECRÜBELİ DARBECİLERİN KATKISIYLA İRTİKAP EDİLMİŞTİR. 

Şurası şahsi kanaatimce muhakkaktır; 15 Temmuz darbe teşebbüsünün hazırlık safhasında mutlak suretle “tecrübeli darbecilerin” katkısı olmuştur. 

Ne demek “tecrübeli darbeciler”? 

Yani 27 Mayıs’ı yapanlar veya bunları destekleyenler. 

12 Eylül darbesini yapanlar ve bunları destekleyenler. 

15 Temmuz darbe teşebbüsünü yapanların televizyonlarda yayınladıkları bildirinin imzasına dikkatinizi çekmek isterim; “Yurtta Sulh Konseyi”. 

Anadolu merkezli Türk tarihinde darbecilerin müşterek özellikleri şunlardır; 

1.   Darbecilerin hepsi ağzına girene ve çıkana dikkat etmez. Ağızlarına girene dikkat etmezler. Yani bunların haram-helal gibi hassasiyetleri yoktur. Ağızlarından çıkana da dikkat etmezler. Yani küstahtırlar. 

2.    Bütün darbeciler Türk milletinin temel değerlerine ya mesafelidirler veya cepheden saldırırlar. Mesela lisan, tarih ve din hususunda yıkıcı ve tahrip edicidirler. 

3.     Bütün darbeler dış destekle yapılmıştır. 

4.      Bütün darbeler Atatürkçülük adına yapılmıştır. Darbecilerin hepsi silme olarak kendilerini “Atatürkçü” olarak tanıtırlar. 

5.      Bütün darbeciler tam batıcıdırlar. Katıksız batı hayranıdırlar. 

6.     Bütün darbeciler milli sermayeye karşıdırlar. Hele Anadolu sermayesine şifa bulmaz bir kindarlıkları vardır. Onlara göre Müslümanlar ticaret yapamaz ve yapmamalıdırlar. 

7.     Bütün darbeciler militaristtirler. Daima silahın gölgesinde kalarak millete baskı yapmaya mütemayildirler. 

8.     Bütün darbeciler küçük devlet anlayışına sahiptirler. Mümkün olduğu kadar devlet küçülmeli ki, darbeci (dar ve gerici kafa) ülkeyi idare etsin. Halka baskı yapsın. 

9.    Bütün darbeciler dine uzaktırlar. Özellikle İslam bunlar için fobidir. Laikliği daima kamuflaj olarak kullanırlar. 

10.    Bütün darbeciler milletimizin şanlı mazisi ile iftihar etmesini asla hazmedemezler. 

Darbecilerin hususiyetleriyle alakalı daha çok özellik yazılabilir. Biz bunlarla iktifa edelim. 

Müslüman Türk milletinin darbecilerle mücadelesi devam edecektir. 

Bizce darbecilerle mücadelede en temel direnç noktası üç başlıkla ifade edilebilir; 

1.Doğru tarih

2.Doğru dil

3.Doğru din.